Aynı hücrede olan iki hasta tutsak anlattı: Yoldaşlık ayakta tutuyor

img

İSTANBUL - Metris R Tipi Cezaevi'nde aynı hücrede tutulan ağır hasta tutsaklar Abdulkadir Kuday ile Ergin Aktaş, kendilerini ayakta tutan en önemli etkenin “yoldaşça bir yaşam” olduğunu kaydetti.  

Metris R Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsaklar, yaşamlarını tek başlarına idame edememelerine rağmen tahliye edilmiyor. Birbirlerinin koğuş arkadaşları olan Abdulkadir Kuday ve Ergin Aktaş da bu tutsaklardan ikisi. 
 
BİRİ FELÇİ, DİĞERİNİN İKİ ELİ YOK
 
Tutsaklardan Kuday, Kobanê eylemlerinin sürdüğü 8 Ekim 2014 tarihinde Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde gözaltına alınarak, “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklandı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Kuday'a bel fıtığı teşhisi konuldu ve ameliyat edildi. Ağrıları dinmeyen Kuday’ın teşhisinin yanlış olduğu ortaya çıktı. Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne götürülen Kuday’ın sinir sisteminin uyarılar gönderememesine neden olan ALS hastası olduğu teşhisi konuldu. 
 
2021 yılından bu yana Metris Cezaevi’nde tutulan Kuday, 40 kilonun altına düşmüş durumda. 1 Aralık 2021 tarihinde Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi tarafından “cezaevinde yaşamını idame ettiremez” yönünde rapor verildi. Ancak 2 Aralık'ta Kuday’ın R Tipi Cezaevinde kalabileceği yönünde rapor hazırlandı. ATK'nin verdiği rapor üzerine Kuday, R Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Kuday, bu süreçte konuşma yetisini büyük oranda kaybettiği ve yatağa bağımlı hale geldi. Cezaevi infaz savcılığı, “toplum için tehlikeli” iddiasıyla Kuday'ın tahliyesini engelliyor. Kuday, artık solunum cihazına bağlı yatalak bir şekilde cezaevinde vaktini geçiriyor. Kuday için yapılan tahliye başvurularına ise henüz dönüş sağlanmadı. 
 
Bir diğer tutsak Aktaş ise, Agirî’nin Bazîd (Doğubayazıt) ilçesinde 2011 yılında “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklandı ve 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Aktaş, 2019 yılından bu yana Metris R Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. KOAH hastası olan ve iki eli olmayan Aktaş, ATK’nin 6 kez “cezaevinde tek başına yaşamını idame ettiremez” yönünde verdiği raporlara rağmen tahliye edilmiyor. Aktaş’ın tahliyesi, cezaevi infaz savcılığı tarafından “yeniden eylem yapma olasılığı olduğu” iddiasıyla engelleniyor.
 
Hasta tutsaklar Kuday ve Aktaş, avukatları aracılığıyla tutsaklıklarına dair bir süre önce kendilerine gönderdiğimiz soruları yanıtladı. 
 
HASTA TUTSAKLARIN BİR GÜNÜ
 
Cezaevinde yaşamanın büyük bir çaba ve enerji istediğini söyleyen Kuday, şartlar ne olursa olsun "onurlu mücadelelerinden" vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Cezaevlerinde geçirdikleri bir günü anlatan Kuday, "Biz 'rojbaş (iyi günler)' ile sabahın 8’inde güne başlıyoruz. Burada yoldaşlık çerçevesinde hep birlikte kahvaltımızı hazırlıyoruz. Daha sonra radyomuzu açıyoruz ve 1-2 tane muhalif frekans var onları dinliyoruz. Bu şekilde haberleri ve gündemleri takip ediyoruz. Temizliği de yaptıktan sonra beraber ortak kitaplar okuyoruz. Gazete koğuşumuza saat 12.00’da geliyor. Genellikle gazeteyi de öğle yemeğinden sonra okuyoruz. Daha sonra 2 saatlik bir havalandırma saatimiz geliyor ve havalandırmaya çıkıyoruz. Ergin arkadaş önce Serdal Yıldırım’ın (19 Ağustos'ta tahliye edildi) tekerlekli sandalyesini sürmeye çalışarak, onunla volta atıyor. Sonra da benle birlikte volta atıyor. Bazen benimki gecikiyor çünkü Serdal volta atmayı seviyordu. 
 
BİRİ ELSİZ BİRİ AYAKSIZ 
 
Voltadan sonra ise aramızda sohbet ediyoruz. Daha sonra koğuşumuza geçiyoruz. Eğer ağrılarımız yok ise biraz uyumaya çalışıyoruz. Uyanık olan olursa da genelde kitap okuyor. Akşam yemeğinden sonra da kitap okuyarak geçiyor vaktimiz. Ayrıca televizyonda iyi bir film ya da belgesel var ise onu izliyoruz. Siyasi tartışma programları da var. Ama genelde ırkçılar tarafından politik tartışmalar yürütüldüğü için bunları izlemiyoruz. Bazen de akşamları aramızda santraç turnuvaları düzenliyoruz. Önemli günlerde şarkı söylüyor ve şiir okuyoruz. Gece saat 24.00’da ise artık uyuyoruz. Eğer yeni bir şeyler olmazsa günlerimiz böyle geçiyor. Şunu da söyleyeyim; Serdal ile Ergin iş konusunda birbirlerini tamamlıyorlar. Bir elsiz biri ayaksız. İkisi bir araya geliyor ve kolları ile ayakları olan bir kişi oluyorlar.”
 
'DİRENİŞ KAZANACAK'
 
Odalarının çok dar olduğunu ve şartların zor olduğunu vurgulayan Kuday, tüm olumsuzluklara rağmen morallerinin yüksek olduğunu ve aşkla güne başladıklarının altını çizdi. Diğer hasta tutsakların daha çok yorulduğuna dikkati çeken Kuday, "Onların durumunu görürken, Kürt halkını daha iyi anlıyorum. Doğrusu bu mevcut durumda zulüm sınırsız. Fakat duruşumuz da onların zulmüne karşı bir cevaptır. Bu zulüm devam ettikçe direniş en yukarıdan tutun en aşağıya kadar devam edecektir ve sonunda kazanacağız” diye belirtti.
 
Ölümün her canlı için bir hakikat olduğunu ancak "Nasıl bir ölüm?" sorusunun önemli olduğuna dikkati çeken Kuday, "Yoldaşlarım, ailem, tanıdıklarım, dostlarım bilsinler ki ben zindanlarda yıllardır birçok şey öğrendim. Ben halen sedyede hastaneye gidip geliyorum. Bu bir zulüm ve halen bu zulüm devam ediyor. Geçen beni yine hastaneye götürdüler. Bir yerlerden emir gelmiş gibiydi. Beni hastaneye götürdükten sonra öyle bir işkence uyguladılar ki anlatamam. Sonrasında ise ‘Kuday tedavi olmak istemiyor’ demişler. Beni ilk hastaneye getirdiklerinde birbirlerine ‘Bu PKK’den tutuklu’ dediler. Bu söz duyulduğu anda insanlıktan çıktılar. Orada kaldığım 4 gün içinde bir damla su vermediler. Perişan halimle zindana döndüm” diye kaydetti. 
 
'HASTANEDE HAYATIMI KAYBETMEMİ İSTİYORLAR'
 
Kısa bir süre önce Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne götürüldüğü aktaran Kuday, "Şimdiye kadar hep ‘hastalığının tedavisi yok’ dediler. Onun öncesinde de iyi değilim dediğim de ‘Senin bir şeyin yok’ diyorlardı. Ama şimdi zorla hastaneye götürüyorlar. Çünkü onlar benim hastanede hayatımı kaybetmemi istiyorlar. Ben de onlara dedim ki; bir doktor beni muayene etsin. Eğer hastanede kalmam gerekiyorsa bir refakatçi ile beraber kalabilirim. Ama onlar kabul etmedi. Benim durumumu Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) takip etmesini istiyorum. Bunlara güvenmiyor" çağrısı yaptı.  
 
'BARAN VE MAZLUM'UN YANINA DEFNEDİN' 
 
Kuday, "Halkımız birliğini inşa etsin. Dillerini, kültürlerini savunsunlar. Birbirlerini sevsinler, yüklerini, acılarını hafifletsinler. Her anlamda ileriye doğru adımlar atsınlar. Ayrıca bildiğiniz gibi İmralı’da bir tecrit var. İmralı tecridini kırmak için mücadele etsinler. Ailem, oğlumun şehadetinin ardından yeğenimin de şehadet haberini aldı. Ailem çok kahrımı çekti biliyorum, onlardan yana alnım açık. Ben de eğer ölürsem oğlum Seyid Rıza (Dijwar Baran) ve yeğenimin Elîşêr’in (Şiyar Mazlum) yanına defnetsinler.”
 
'İMRALI’YA BAKMAK GEREKİYOR’
 
Tutsak Aktaş ise, iktidarın savaş politikalarında ısrarcı olduğunu ve bu sürecin tutsakların koşullarını daha da zorlaştırdığını ifade etti. Tecridin derinleştirildiğini ve insan haklarının ayaklar altına alındığını söyleyen Aktaş, iktidarın hedefinin iyi anlaşılabilmesi için İmralı’daki mutlak tecride bakılması gerektiğini vurguladı. Aktaş, "İmralı’da uygulanan tecrit, insani, vicdani, ahlaki ve hukuki değerlere uymamaktadır. Burada, ‘Eğer konu Kürt ise bütün kanunları ayağımın altına alırım’ mesajı var. İktidar, tecridi özellikle zindanlarda arttırmaya devam etmektedir. Milyonlarca nüfusu olan kadim bir halk, hedefe alınmış ve statüsüz bırakılması için tüm yöntemler deneniyor. Acaba o halkın çocukları ve zindanlardaki tutsaklar bu bilinçle yaklaşsa nasıl olur? Bu sorunun üzerinde dursak zindanlardaki durumu ve içinde bulunduğumuz durum büyük oranda anlaşılacaktır” ifadelerini kullandı. 
 
‘ONURSUZ BİR ŞEKİLDE YAŞAMAMIZI İSTİYORLAR'
 
Aktaş, şunları kaydetti: "Bu hukuksuz sistem de bize ölünceye kadar ceza vermiş. Kürt Halk Önderi (Öcalan) için hazırlanan cezalar, yani tecrit gibi yöntemleri yasalaştırdılar. Faşist yöneticiler ‘Biz öyle bir ceza getireceğiz ki asmaktan daha kötü olacak’ diyordu. Elbette onlar Önderliğin yaratıcılığını hesaba katmadılar. Onların kanunu yerinde kaldı, Önderliğin paradigması dünyaya yayıldı. Bu öyle bir kanun ki sadece Önderlik başa çıkabilirdi. Sistemin tek amacı bütün saldırılarıyla tutsakları fiziki ve psikolojik olarak alt etmektir. Senden davanı bırakmanı ve onursuz bir şekilde yaşamanı istiyorlar. Bütün insani değerlerini yok edip senin etin ve kemiğinle oynamak istiyor.”
 
'YOLDAŞÇA YAŞAM AYAKTA TUTUYOR'
 
Kendilerini ayakta tutan en önemli etkenin "yoldaşça yaşam" olduğunu dile getiren Aktaş, söz konusu yaşam için büyük bedeller verildiğini belirtti. Aktaş, "Bu yaşamda faydacılık, bireyselcilik, kıskançlık, yalan ve maddiyata yer yok. Bu yaşamda inanç, fedakârlık, emek ve birbirini sevmenin sıcaklığı vardır. Bu yoldaşça yaşam şeklinde bir düşünce, dava ve ruh vardır. Böyle bir dönemde bu renkli yaşam mucizevidir. Birkaç gün önce bir tartışmamızda Kuday, ‘En büyük kalkanımız, yaşamımızdır’ dedi. Bu söz bana çok anlamlı geldi. Çünkü ruh, dava ve düşünce önemlidir. Çünkü davalarına sahip çıkanlar hep diridir. Zindanda düşman hiçbir şekilde senin bu yanlarına ulaşamaz. Bu yüzden yaşam önemli bir kalkanımızdır. Yaşam her anlamda bizi örgütlüyor. Yatağın içinde hastasındır ama yine de senin hiçbir şey yapmadan beklemene izin vermiyor. Bize bir şeyler okutturuyor, araştırtıyor, örgütlü bir bilinç uyandırtıyor ve süreci takip ettirtiyor. Bunların hepsi yaşamla bağlantılı şeylerdir" diye belirtti. 
 
Aktaş, şunları kaydetti: "Siz belki koğuştaki işleri birlikte yaptığımız için birbirimize ayak, el ve göz olduğumuzu düşünüyorsunuzdur. Örnek, birkaç gün önce Serdal arkadaş yerden bir kaşık almak için eğildi ve sırtındaki platin kırıldı. Biz bunu fark ettik ve doğal olarak 'off' dedik. Daha sonra Serdal, ‘Bu refleks acımı hafifletti’ dedi. Demek istediğim, biz birbirimizin acılarını bile hissediyor ve paylaşıyoruz. Bu şekilde yaşarsak acılarımız daha katlanılabilir oluyor. O yüzden bana göre her şey bu mucizevi yaşama bağlıdır."
 
'İNSAN TOPLUMSAL BİR VARLIKTIR’ 
 
İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu ve dayanışmaya muhtaç olduğunu kaydeden Aktaş, "Sistem her ne kadar bu bireyselciliği dayatsa da bunu başaramayacaktır. Anlaşılacağı üzere biz ancak halkı yanımıza alırsak ve onlarla birlikte olursak zulme karşı direnip haklarımızı alabiliriz. Yine geçenlerde Kuday’ın durumu çok kötüleşti. Hemen Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatları aradık. Onlar hemen geldi. Onlara yaşananları aktardık ve hemen harekete geçip ailesine ulaştılar. Ardından bir basın açıklaması yaptılar. O gün onlara Kuday’ın durumunu aktardığım için rahat bir şekilde uyuyabildim. Yani destek insanın yaşamını kolaylaştıran ve uzatan bir şeydir. Zindandaki çoğu arkadaş yaşamımıza mektuplarla eşlik ediyor. Bu yaşamımızı da anlamlaştırıyor. Bu mektuplar aynı zamanda hastalıklarımızdan kaynaklı acılarımıza da derman oluyor” dedi. 
 
‘BİZİMLE ÖZGÜRLÜK ARASINDA BİR ADIM VAR’ 
 
Her türlü saldırıya karşı direnmenin önemli olduğunu vurgulayan Aktaş, şöyle devam etti: "Fakat bizim aynı zamanda kendi potansiyelimizi de görmemiz lazım. Ona göre zamana, koşula karşı yeni yol ve yöntemlerle kendimizi yenileyip mücadelemizi yükseltmeliyiz. Başarıya çok yakınız. Saldırıların artmasının nedeni de budur. Bizimle özgürlük arasında bir adım var. Bu adımı atmalıyız. Son olarak herkese çağrımdır; Abdulkadir Kuday’ın durumu çok kötü, toplumsal muhalefetin onun üzerinde daha çok durması gerekmektedir."
 
MA / Ömer İbrahimoğlu

Diğer başlıklar

20/10/2024
10:44 Muğla'da orman yangını devam ediyor
10:43 Mesrur Barzani’den Türkiye itirafı
10:38 Türkoğlu: Barış ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi ile yüzleşmekle olur
10:11 Kılıçdaroğlu hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ soruşturması
10:06 Anneler: Barış için Sayın Öcalan ile görüşülmeli
09:43 Tahliye olan yazarlar: Dilin gelişmesi için daha çok üreteceğiz
09:42 Şenyaşar ailesi 6 yıl 4 ay sonra taziye kuracak
09:09 Kadınlar kendilerini güvende hissetmiyor: Özsavunma şart
09:08 30 yıllık geçim kaynağı: Arıcılık
09:08 Tutsaklara ağız içi arama ve kelepçeli muayene dayatması
09:07 Ortadoğu'da savaş tırmanıyor: Kürtlerin ne yapacağı önemli
09:05 Kadınlar: Mücadele ortak bir paydada yürütülmeli
09:05 'Türk bayraklı bikini' paylaştın soruşturması
09:00 20 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:39 Dîlok Barosu kurulunda tecrit tepkisine saldırı girişimi
08:14 Mêrdîn’de 2 mahallede sokağa çıkma yasağı ve baskın
08:03 Federe Kürdistan’da parlamento seçimleri başladı
19/10/2024
23:33 Gever'de şüpheli kadın ölümü
22:44 Tahliye olacağı gün yaşamını yitiren tutsak Temizer toprağa verildi
21:34 İzmir Barosu genel kurulunda 'jin, jiyan, azadî' sloganı
21:06 Kadınlar: 25 Kasım'da Tünel Meydanı’nda buluşalım
20:27 Şehba köylerine obüslü saldırı
19:45 Kadınlar ‘Kendime Mektup’ kitabının söyleşisinde buluştu
19:40 Kültürel Soykırım panelinde 'örgütlenme' vurgusu
19:19 Kaboğlu: Adil yargılanma hakkını korumakla yükümlüyüz
19:08 Şüpheli ölen tutsağın babası: Bırakılması gerekirken kelepçeleyip götürdüler
18:47 Hediye Kalkan’ın yorumuyla 'Bilbilo'
18:33 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Direne direne kazanacağız
18:20 Şamîran Kadın Yaşam Merkezi açıldı
18:09 Tuncel: 13 Ekim'de verilen 'özgürlük' mesajı iyi görülmeli
17:47 Erdoğan ve Scholz savunma sanayini görüştü
16:45 Tahliye kararı verildiği gün şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
16:38 YNK özel oylamada 70 bin oy aldı
16:11 Cenazesi 3 yıl sonra ailesine teslim edildi
15:22 Erxenî'de Hilar Tarih Kültür ve Gastronomi Şöleni
15:06 DEM Parti Sözcüsü: Tecrit kaldırılmalı, Öcalan tartışmalara dahil edilmeli
15:01 Hasta tutsaklar Onaran, Yılmaz ve Tokmak’ın tahliyesi talep edildi
14:48 İstanbul Barosu'nun genel kurulu başladı
14:39 'Yenidoğan çetesi' soruşturması: 9 hastanenin ruhsatı iptal edildi
14:35 Fadıl Şenyaşar: Halkın sahiplenmesiyle dışarıdayım
14:19 JRO: Federe Kürdistan'da gazetecilerin seçim takibi engellendi
13:56 107 haftadır direnişteler
13:54 Bayındır: Abdullah Öcalan’ın başaktör olmadığı hiçbir süreç samimi değildir
13:17 Fehmi Tosun'un kızı: Hesap sormak için buradayız
12:00 Kayıp yakınları: Çözüm istiyorsanız cinayetleri aydınlatın
11:48 Kolberlere saldırı sürüyor
10:45 YNK’li aday: Büyük değişimler olacak
09:52 İnternet oyununda hediye transferi 'örgüte finans sağlamak' sayıldı
09:46 Seveni çok bakanı yok
09:45 İtalyan Bonaccorsi: Gerçeği özgürleştirmek için mücadele etmeliyiz
09:05 Yeraltındaki yaşama ışık tutan sergi
09:02 Alıkonulan gençlere şiddet, tehdit ve hakaret
09:02 İşçi kıyımı sürüyor: Tek yol örgütlü mücadele
09:01 Tekerlekli sandalyeye bağlı tutsak ‘dikkat, kaçabilir’ notuyla sevk edildi
09:01 Depremde hasar gören hastanenin yenilenmesi talebi
09:01 Qileban'da 'çatlak baraj' korkusu
09:01 Kürtçe Kitap Fuarı: Halk sahip çıkıyor, soruyor, okuyor
09:00 Çocuğa cinsel taciz, ailesine tehdit
09:00 19 EKİM 2024 GÜNDEMİ
18/10/2024
23:35 ‘Yenidoğan çetesi’ sermayeyi önceleyen politikaların sonucu’
23:19 DEM Parti’den Kadir İnanır’a ziyaret
22:28 BDP Adana İl Başkanı Karataş tahliye oldu
22:19 Dîlok’ta çocuklardan yürüyüş: Susma
21:20 Fadıl Şenyaşar cezaevinden çıktı
20:37 Kadınlardan meşaleli yürüyüş: Artık yeter şiddete dur de
20:07 Kürtçe Kitap Fuarı 3’üncü gününde
19:47 Eğitim Sen’den MEB protestosu: AKP elini kadınlardan çek
19:15 Dîlok’ta Fernas işçileriyle dayanışma açıklaması
19:02 Federe Kürdistan’da özel oylama tamamlandı
18:26 YJA Star’lı Stêrk’in cenazesi 79 gün sonra verildi
17:37 Etki ajanlığı ‘casusluk düzenlemesi’ olarak yeniden Meclis’te
17:29 Elbak’ta yasak sonrası operasyon başlatıldı
17:17 Avukat Rişvanoğlu’na tehdide tepki ve suç duyurusu
17:04 Kürkçüler Cezaevi önünden seslendiler: Tecrit sonlandırılsın
16:21 Kadınlar Rojin Kabaiş için yürüdü
16:10 Hamas, Yahya Sinvar'ın öldüğünü doğruladı
15:53 Gazeteci Germiyanî: KDP peşmergelerden oyların fotoğrafını istiyor
15:35 Espiye L Tipi Cezaevi’nde tutsaklara saldırı
15:30 Emekli sendikalarından DEM Parti'ye ziyaret
15:28 DEM Parti MYK'si yarın toplanacak
15:16 Artemêt Belediyesi: İller Bankası'ndan teminat mektubu alamıyoruz
14:56 Erdoğan’ın maaşına yüzde 30 zam
14:03 İHD Amed Şubesi’nin 9 yıllık ihlal raporu: En az 27 bin gözaltı
13:50 62 basın örgütü ve STÖ’den Açık Radyo’nun kapatılmasına tepki: Sansüre son verilsin
13:37 Kadını ağır yaralayan faile 17 yıl ceza
13:30 Hewlêr'de oy verme merkezinde silah sesleri
13:27 DAİŞ operasyonunda asayiş üyesi hayatını kaybetti
13:16 Subaşı’ya 6 yıl 3 ay ceza
13:15 Kaçak tarikat yurduna karşı suç duyurusu
12:43 18 suç kaydı bulunan şiddet failine tahliye
12:11 Fuat Keyman yaşamını yitirdi
12:07 'Ermeni Soykırımı' davasında beraat kararı
11:38 Taburcu olan Kösen: Mücadelemizi büyüteceğiz
11:37 Ferit Şenyaşar: Nihai adalet sağlanana kadar mücadelemiz sürecek
11:15 Doğu Karadeniz'de mevsimin ilk karı yağdı
11:13 Muğla'nın birçok yerinde orman yangını
10:51 Şenyaşar davasında tutuklular hakkında tahliye kararı
10:35 'Türkiye’nin en güvenilmez' kurumları: Siyasi partiler ve Diyanet
10:26 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:22 İstanbul Barosu seçimleri: Değişim olursa Türkiye değişir
09:55 Gazeteci Verim’e bir paylaşımdan dolayı 3 ayrı ceza
09:29 Rakka 7 yılda yaşamın renklerine kavuştu
09:20 Tarihçi Aydın: Ortadoğu sorununun çözümü konfederalizmden geçiyor
09:18 İdare ve Gözlem Kurulu hakimlik kararını hiçe saydı
09:12 Federe Kürdistan Bölgesi'nde özel oylama başladı
09:11 Balıkesir ve İzmir cezaevlerinde tüm haklar ihlal ediliyor
09:09 Cezalara karşı tutsaklara para gönderme kampanyası başlatılacak
09:06 Parastin-ENKS ile MİT'in ortaklığı
09:03 SKM'den katliamlar ve şiddete karşı özsavunma atölyeleri
09:02 Av. Kaya: Mardin Cezaevi'ndeki ihmaller açığa çıkarılmalı
09:00 18 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:24 Tur otobüsü devrildi: 6 ölü, 25 yaralı
08:09 Serhed için kar yağışı uyarısı
17/10/2024
22:51 Elbak’ta bir çok bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
21:47 Demirtaş ve Yüksekdağ: Dışarıda olsak elbette barışa katkı sağlarız
20:38 İsrail Dışişleri Bakanı Katz: Hamas liderini öldürdük
20:31 AK Kongresi Türkiye seçim raporunu onadı
19:24 DEM Partililer tekstil işçisi kadınlarla bir araya geldi
19:17 2025 yılı bütçesi belli oldu: Savaşa 1 trilyon 608 milyar lira
18:11 ‘Bilmiyorum’ yanıtı üzerine üst sınırdan ceza
17:38 Tutsak kadın yazarların kitapları imzalandı
16:52 Öğretim üyeleri kadın katliamı protestosuna saldırıya kınadı
16:49 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Demirtaş’a ziyaret
16:45 Pasur'da sağanak hayatı olumsuz etkiliyor
16:31 DFG’den ‘kriz haberciliği’ atölyesi
16:03 Barış Annelerinin eyleminde kaburgaları kırılan Kösen taburcu oldu
15:57 Dicle Nehri'nden alınan numuneler temiz çıktı
15:53 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
14:51 Şebnem Korur Fincancı'ya para cezası
14:40 Fernas işçileri Soma'ya doğru yola çıktı
14:31 Merkez Bankası faizi yüzde 50'de sabit tuttu
14:18 Barış Anneleri: Savaş istemiyoruz
13:38 Gençlik örgütlerinden ajanlaştırmaya tepki
13:33 Çıplak arama davası: Polislere beraat ve ‘iyi hal’ indirimi
13:14 Bakanlığa göre polis şiddeti yasal!
13:11 Kırşehir Cezaevi’nde ihlallere karşı açlık grevi
13:06 Şemrex'te coşkulu konser
13:04 Kürtçe Kitap Fuarı: Kitaplarımızı tanıyıp, okuyalım
12:55 Serbest bırakılan gazeteciler: İşkenceyi belgelediğimiz için hedef alındık
12:40 Sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarıldılar
11:44 Sivas'ta 4.7 büyüklüğünde deprem
11:34 Arınç: Öcalan çağrı yapsın diyorsanız, bunun içini doldurmalısınız
10:58 Eski FARC üyeleri ile ateşkes 6 ay uzatıldı
10:46 Avukatlardan savcı ve cezaevine görüşme başvurusu
10:39 Lübnan'dan Kuzey ve Doğu Suriye'ye göç sürüyor
09:43 Silopiya'da savaş karşıtı direniş 3'üncü gününde
09:36 Sıfıra Yükselmek'le 'erkekliğe' mercek tutuyor
09:32 Pasûr’da halk konserine yoğun ilgi
09:19 30 yıllık hasta tutsağın tahliyesi uzatıldı: Örgütle bağı kopmadı!
09:01 Seçimlere 3 gün kaldı: Yarış 'xakfiroş' ve 'xakparêz'ler arasında