#MeToo ile sesini duyuran İranlı oyuncu: Rojava’dan öğreneceklerimiz var

  • kadın
  • 09:03 31 Aralık 2021
  • |
img

ANKARA - Maruz kaldığı tecavüz tehditleri nedeniyle İran’dan İspanya’ya göç etmek zorunda kalan ve #MeToo Hareketi ile sesini kazandığını belirten oyuncu Shaghayegh Norouzi, kendisine ilham veren Rojava Devrimi’ni “kadın mücadelesinin başarısı” olarak nitelendirdi. 

 
Kadın mücadelesinin kesintisiz sürdüğü 2021’i geride bırakıyoruz. Farklı kıtalarda ortak sorunlar yaşayan kadınlar, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyüterek, “21’inci yüzyıl kadın yüz yılı olacak” belirlemesini 2022 yılına taşımayı hedefliyor. Maruz kaldıkları her türlü şiddeti teşhir etmenin ötesinde dayanışmayı ve ortak mücadeleyi de büyüten kadınlar, en baskıcı rejimlere karşı dahi mücadeleyi bırakmadı. İran rejiminin baskıcı, erkek egemen zihniyetine karşı İranlı kadınlar, Me Too Hareketi’ne dahil olarak yaşadıklarını dünyaya duyurdu. 
 
İran’da psikolojik şiddet ve tecavüz tehditlerine maruz kalan oyuncu Shaghayegh Norouzi, İran’da #MeToo Hareketi’ne öncülük eden isim. İran’da 12 yıl boyunca oyunculuk yapan Norouzi, ketten ayrılınca sahne arkasında kadınlara yaşatılan cinsel şiddet ve baskıyı anlatmaya karar verdi ve dünyaca tanınan #MeToo Hareketi’nin aktivistlerinden biri oldu. İspanya’da çalışmalarını yürüten Norouzi, mücadeleye adım atmasını “konuşmaya başladım” şeklinde nitelendirdi, ilham kaynağı ise Rojava Kadın Devrimi oldu. 
 
3 yıl önce göç etmek zorunda kaldığı İspanya’da mücadelesini sürdüren Norouzi ile yaşamını ve verdiği mücadeleyi konuştuk.
 
 
 İran’dan çıkmanıza neler etki etti?
 
Bir kadın olarak aşırı şekilde baskı ve eziyet yaşıyordum. Özelikle iş yerimde. İran’dan, kadına yönelik baskı nedeniyle çıktım. İran gibi baskıcı bir ülkeden çıkmak her kadının hakkıdır. Kadınlar toplumsal bir gruptur ki dışarı çıkma hakları var. Yani oradaki kadına karşı şiddetin kendisi göçmek için yeterli bir sebepti.  
 
Özellikle iş yerinde yaşadığınız baskıya vurgu yaptınız, İran’dayken oyunculuk yapıyordunuz, kamera arkasında kadılara neler dayatılıyor?
 
 İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor ve bu imajın yükü kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. İran’da oyuncu olmak istiyorsanız bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor.
 
En önemli mesele, İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor. Hükümetin yaratmak istediği kadın imajı yükünün ağırlığı da kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. Ama benim gibi birçok oyuncu, bu imaja inanmıyor ve karşı. Yaratılmak istenen imaj, İran’daki kadınların gerçekliğini yansıtmıyor, bu nedenle buna karşı mücadele ettik. Ancak oyuncu olmak istiyorsanız bu propagandalara da boyun eğmeniz gerekiyor ve bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor. Bu, hikayenin en önemli kısmı ama tamamı değil.  Sadece o propagandayı temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda kamera arkasında çok ağır şekilde kadına karşı cinsel şiddet ve cinsel istismar uygulanıyor. Bu da, İran’ın kadın düşmanlığı politikaları yüzünden. Sinemalarda çalışan kadınlara karşı; cinsel saldırı, şiddet, mesleki ve ekonomi üzerinden tehditler yapılıyor. Bu durum İran’da sistematik hale gelmiş durumda. Sistemin de bundan haberi var. ‘Kadın oyuncular erkeklerin kölesidir’ gibi bir algı var ve buna kimse müdahale etmiyor. 
 
 Peki oyunculuğa ilk başladığınızda nasıl sıkıntılarla karşılaştınız ve bahsettiğiniz tehditlerden kendinizi nasıl korudunuz?
 
Evet, kendimden de bahsedeceğim ama öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki biz kadınlar yaşadığımız sistematik cinsel şiddete karşı farklı tepkiler gösterebiliriz. Tüm kadınlardan aynı tepkiyi bekleyemeyiz. Kendime gelince, 21 yaşındaydım ve henüz eğitimim bitmemişti ama mesleği çok sevdiğim için çabaladım ve oyunculuğa başladım. Bir dizinin başrolünde oynadım. İlk deneyimim olarak 7 ay boyunca o dizinin çekimindeydim. Bunları bir kadın olarak durumumu izah etmek, ne kadar kırılgan bir durumda olduğumu anlamanız için anlatıyorum. O işe girmek için birçok sınavdan geçtim. Çok iyi olduğum için kazandığımı düşündüm ki beni seçenler de ‘300 kişi arasından seçildin’ dediler. Ama çekimlerin 3 haftası bitmeden yönetmen, mesleki arkadaşlarımın ötesinde bir ilişki istemeyi hak gördü. Bunu kabul etmedim. Ama bu sadece ‘hayır’ demekle yani bir kelimeyle olmadı. Genç ve mesleki açıdan kırılgan bir kadın için buna ‘hayır’ demek çok zor bir süreçti. Bu teklife karşı ‘hayır’ demek ve direnmek 7 aylık bir dizi çekimi sürecini benim için cehenneme çevirdi.  Sonrasında o yönetmen ve orada çalışan tüm erkekler tarafından mobbinge uğradım, başka yerlerde çalışmamı engellediler. 7 ay içinde psikolojik eziyet hayatımın tamamını etkiledi ve travmaya dönüştü. Hayatımdaki en derin olaylardan biri o 7 aylık çalışma oldu.  
 
Sonra İran’da #MeToo Hareketi’ni başlattınız. Mücadeleyi başlattığınızda İran’daki kadınların tepkisi ne oldu, ifşalar diğer kadınları nasıl etkiledi?
 
Cinsel şiddeti anlatmak dünyanın her yerinde çok zor. Türkiye’de de olduğu gibi. Benden önceleri bazı kadınlar ifşalar yapmıştı ama çok etki etmemişti. Ben bu sorunları yaşadığımda henüz #MeToo Hareketi yoktu. Ben de yalnızdım. Ama o dönemde İran’da gazeteci kadınların yaşadıkları cinsel şiddetle ilgili bir röportaj yayınlanmıştı. Ben de instagram hesabımdan bir yazı yazdım ve işimle ilgili deneyimlerimi anlattım. Yazım çok tepki çekti ve bu konu üzerinde durmaya karar verdim. Yeni yurt dışına çıkmıştım. İnstegram hesabımdan, tüm kadınların mesleklerinde yaşadıkları cinsel şiddetleri bana yazmalarını istedim. Birkaç ay boyunca kendi instegram hesabımdan birçok kadının hikayesini yayınladım. İfşaları, hesabımdan paylaştığım dönmede İran’da bazı haberler de çıkmaya başladı. Sinema içerisinde çalışan ama çok ünlü olmayan kadınlar kendi instegram hesaplarından yaşadıklarını ifşa etmeye başladı. Yani İran’da #MeToo Hareketi ilk başta kadınların özel hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla başladı.  
 
Bu hareketlerle yavaş yavaş #MeToo dalgası başladı ve ben de ‘me_too_ movement iran’ isimli ayrı bir sosyal medya hesabı açtım, kadınlarla çalışma yürüttük. Büyüyen bu hareket, bir dayanışma grubuna dönüştü. Hem bu sayfanın arkasında çalışan kadılar hem de İran’dan gönderilen hikayeleri yazan kadınların bir dayanışma grubu. Sayfa hala aktif ve 2 binden fazla ifşa hikayeleri yayınlandı. Bu ifşalar, kendi kimliği ve kimliği belli olmayanlara ait ve hikayelerin bazıları çok güçlü olan erkeklere dairdi. Halkın onları tanıması için gerekiyordu. Bu hikayelerin birçoğu normal sıradan kadınlar tarafından anlatılıyordu. 
 
Şuan İspanya’da neler yapıyorsunuz? Oyunculuğa devam edebiliyor musunuz?
 
Hali hazırda tüm zamanımı #MeToo için harcıyorum. Bu şekilde sesimi geri aldığımı hissediyorum. Metoo içinde başka kadınlarla iş birliği yapmak, birlikte çalışmak ve kadın dayanışması, benim hiçbir zaman hiçbir yerde bulamadığım içimdeki boşluklarımı dolduruyor. Oyunculuk açısından yeni yeni küçük işlere de başladım. Ama oyunculuktaki yaratıcılığımı şimdi tamamen #MeToo için kullanıyorum. 
 
Kadın dayanışması hayatınızı nasıl etkiledi ve size güç veren ne oldu? 
 
Cinsel şiddetin kendisi çok zor. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi. 
 
Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi.  Karşılıklı destek. Çünkü bizim için cinsel şiddeti anlatmak çok zor. Cinsel şiddetin kendisi çok zor ve bundan bizim hiçbir suçumuz yok. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Ama cinsel şiddet de ifşa edilerek, karşı çıkılabilir. Mağdur olanı suçlayan anlayışa karşı bu ifşaları ve buna karşı çıkmanın ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. Bizim. Başka kadınlar da gelip ifşa ediyor. Yapmamız gereken iş budur. Bu mücadeleyi de  #MeToo Hareketi çok güzel yapıyor. 
 
* Kendi itirafına göre İran’da 10 yıl boyunca 300’den fazla kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi isimli erkek de #MeToo Hareketi sayesinde ifşa oldu ve hakkında dava açıldı. Bu dava, İran’da ifşalar üzerine açılan ilk dava mıydı? Gelişmeleri anlatır mısınız? 
 
Evet, çok sayıda kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi ile ilgili ifşalar oldu. Keyvan İmamverdi, aydın kimliğini kötü amaçları için kullanıyordu. İran’daki aydın toplumu da şuana kadar ifşa olanlara karşı hiçbir tepki göstermedi ve sorumluluk kabul etmedi. Bu çok acı bir şey. Keyvan İmamverdi de o toplumdan biriydi. Hakkında yapılan ifşalar sel gibi gelmeye başladı. Bu #MeToo Hareketi’nin ifşalarındandı. Davaya dönüşen ilk dosyalarından oldu. Tecavüze uğrayanlardan biri bize yazdı ve çok ağır şekilde tecavüze uğradığını anlattı. Ardından 6 kişi daha yazdı. Bazıları da başka feminist sayfalara gönderdi. Hepsini bir araya toplarsak 20’den fazla ifşa vardı. Bu dosya, yargı sistemimizin kadınların şikayetlerini kabul ettiği tek dosya oldu. Bu kadınların çok iyi bir avukatları var. Onun vasıtasıyla biz de bu dosyayı takip ediyoruz. 
 
Kadınların yaptıkları ifşaların ardından mı yargı harekete geçti yoksa kadınların resmi olarak şikayet etmeleri mi gerekti?
 
Başta kadınların ifşaları İran yargısının tepkisine neden oldu. İran’da ilk kez ifşalar yargının dikkatini çekti. Ardından kadınlar sosyal medya aracılığıyla birbirlerini buldu ve bir kadın avukata gittiler. Avukat da tüm dosyaları toplayıp savcılığa şikayette bulundu. Keyvan İmamverdi tutuklandı. Yargılaması devam ediyor. İran’da yasa sadece bir cinsel suçu tanıyor o da tecavüzdür. İspatlanırsa da cezası idamdır. Keyvan İmamverdi için de idam isteniyor. Ama idam cezası bu ifşaları yapan şikayetçi kadınların bir açıklama yapmasına sebep oldu. İfşa eden kadınlar, aynı zamanda idama da karşı olduklarını beyan etti ve idam yerine hapis cezasının verilmesini istediler. 
 
Yıl boyunca birçok ülkede kadınlar #MeToo Hareketi sayesinde başlarına gelen her türlü şiddeti ifşa etti. Yıl boyu sürdürülen hareket aynı zamanda ülkeler arası kadınların birbiriyle bağ kurmasına da neden oldu. İranlı kadınlar, dünya kadınlarıyla mücadelelerini ortaklaştırabildi mi?
 
Başka kadınlarla ilişkimizi daha çok güçlendirmek istiyoruz. Ama ne yazık ki İran’ın kadınlarıyla ilgili her türlü sıkıntı çok zayıf bir şekilde yayımlanıyor. Bizim sesimiz çok zayıf. Ama grubumuz dünyanın başka yerlerindeki kadınlarla bağ kurmak için çok çabalıyor. Uluslararası #MeToo gruplarıyla ilişki kurabildik. Türkiye’den de feminist hareketlerle bağ kurabildik, ilişkimiz de iyi gidiyor. Afganistan’daki hareketlerle de ilişki kurmaya çalışıyoruz. Bazen onların #MeToo aktivistlerinin yazılarını, haberlerini yayınlıyoruz. Bunun için çok çabalıyoruz. 
 
#MeToo Hareketi ile bir kez daha gördük ki tüm dünyada kadınların yaşadıkları ve verdikleri mücadele birbirine benziyor. Tam da bu noktada uluslararası kadın mücadelesinin daha yükselmesi gerektiğine dair neler söylemek istersiniz?
 
Erkek egemenliğinin yapısı çok çelişkili ve bu yapının çok enteresan mekanizmaları var. Bu yapı çok güçlü ve araçsaldır. Erkek egemen yapı, kadınlar üzerindeki baskısını oluşturduğu sahte kadın kimlikleriyle sürdürmek istiyor. Öyle ki kadınların birbiriyle yarıştığını, birlikte hareket edemediklerini, bir sorun varsa suç kadındadır, kadınlar güçsüzdür…Buna benzeyen birçok uzun sahte tanımlar sayabiliriz. Ama önemli olan şu ki bu tanıtımlar üzerinden bize baskı kuruluyor. Kontrol altına alınıyoruz. Buna karşı yapacağımız ise bu sahte imajı kırmak. Yaratılan bu imaj üzerine çizik atmak. Bunun da tek bir yolu var feminist ilkeler ve sorumluluklarla başarabiliriz. Bu ilkeler ki kadınların birbirine nasıl davranması gerektiğini belirliyor. Kullanılan kavramların düzeltilmesi konusunda da ısrarcı olmalıyız. Örneğin; bir tecavüz olayında sadece tecavüzcü suçludur. Mağdurun da suçlu olabileceğini hiçbir şekilde kabul etmemeliyiz. Erkeklere suçumuzun olmadığını anlatmak yerine enerjimizi asıl sorun üzerine odaklamalıyız. Bu şekilde cinsel şiddeti durdurabiliriz. Kadınlar olarak birbirimizi savunmamız, birbirimizin sesi olmamız gerekiyor. Elimizde olan imkanları başka kadınlarla da paylaşmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde birbirimizle dayanışma kurabiliriz. 
 
Bahsettiğiniz mücadele örneklerinden biri fiili olarak Rojava’da yaşatılıyor. Rojava’daki kadınların devrimiyle ilgili neler düşünüyorsunuz? Size ilham veren noktaları oldu mu?
 
 Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. Onlardan öğreneceklerimiz var, çeşitliliği simgeliyor. 
 
Evet evet tabi ki ilham kaynağı oldu. Rojava’daki durum bize, kadınların direnişinin ne kadar kurtarıcı olduğunu gösterdi. Savaşı başlatan erkeklere kıyasla kadınların farkını da gösteriyor. Rojava’daki kadınların direnişinde  feministlik ilkeler de var. Onlardan öğreneceklerimiz var. Örneğin; Rojava’daki dayanışma çok çeşitliliği kabul etmiş bir hareket. Rojava çeşitliliği simgeliyor. Rojava devrimi, kadınların erkeklerin gericiliğine karşı direnişin simgesi. Kadınlar şunu anlatmak istiyor; ‘Erkeklerin gericiliğine karşı direnişimiz silahlanacak kadar ciddi. Ama aynı zamanda benim direnişim barışla, çeşitlilikle, çok kültürlülükle, farklı mezhepler arasında bir dayanışma ve birliktelik kuruyor.’ Tüm kadınların istediği de budur. Rojava, kadınlar için ilham kaynağı. Kürt kadınlarla bu konuda konuştum. Rojava’daki kadınlar da ilk başlarda o kadar güçlü değiller. Rojava’daki Kürt kadınlar, Kürt erkeklere karşı da çok fazla mücadele ettiler, bu gücü kazanabilmek için. Bence Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. 
 
MA / Zemo Ağgöz 
 

Diğer başlıklar

05/01/2022
13:27 Erdoğan Bahçeli’yle görüşecek
13:16 Kadın siyasetçiler: Aysel Tuğluk serbest bırakılsın
12:44 Çocuğa tacizden tutuklanan failin tecavüz suçu görülmedi
12:40 Tutuklu ailelerinden dayanışma çağrısı
12:37 Gazeteci Ferhat Çelik adliyeye sevk edildi
12:25 Karatepe: Türkiye ekonomisi 2018’den beri krizin içinde
12:16 Meslek örgütleri: Gazeteci Çelik serbest bırakılsın
12:10 Gazeteci Okatan’ın beraat kararına itiraz
12:09 Hasta ve infazları yakılan tutuklulara özgürlük çağrısı
12:05 Birçok ilde ev baskınları: 8 gözaltı
12:03 Tutuklular 'ağız içi arama'dan kaynaklı tedavi edilmiyor
12:02 AYM, İnfaz Kanunu’ndaki bir maddeyi iptal etti
12:01 Şenyaşar ailesi: Zulme sessiz kalanlar imanını sorgulasın
11:12 Acil tahliye edilmesi gereken 38 ağır hasta tutuklu var
10:45 Erdoğan kendi maaşına zam yaptı
10:36 Kazakistan'da LPG zammı protestoları: Hükümet istifa etti
10:13 Meclis Başkanı önergeye ‘kaba ve yaralayıcı’ diyerek tecavüzü araştırmadı
09:52 Bitlis’te 308 bölge yasaklandı
09:52 Tutuklu aileleri Ankara’dan seslendi: Bu gidişat felaket getirir
09:37 Jinnews’in 2021 şiddet çetelesi: 311 kadın katledildi
09:14 Gazeteci Bodette: PKK listeden çıkarılırsa pek çok şey değişir
09:06 253 kilo uyuşturucuyla yakalanan kişi istihbarat elemanı çıktı
09:06 İşleri ağır, yevmiyeleri düşük
09:06 'Taş yesek taşa da zam yapacak'
09:05 TMMOB İKK Sekreteri Hatun: Kayyım muhatabımız değil
09:05 ‘Tutuklulara tecrit içinde tecrit yaşatılıyor’
09:03 Emniyet müdürü: HDP’li başkan olayları yatıştırmak için geldi
09:03 Valinin sözlü talimatıyla 131 iş yerine kapatma kararı
09:02 Katledilen Aktaş’ın soruşturması 8 yıldır yerinde sayıyor!
09:01 Sokak TÜİK’e öfkeli: Tek çıkış yol devrim
09:00 5 OCAK 2022 GÜNDEMİ
08:44 'Cezaevindeki baskılara karşı çıkmayan demokrat olamaz'
08:33 Frahm: Terör örgütleri listesi batının çıkarlarına göre şekilleniyor
04/01/2022
23:44 Bireysel emeklilikte yeni teşvik düzenlemesi Meclis’e sunuldu
22:39 Elektrik kesintileri için aranan DEDAŞ cevap vermiyor
22:27 Karamollaoğlu’nun Kovid-19 testi pozitif çıktı
21:41 Ajansımızın Yazı İşleri Müdürü Ferhat Çelik gözaltına alındı
21:24 Boğaziçili öğrenciler: Tutsaklar için özgürlük talebimizi haykırıyoruz
19:48 Kovid-19’dan 137 vefat, 54 bin 724 yeni vaka
19:32 Beştaş: Geri adım atacak bir HDP bulamayacaksınız
19:20 Ece Dinç’in anıtına saldırı protesto edildi
18:49 Boğaziçi direnişine destek açıklaması
18:22 İşten çıkartılan Tüm-Bel-Sen üyelerinden suç duyurusu
18:18 KCDP 2021 yılı raporu: 280 kadın katliamı, 217 şüpheli ölüm
17:25 Tutuklu yakınlarından Gelecek Partisi'ne ziyaret
17:20 Tüm Emekliler Sendikası’ndan enflasyon protestosu
16:47 Okuldaki tacize idari soruşturma
16:20 Tutuklu yakınları İHD'de: Çığlığımızı duyun
16:18 Gülistan'ın ailesi 4 gündür adliye önünde
16:13 Tutuklu belediye eşbaşkanı kalp krizi geçirdi
16:13 Hayatını kaybettikten sonra göreve iade edildi
15:41 'Emekli maaşları milli gelire endekslensin'
15:40 Eğitimcilerden Boğaziçi direnişine destek
15:13 Adalet Nöbeti 50’nci gününde
15:08 Bodrum Barajı için ÇED olumlu kararı
15:07 Şırnak'ın dağları yasaklandı
15:00 KESK: Kamu emekçilerinin yüzde 98’i yoksullaştı
14:55 Habur Sınır Kapısı’nda rüşvet operasyonu
14:44 Garibe Gezer’in işkence ve tecavüz dosyasına ‘takipsizlik’ kararı
14:42 Tutuklu ailelerine polis saldırısı
14:39 Sağlık emekçilerine saldırılar protesto edildi
14:39 Emekliler ödeyemedikleri faturaları yaktı
14:32 Hekimler maaş bordrolarını Meclis’e gönderdi
14:16 Van’da son 3 yılda 160 mülteci yaşamını yitirdi
14:06 Silopi’de bir öğretmen şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi
14:02 'Rakamlar yalan yoksulluk gerçek'
13:52 Kürt kadın siyasetçiler anıldı
13:37 İçişleri Bakanlığı, AKP’li müfettişi savundu
13:37 ‘Maden projesi için neden ÇED süreci başlatıldı?’
13:30 Avukatlardan CPT başvurusu: İşkence uygulamaları son bulsun!
13:13 Saldırgan Sütçü’nün dosyası avukatlardan gizleniyor
13:09 İkizdereli kadınlar ‘Yılın Kadınları’ seçildi
12:47 Bahçeli’den İBB’ye kayyım tehdidi
12:47 Boğaziçi direnişi birinci yılında
12:46 Tutuklu yakınları HDP’nin grup toplantısında: Tabut siyasetine son verin
12:35 Gazeteci Özgül için takipsizlik kararı
12:33 İzmir'de kongre çalışmaları başladı: HDP zamanı
12:28 Çocuklarda sosyal medya kullanım yaşı 6'ya kadar düştü
12:05 DFG raporu: 62 gazeteci tutuklu
11:57 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:50 Şenyaşar ailesi: Mücadeleye devam edeceğiz
11:14 MİT ajanlık dayattı, KDP sınır dışı etti
11:09 Cezaevindeki Mele Yiğit’e Kur’an-ı Kerim verilmedi
10:06 Polis amiri MHP'li başkanın kolunu kırdı
09:50 İzmir’de şüpheli kadın ölümü
09:43 Cezaevinde yaşamını yitiren Erkmen’in oda arkadaşı: Can güvenliğimiz yok
09:42 İmamların diyalog sürecine desteği suç sayıldı
09:22 Urfalılar: Çözüm iktidarın devrilmesidir
09:20 6 yıldır tek bir kişinin ifadesi alınmadı
09:05 ‘Kürde sıkılan kurşunlar zam olarak dönüyor’
09:04 Barış Anneleri: Tecride son verilmeli
09:04 Konutu yaptı, tapuyu unuttu!
09:03 İstinaftan emsal karar: Mülki idare amiri yargılamaya müdahale edemez
09:02 Gülistan'ın ailesi Abarakov'un yargılanmasını istiyor
09:01 Omicron uyarısı: Tsunamiyle karşı karşıya kalabiliriz
09:00 Mücadeleyi onunla tanıdı: Sêvê kadın ideolojisinin mamostesidir
09:00 04 OCAK 2022 GÜNDEMİ
03/01/2022
23:13 HDP’ye saldıran Sütçü’nün Ülkü Ocakları’nda fotoğrafı çıktı
21:15 HDP’nin kurucu isimlerinden Uygur hayatını kaybetti
21:10 Koronadan 160 kişi daha hayatını kaybetti
20:29 Erdoğan’dan enflasyon açıklaması: Üzüntülüyüz!
20:21 Siirt'te 250 koyun çalındı
19:40 40 yeni dokunulmazlık dosyası Meclis’e sunuldu
18:35 Antalya’da zam protestosu
18:30 DAKP: Hasta tutuklular cezaevlerinde ölüme terk edildi
18:19 KESK’lilerden iktidara: Emekçinin yakasından düşün
18:12 HDP İstanbul İl Örgütü: İktidar tüm saldırıların ve olası gelişmelerin sorumlusudur
18:11 Tecavüz faili tutuklandı
17:20 Adalet Nöbeti'ndeki aileler Ankara'ya hareket etti
17:19 5 dakikada bir randevu uygulamasının yürütmesi durduruldu
17:05 BES: Kamu emekçilerinin gıda enflasyonu yüzde 85,80
17:04 Gergerlioğlu: 81 ildeki Kriminal Polis Laboratuvarları incelensin
17:04 Birol: Pervazsızlığa geçit vermeyeceğiz
16:40 Rifis Makine'de işçiler eylemde
16:30 Doku ailesinin eylemi 3'üncü gününde
16:28 Oluç: Tek adam yönetiminin maliyeti açlık ve yoksulluktur
16:19 Adalet Nöbeti'nde mücadele vurgusu
16:09 Mersin Barış Anneleri Meclisi kuruluşunu deklare etti
15:59 Enflasyon emekli zammını ezdi
15:45 HDP'ye silahlı saldırı düzenleyen Sütçü serbest bırakıldı
15:07 İHD, torpil yapan yetkilileri istifaya çağırdı
14:53 Kırıklar'da tutuklular 37 gündür açlık grevinde
14:34 Şenyaşar ailesinden hukuki destek talebi
14:33 HDP Batman'da kongreye gidiyor
14:14 TMMOB'dan kayyıma yanıt: Kentin sahibi değil, atanmış memursunuz
14:13 İBB’ye teftiş başlatılmasına tepki
13:58 KESK: TÜİK toz pembe bir tablo çiziyor
13:55 Ekoloji örgütlerinden Lokumcu davasına katılım çağrısı
13:38 HDP’ye saldıran Sütçü'ye tutuklama talebi
13:06 Erdoğan ihracatla övündü
12:26 TJK-E 8-9 Ocak’ta alanlarda olacak: Hesap sorma zamanı
12:25 HDP’ye saldıran Sütçü’nün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor
11:54 MHP’ye kafe tahsis eden belediyeye dilekçe: HDP’ye de destek ver!
11:30 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti İstanbul’da
11:23 Hakkari’de 11 bölge için yasak kararı
11:13 Sakine Cansız: Kadının özgürlükten başka dostu yok
10:48 ENaGrup: Enflasyonda 12 aylık artış yüzde 82.81
10:30 TSK aynı köyü 18 kez bombaladı
10:12 Enflasyon yüzde 21’den 36’ya çıktı
09:59 KDP, hükümetin haberi olmadan sınırı kapattı
09:48 30 yıl hapis kalan iki kardeş: ‘Türk milleti adına’ yargılandığımız yalandı
09:40 Diyarbakırlılardan kayyıma: Buranın sahibi halktır
09:34 Êzidî kadını öldüren failin ‘tahrik’ savunması asılsız çıktı
09:14 İşte 'Sur Tipi'nin içi
09:06 Pakize Nayır’ın annesi: Dünya kadınları mücadelelerine sahip çıkmalı
09:05 İki yıl geçti: Gülistan Doku kaybolmadı, kaybettirildi
09:04 Kızıltepe’de taşımalı eğitim: 14 kişilik araçta 25 öğrenci taşınıyor
09:03 DİAYDER avukatı Epözdemir: İddianame değil iftiraname
09:00 03 OCAK 2022 GÜNDEMİ
02/01/2022
21:05 Süryani siyasetçi Gabriel hayatını kaybetti