4 Kasım protestosu: Ne kayyımlar ne siyasi darbeler halk kazanacak YENİLENDİ

HABER MERKEZİ- DEM Parti’li belediyelere kayyım atanması ve siyasi operasyonlar birçok kentte protesto edilerek, “Ne kayyumlar ne siyasi darbeler halk kazanacak” denildi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) belediyelerine 4 Kasım 2024’te kayyım atanması ve “siyasi darbe” birçok kentte protesto edildi. 
 
MÊRDÎN
 
 
Mêrdîn Demokratik Kurumlar Platformu Mêrdîn merkez Artuklu ilçesinde bulunan Karayolları Parkı’nda protesto eylemi yaptı. “Ne kayyumlar ne siyasi darbeler halk kazanacak” pankartının açıldığı açıklama öncesi HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın daha önce yaptığı değerlendirmeler dinletildi.
 
Ardından ilk olarak yerine kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir konuştu. Halkların yıllardan bu yana tüm saldırılara karşı dirençli olduğunu kaydeden Devrim Demir, “Yüz yıldan bu yana bu politikalara karşı varlığını, kimliğini koruyor. Bu politikalara karşı varlığımızı da sürdüreceğiz. Nasıl ki, yüz yıldır her türlü saldırıya ve işkenceye karşı varlığını güçlü bir şekilde korumakta, demokratik siyasette ısrar ettiyse, nasıl ki kendi iradesiyle örgütlendi ve sesini kendi iradesiyle yükseltti ise, yarın da bu politikalara karşı bu inançla durmaya devam edecek” dedi. 
 
Kayyım atamalarına gerekçe olarak gösterilen tüm davaların zaman içinde çöktüğünü ve belediye eşbaşkanlarının beraatları ile sonuçlandığına dikkat çeken Devrim Demir, “Bir kez daha gördük ki, aslında bunlar bahaneydi. Kürt halkının iradesine el koymak, bu halkın kendi iradesi ile yol olmasını engellemek, kayyım atamaya gerekçe yapmak için bunları yaptılar. Arkadaşlarımız; örneğin Colemerg Belediye Eşbaşkanımız Mehmet Sıddık Akış beraat etmesine rağmen halen tutuklu. Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Ahmet Türk beraat etmesine rağmen görevine iade edilmedi” ifadelerini kullandı.
 
Yapılan saldırıların ve kayyım atamalarının keyfi ve hukuksuz olduğunu kaydeden Devrim Demir, “Bildiğiniz gibi Sayın Abdullah Öcalan 27 Şubat’ta Demokratik Toplum Çağrısı’nda bulundu. Bu çağrı Cumhuriyete büyük bir fırsat da sunuyordu. Ancak o kadar zaman geçmesine rağmen halen süreci ileriye taşıyacak bir adım atılmadı. Buradan yetkililere bir kez daha çağrı yapıyoruz; elinizdeki bu fırsatı iyi değerlendirin. Çünkü bu ülke demokratik bir ülke olacaksa, bütün kimliklerin birlikte yaşayabileceği bir ülke olacaksa bu fırsatı iyi değerlendirin. Antidemokratik uygulamalarınıza son verin. Başta HDP eski Eş Genel Başkanları Sayın Figen Yüksekdağ ve Sayın Selahattin Demirtaş ile tüm siyasi tutsak yoldaşlarımızı bırakın. Kayyım politikalarına son verin. Halkın iradesini halka, seçilmiş eşbaşkanlara iade edin. Ancak bu şekilde toplum arasında yeniden güveni tesis edebilirsiniz” dedi.
 
Ardından söz alan DEM Parti Mêrdîn İl Eşbaşkanı Nihat Gökalp de, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına dikkat çekerek, atılan adımlara rağmen devlet tarafından bir değişiklik olmadığını söyledi.
 
Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapılırken, eylem alkış ve sloganlarla sona erdi.
 
MELETΠ
 
 
Meletî'de ise DEM Parti İl Örgütü olarak kullanılan konteyner alanında basın açıklaması yapıldı. Açıklamada ortak basın metnini DEM Parti Meletî İl Eşbaşkanı Musa Gürz okudu. 
 
ŞIRNEX 
 
 
Şirnex'ın Cizîr ilçesinde bulunan Sanat Sokağı'nda yapılan açıklamaya siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. "Kayyım değil Demokrasi" pankartının açıldığı açıklamada ortak basın metnini DEM Parti Cizîr İlçe Eşbaşkanı Yılmaz Sanrı okudu. 
 
Sık sık "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganlarının atıldığı açıklamada konuşan DEM Parti Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, geçmişten bugüne demokratik siyasete dönük süre gelen baskılara dikkati çekerek "Devlet kayyımlar ile istikrarsızlıkta ısrar ediyor. Kürt halkının iradesi inkar ediliyor. Siyasi tutsaklar ile bir mesaj veriliyor. Hiç bi yasal düzenleme yapılmadan arkadaşlarımız fiziki özgürlüğüne kavuşa bilir. Bunun uygulamaması zulümdür, savaşta ısrardır. Kürtler, demorkatik kamuoyu bunu söylüyor. Artık siyasi tutsakların içerde olmasına kimsenin tahammülü kalmadı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın cezaevinde olmasına tahammül kalmadı. Taziyeleri engelleyenler bu süreci proveke ediyor. Kayyımlar, siyasi tutsaklar ve yasaklar ile çözüm gelemez. Cezaevlerini kapısı açılana kadar, her kes kendi inancı ile taziyelerini kurana kadar mücadelemiz devam edecek. Demokratik bir siyasete ısrar edeceğiz" diye konuştu. 
 
Açıklama alkışlar ile son buldu. 
 
RIHA 
 
 
 Riha'da kayyım atanan Xelfetî (Halfeti) Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. DEM Parti Xelfetî İlçe binasının önünde bir araya gelen kitle, Xelfetî Belediyesi’ne doğru yürüyerek “Kayyım gidecek halklar gelecek”, “Direne direne kazanacağız”, “Xelfetî uyuma belediyede hırsız var” sloganlarını attı. “Kayyım değil demokrasi” pankartının açıldığı açıklamaya siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
 
Açıklamada konuşan DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, “Bugün burada Sayın Abdullah Öcalan’ın memleketindeyiz. Burada 50 yıllık bir mücadele sürdürüldü. Ve şimdi de Barış ve Demokratik Toplum Süreci başladı ve bu sürecin ilerlemesi için de bu savaş politikalarının bırakılması gerekir. Biz bugün Sayın Öcalan’ın memleketinde kayyımı geri çekin diyoruz" dedi. 
 
Yerine kayyım atanan Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Saniye Bayram, herkesi selamlayarak yaşanan bütün kadın katliamlarını kınadığını söyledi. 
Yerine kayyım atanan bir diğer Xelfetî Belediye Eşbaşkanı Mehmet Karayılan ise Xelfetî’nin iradesinin kayyımla susturulamayacağını belirterek, “Bugün, tam bir yıl önce, 4 Kasım 2024’te kapımıza dayanan kayyım gaspının birinci yıldönümünde yine sizlerleyiz. Bir yıl önce sandıkta verdiğiniz o kutsal oyun üstüne beton döktüler. Bir yıl önce, ‘Saniye Bayram, Mehmet Karayılan irademizdir’ dediğinizde kalbinizdeki umudu susturmaya kalktılar ama susturamadılar. Çünkü Xelfetî’nin iradesi ne vali koltuğunda oturan bir memurun mührüyle, ne de Ankara’dan yollanan bir kararnameyle susturulur” dedi. 
 
Açıklama, atılan sloganlar ve 10 dakika süren oturma eylemiyle son buldu.
 
ADANA 
 
DEM Parti Adana İl Örgütü, 4 Kasım 2016 tarihinde HDP’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonların yıldönümü dolayısıyla İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamayı DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya okudu. Helin Kaya, “Kobanê Kumpas Davası’ndan tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tüm siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır" dedi. 
 
Açıklama oturma eylemi ile sona erdi.
 
WAN
 
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Wan’da da sanat sokağında basın açıklaması yapıldı. DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, “ 27 Şubat‘ta Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla ülke ve tüm halklar yeni ve tarihi bir sürecin içerisine girdi. Bu süreç, Kürt halkının ve ezilen tüm haklar ile 86 milyonun barışı olacaktır. Bu ülkede var olan antidemokratik uygulamalarının son bulması demokrasinin tecelli etmesi için herkesin bu barış sürecine destek sunması gerekmektedir” dedi.
 
Daha sonra konuşan DEM Parti Wan Milletvekili Zülküf Uçar, “Kürt halkı ne bu darbeye karşı ne sustu ne bu darbeye karşı direnmekten vazgeçti. Darbe sürecinin taşlarını örenler ve o darbe sürecinde taşların örülmesine yardım edenler hiçbir zaman unutulmadı, unutulmayacak. Darbeyi gerçekleştiren dokunulmazlıkların kalkmasına destek veren o günün muhalefeti Kürt halkının zihniyetinde her zaman bir kara leke olarak kaldı, kalmaya devam edecek” diye konuştu.
 
AGIRÎ
 
Demokratik Kurumlar Platformu, 2016 yılında HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve birçok kişinin tutuklanmasının yıl dönümünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Cumhuriyet Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Umut Doğruer, AİHM’in dün verdiği karara dikkat çekti. AİHM kararlarının uygulanması gerektiğini belirten Doğruer, “Uluslararası sözleşmelerin yerine getirilmesi konusunda iktidarları uyarıyor, evrensel hukukun yerine getirilmesini talep ediyoruz” dedi.
Basın açıklaması alkışlarla son buldu.
 
MÛŞ 
 
Mûş Demokratik Kurumlar Platformu, 4 Kasım 2016’da gerçekleştirilen siyasi operasyonların yıldönümüne dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Muş Belediyesi Çocuk Parkı önünde gerçekleştirilen açıklamaya, platform bileşenlerinin yanı sıra kentte bulunan siyasi parti ve demokratik kurum temsilcileri de katıldı. Açıklamada Kürtçe ve Türkçe “Derbe ya 4 ê nijdarê 2016 li dijî îradeya gelê me, aştiyê û denokrasiyê hat kirin” pankartı açıldı. 
 
DEM Parti Mûş İl Eşbaşkanı Çiçek Tutuş, 4 Kasım'daki operasyonların Kürt siyasetine yönelik darbe girişimleri olduğunu belirterek, AİHM Selahattin Demirtaş için dün verdiği ihlal kararına işaret etti. Tutuş, "Kobanê’de DAİŞ’i yenen zihniyet bugün bu kumpas davalarını da yenecektir. Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında verilen kararlar hiç bir şekilde uygulanmamıştır. Demokratik siyaseti büyütmeye, barış adalet ve eşitlik mücadelesini her alanda yükselterek demokratik toplumu inşa edeceğiz. Baskılara rağmen halkın iradesi kazanacak. Demokratik siyasette geri adım atılmayacaktır" dedi.  
 
DEM Parti Mûş İl Eşbaşkanı İlyas Aslan, “Bu ülkede ne zaman barış konuşulsa barış karşıtları devreye giriyor. Biz bu süreçte gerekirse mahalle mahalle, sokak sokak barışı anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 
 
Rojava Devrimi ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de kurulan yeni yaşamı işaret eden DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, 4 Kasım 2016 siyasi saldırılarının devrimden ve kurulan yeni yaşamdan intikam alma operasyonları olduğunu söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürece işaret eden Boz, “Kobanê'yi savunmak nasıl insanlığı savunmak idiyse bugün Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını yaymak da bir arada yaşamı, umudu savunmaktır" ifadelerini kullandı.
 
Açıklama alkışlarla son buldu. 
 
ANTALYA 
 
DEM Parti Antalya İl Örgütü, 4 Kasım 2016’da HDP’ye yönelik gerçekleştirilen operasyonların 9’uncu yıldönümünde basın açıklaması yaptı. Parti binasında düzenlenen açıklamayı DEM Parti Muratpaşa İlçe Eşbaşkanı Aziz Kalkan okudu. Kalkan, HDP’nin karşısına siyaseten çıkamayan iktidarın baskı, gözaltı ve tutuklamalarla demokratik siyaseti susturmak istediğini belirterek, “Ancak faşizm değil, demokrasi kazanacak. Halkımızın özgürlük ve barış mücadelesine kararlılıkla devam edeceğiz” dedi. 
 
ÊLIH
 
Êlih’te Demokratik Kurumlar Platformu tarafından 4 Kasım 2016 yılındaki siyasi darbe ve 4 Kasım 2024’te Êlih Belediyesi’ne kayyım atanmasını Yılmaz Güney Parkı’nda protesto etti. “Halkın iradesi gasp edilemez, demokrasi teslim alınamaz. Kayyım düzeni değil halkın iradesi kazanacak” pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Êlih Belediye Meclis üyesi Dilan Kırar, kayyım atamaları ve HDP Eş Genel Başkanları ile milletvekillerinin gözaltına alınmasını kınadı. 
 
Ardından söz alan DEM Parti İl Eşbaşkanı Semra Güneş, kayyım politikalarının halk iradesine yapılan saldırı olduğunu belirtti. 
 
Yerin kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük ise, 2016 yılında HDP’ye yapılan siyasi operasyonlar sonucu Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın çetevari bir şekilde gözaltına alınıp tutulduğuna dikkat çekti. 8 yılın ardından yine 4 Kasım’da belediyelere kayyım atandığını söyleyen Gülistan Sönük, “500 bin kişilik bir kenti, bu kente yabancı 3 memurla yönetmeye çalışıyorlar. 500 bin kişilik bir kent 3 ucuz memurun yönetimiyle yönetilebilir mi?” diye sordu. 
 
Açıklamanın ardından oturma eylemine geçen kitle “Jin jiyan azadi”ve “ Kayyım talane, berxwedan jiyane” sloganları attı.
 
SÊRT
 
 
Sêrt’te ise DEM Parti İl Örgütü Sêrt Belediyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız. Kayım değil demokrasi” pankartının açıldığı açıklamada konuşan yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Mehmet Kaysı, bu uygulamaların sonlanması gerektiğini belirtti. 
 
DEM Parti İl Eşbaşkanı Kenan Bilge ise 4 Kasım’da gerçekleşen iki ayrı darbeyi kınadı. 
 
Açıklama yapılan oturma eylemi ve atılan “Jin jiyan azadi” ile “Kayyıma hayır iradeye saygı” sloganları ile son buldu. 
 
MERSİN
 
DEM Parti Mersin İl Örgütü, il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, "Hukuksuz tutuklamalara, kayyıma son verilsin" pankartı ve "Azadiya ji bo Serok Apo", "Kayyım talan e berxwedan jiyan e" dövizleri açıldı. Mersin Demokratik Kurumlar Platformu, Mersin Barış Anneleri Meclisi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri ve çok sayıda yurttaşın katılım sağladığı açıklamada polis, açıklama öncesi "Azadiya ji bo Serok Apo" dövizini almak istedi. Kitlenin ısrarı üzerine açıklamaya geçildi.
 
Burada ilk olarak konuşan DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Reşat Aşan, polisin dövizi almak istemesine tepki göstererek, "Sürece denk bir pratik adımın atılması gerekir. 2016'dan bu yana siyasi tutsakların tutulmaya devam edilmesi bu sürecin ruhuna aykırıdır. Arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Bu ülkenin barışa ihtiyacı olduğunu herkes dile getiriyor. Bunun öznelerinden biri de sayın Öcalan'dır. Toplum tarafından da kabul edildiği için biz de onun özgürlüğünü istiyoruz. Dövize yapılan müdahaleyi kınıyoruz. Sayın Öcalan'ın özgür koşullarda bu sürece katkı sunması bizim en temel talebimiz" dedi. 
 
'KAYYIM ÖZGÜRLÜKLERİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR'
 
Ardından basın metnini DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş okudu. Berdiye Kuş, HDP’ye yönelik gerçekleştirilen siyasi operasyonların Türkiye’deki demokratik siyasete vurulmuş en ağır darbelerden biri olduğunu belirtti. Tutuklamaların yalnızca o dönemki yöneticilere değil, halkın iradesine karşı yapıldığını vurgulayan Bedriye Kuş, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıyla başlayan sürecin bir yılını geride bırakırken halen kayyım rejiminde ısrar edilmesi, halk iradesi ve özgürlüklerin önündeki en büyük engeldir. Kayyım siyasetinden vazgeçilmesi, belediyelerin gerçek sahiplerine iade edilmesi, Kobani Kumpas Davası’ndan tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tüm tutsakların derhal serbest bırakılması sürecin gereğidir” dedi.
 
Açıklama, "Jin jiyan azadî" ve "Bijî berxwedana zindana" sloganları ile sona erdi.
 
İZMİR 
 
 
DEM Parti İzmir İl Örgütü, Karşıyaka Çarşı girişinde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Barış ve Demokratik Toplum için halkların iradesine sahip çıkıyoruz" pankartı açılan açıklamada "Kayyım darbedir" ve "4 Kasım HDP tutsakları serbest bırakılsın" dövizleri taşındı. Sık sık "AİHM derhal uygulansın", "Kayyımlar gidecek barış kazanacak" sloganlarının atıldığı açıklamaya Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
Basın açıklamasını yapan DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Selçuk Odabaş, tutuklanan 12 HDP milletvekilini anımsatarak, var olan demokratik hakların askıya alındığını söyledi. Barış ve Demokratik Toplum süreciyle baskıların sonlandırılması gerektiğini belirten Odabaş, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere tüm tutsakların serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. 
 
Demokrasinin tam anlamıyla tesis edildiği bir Türkiye için kayyım gibi uygulamaların sona ermesi gerektiğini vurgulayan Odabaş, "Bu vesileyle 04 Kasım 2025 tarihini, yeni dönemin samimiyetle pekişmesi adına bir fısat olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyoruz. Bizlerin ve halkların beklentisi, atanan kayyımların geri çekilerek halkın iradesini temsil eden seçilmiişerin görevlerinin başına dönmesidir. Sayın Öcalan'ın 27 Şubat tarihinde açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum sürecinin karşılıklı iyi niyet adımlarıyla pekişmesi ve halkın güven duygusunun gelişmesi, atılacak adımlarla daha mümkün hale gelecektir" dedi. 
 
Açıklama, sloganlarla sona erdi.