Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu 2025-09-16 15:04:46 WAN - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne mektup gönderen kadın dernekleri, “Türkiye’nin, AİHM kararlarını uygulamasını sağlamak üzere denetim sürecini kararlılıkla sürdürün. Ulusal makamlarla etkili siyasi diyaloglar kurarak, umut hakkının yasal güvence altına alınması için gerekli baskıyı artırın” diye belirtti.   Kadın Zamanı Derneği, Mimoza Kadın Derneği, Rosa Kadın Derneği ve Star Kadın Derneği, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne “umut hakkı” mektubu gönderdi.    “Umut hakkı”nın uygulanması için çağrıda bulanan kadın dernekleri, mektupta şu ifadelere yer verdi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında açıkça ifade ettiği gibi Türkiye’de uygulanan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası infaz rejimi, mahpuslara yaşamları boyunca tahliye umudu tanımadığı için AİHS’in 3. maddesiyle güvence altına alınan işkence ve kötü muamele yasağını ihlal etmektedir. Bu nedenle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’yi söz konusu AİHM kararlarını uygulamaya çağırmış ve süreci izlemeye almıştır. Ancak aradan geçen yıllara rağmen, infaz rejiminin umut hakkı temelinde yeniden düzenlenmesine yönelik herhangi bir somut adım atılmamıştır. Hükümet, Komite’nin defalarca ilettiği istatistiksel bilgi taleplerini yanıtsız bırakmış, özellikle kaç kişinin bu kapsamda cezaevinde bulunduğuna, ne kadar süredir tutuklu olduklarına dair şeffaf bir veri sunmamıştır.    ‘UMUT HAKKI UYGULANSIN’   Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında savunuculuk çalışmalarımız kapsamında edindiğimiz deneyim ve bilgiye dayanarak, bu durumun, insan hakları ihlallerini daha da derinleştirirken, kadın mahpuslar açısından toplumsal cinsiyet temelli kesişimsel bir eşitsizliği de beraberinde getirdiğini vurgulamak isteriz. Kadınların ceza adalet sisteminde özgün ihtiyaçlarının, toplumsal konumlarının ve önceliklerinin göz ardı edilmesi, infaz rejimi içinde daha da kırılgan bir konumda bırakılmasına neden olmaktadır. Bu durum kadınların cezalandırılma süreçlerinden farklı biçimlerde etkilenme olasılığını dikkate almayan bir yaklaşımı beraberinde getirmektedir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası rejiminde kalınan hücrenin fiziki yapısı ve uzun süre cezaevinde kalmanın getirdiği fiziksel, psikolojik sağlık sorunlar işkence ve kötü muamele suçunun daha derin yaşanmasına neden oluyor. Kadınlar özelinde ise ayrıca yasalarda hakim olan cinsiyet körlüğünün ve toplumsal cinsiyet normlarının infaz sistemine de yansımış olması nedeniyle mağduriyetin katmerlenmesi anlamına geldiğini ifade etmek isteriz. Bizler, insanlığa karşı bir suç olan işkence yasağının kadınlar nezdinde çok boyutlu bir hak ihlali alanı yarattığını belirterek, insan onuruna uygun bir ceza adalet sistemi için umut hakkının tanınmasını, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz rejiminin uluslararası insan hakları normları doğrultusunda yeniden düzenlenmesini ve tüm mahpusların adil, şeffaf ve insani bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne çağrımızdır; Türkiye’nin, AİHM kararlarını uygulamasını sağlamak üzere denetim sürecini kararlılıkla sürdürün. Ulusal makamlarla etkili siyasi diyaloglar kurarak, umut hakkının yasal güvence altına alınması için gerekli baskıyı artırın. Umut Haktır, Umut Hakkı Uygulansın.”