ICAVI Sözcüsü Shafii: 'Namus' algısını değiştireceğiz

img
ANKARA - İran’da “namus” adı altında işlenen kadın katliamlarına karşı başlattıkları kampanyaya dayanışma çağrısı yapan ICAVI Sözcüsü Rouhi Shafii, "Yaşadığımız bölge, 'namus' kelimesinin yarattığı terörle sakatlanmış bir bölge. Bunu değiştirmek istiyoruz" dedi.
 
İran’da 1979 yılında gerçekleşen rejim değişikliği sonrası pek çok arkadaşı tutuklanan ve idam edilen Rouhi Shafii, ülkesini terk ederek, İngiltere'de sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. Göç sonrası Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon'u (ICAVI) kuran Shafii, 1980 yılından bu yana İran'da çeşitli şekillerde yaşanan şiddet durumuna dikkat çekmeye çalışıyor. Temmuz 2020 tarihinde “namus” adı altında işlenen katliamlara karşı startını verdikleri kampanya hakkında Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Shafii, tüm bölge kadınlarına iş birliği çağrısı yaptı.
 
 Bu ayın başında 17 yaşındaki Mona Haydari, çocuk yaşta evlendirildiği kuzeni tarafından öldürüldü. İran'da ‘namus’ adı altında işlenen cinayetler ne kadar yaygın?
 
Mona Haydari cinayetinin ardından kamuoyunda ciddi tepkiler oluştu. Medya, kadın aktivistler, sıradan insanlar, hatta erkekler, bu korkunç cinayeti kınadı. ICAVI olarak ‘namus’ cinayetlerine karşı başlattığımız kampanya da bu anlamda çok destek gördü. İran'da ve dışında sosyal medya kullanıcıları binlerce kınama mesajı paylaştı ve ‘namus cinayetlerinin’ köklerine inmenin, neden ve gerekçeleri ortadan kaldırmanın önemine dikkati çekti. İran'da süregelen bu cinayetler, sosyologlar ve psikologlar gibi profesyonellerden evdeki sıradan insanlara kadar geniş bir alanda tepki topluyor. Erkeklerden gelen tepki ise oldukça sıra dışı. Çünkü şimdiye kadar erkekler tarafından işlenen cinayetlere tepki gösteren yalnızca kadınlardı. Geldiğimiz noktada ise erkekler bu cinayetlerin nedenlerine ilişkin tartışmalara katılmaya başladı.
 
 İran'da bu konuya dair ne gibi çalışmalar yürütülüyor? 
 
Üniversitelerde yine bu konuya ilişkin seminerler ve konferanslar düzenlenmeye başlandı. Bu seminer ve konferanslara hem kadınlar hem de erkekler katılıyor ve ‘namus’ adı altında işlenen cinayetlerin kökleri tartışılıyor. Bu köklerin İslam Hukuku’ndan mı kaynaklandığı ya da daha doğru ifade etmek gerekirse İslam Hukuku’nun Medeni Kanun önüne geçmesinden mi kaynaklandığı konuşuluyor. Herkes kendine bu soruyu soruyor, ‘Erkekler özgürce kadın öldürecek hakkı kendinde nasıl görüyor?’ Ya da bu cinayetlerin nedeni kabile geleneğinden mi geliyor, erkekler ‘namus’ kelimesine kızlarından, eşlerinden, kız kardeşlerinden daha çok mu değer veriyor? Ya da bu erkeklerin sosyal medya üzerinden birbirlerini kışkırtmasından mı kaynaklanıyor. Çünkü çok sayıda erkek bir araya gelince ‘namus’ kavramı üzerinden bir şiddet ortamı muhakkak oluşuyor. İran'ın içinde ve dışında bu konu üzerine çalışan insanlar olarak kabile geleneğinin ‘namus’ cinayetleri üzerindeki etkisini de konuşuyoruz çünkü bu cinayetler daha çok kırsal kesimde, kabile bölgelerinde işleniyor ancak büyük şehirlerde de nadir de olsa kadınlar öldürülmeye devam ediliyor. Erkeklerin kadınları öldürmesinin tek bir sebebi olmamalı diye düşünüyoruz. 
 
Peki çalışmalarınız nasıl gidiyor, odaklanılması gereken en temel mesele nedir?
 
 
 İslam Hukuku'na göre kadın cinayeti işleyen erkeğin hafif bir ceza ile kurtulmasının pek çok yolu var. Örneğin; öldürülen kadının ailesinin erkeği affetmesi gibi. Korkunç ama çok sık olan bir durum.
 
Bize göre en temel sebep, İslam Hukuku’nun Medeni Hukuk’un önüne geçmiş olması. Bu da cezasızlığa neden oluyor. Çünkü İslam Hukuku'na göre kadın cinayeti işleyen erkeğin hafif bir ceza ile kurtulmasının pek çok yolu var. Örneğin; öldürülen kadının ailesinin erkeği affetmesi gibi. Bu kulağa korkunç geliyor olabilir ama ne yazık ki çok sık olan bir durum. İran'da pek çok kadın ve erkek, dini lider aleyhine konuştuğu ya da İslam’ı eleştirdiği için idam edildi. Örneğin; iki yıl önce 14 yaşında bir kız çocuğu, babası tarafından akla gelebilecek en vahşi şekilde katledildi. Yalnızca 9 yıl ceza aldı. Mahkemedeki savunmasında kızını öldürmeden önce İslam Hukuku çalışmaya başladığını söyledi. Çalışmalarında edindiği bilgiye göre, kızının cezasının bu olduğunu düşündüğünü söyledi. Bu savunma İran mahkemelerinde çoğu zaman işe yarar ve erkeğin idam edilme ihtimalini ortadan kaldırır. Şu an durum böyle.
 
 Tersi bir durum olursa yani öldürmeye yeltenen erkeği özsavunma sonucu öldüren kadına nasıl bir ceza verilir? 
 
Hangi koşullar altında olursa olsun İran'da, bir kadın bir erkeği öldürürse idam edilir. Az önce de bahsettiğim bir kanun vardı. Bir erkek bir kadını öldürdüğünde, kadının ailesi İslam Hukuku'na göre bu erkeğin affedilmesini isteyebilir. Bu 'namus' cinayetini haklı buldukları anlamına gelir. Ya da adamın idam edilmesini isteyebilir ama bu çok sık olan bir durum değil. Genelde babalar, kendi kızlarının öldürülmesini affediyor. Ancak dediğin gibi öldüren kadınsa, ne aile ne de mahkeme af kararı veremez. Kadın kesin olarak idama mahkum edilir. Birkaç yıl önce bir vakaya denk geldik. Bir kadın İranlı ünlü bir futbolcuyla geçici bir evlilik yapmıştı. Adamın bir de resmi eşi vardı. Geçici evlilik yaptığı kadının, resmi eşi öldürdüğü iddia edildi. Bu iddia hiçbir zaman somut kanıtlarla kanıtlanamadı ancak buna rağmen kadın 9 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. 9 yılın sonunda cezaevinden çıkar çıkmaz, resmi eşin erkek kardeşi tarafından öldürüldü. Yani soruna dönecek olursak, bir kadın bir erkeği öldürürse alacağı ceza bir kadını öldüren erkekten kat kat daha sert ve vahşi olacaktır. Bu iki durum arasında devasa bir fark var İslam Hukuku açısından.
 
Madem onurdan bahsediyoruz. Ya bir kadın bir erkeği kendi onurunu korumak için öldürürse ne olur. Örneğin, tecavüz edeni öldürürse?
 
Bu da çok önemli bir soru. Ama ne yazık ki cevabı aynı. Bir kadın bir erkeği öldürürse, hangi şartlar altında olursa olsun suçludur. Dediğin gibi bir durumda da kadının erkeği kışkırttığı söylenir. Örneğin, Mona Haydari cinayetinin işlendiği Huzistan'da şöyle bir cinayet işlendi. Genç bir kadın, sabah kalkıp hurma ağaçlarını sulamaya gidiyor. Orada iki adam tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor. Adamlar kadını öldü zannederek, bırakıp gidiyor. Ama kadın bir süre sonra kendine gelerek, evine geri dönüyor ve olayı ebeveynlerine anlatıyor. Kadını hastaneye götürmek yerine toplanıp onu öldürme kararı alıyorlar çünkü kadının 'aile namusunu lekelemiş' sayılıyor. Başına gelenlerden hiçbir kontrolü olmaması dikkate alınmıyor. Yani şunu söyleyebiliriz; İran'da kadının kendine ait bir onuru yok. Kocasının ve ailesinin onuru kadınlar. Kadının yaşamı erkeğin veya ailenin onurundan önemsiz. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. 
 
 ICAVI bu konu üzerine uzun bir zamandır çalışıyor. Bahsettiğiniz tüm yaklaşımlar İran’a özgün bir sorun mu yoksa bölgesel bir sorun mu?
 
 
Ne yazık ki bölgesel bir sorun. Türkiye'deki istatistikleri bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim; yaşadığımız Ortadoğu bölgesi 'namus' kelimesinin yarattığı terörle sakatlanmış bir bölge.
 
Ne yazık ki bölgesel bir sorun. Örneğin; bu çalışmaları yaparken Irak Kürdistanı'nda, Süleymaniye kentinde bir mezarlığa denk geldik. Bir çeşit kimsesizler mezarlığı ama bölgede yaşayan insanlar buraya ‘Kadınlar Mezarlığı’ diyor. Bu mezarlıkta isimsiz gömülmüş iki binden fazla Kürt kadını var. Bu kadınlar ya ‘namus cinayeti’ adı altında öldürülmüş, ya aile içi şiddet sonucu öldürülmüş ya da ‘namus’ baskısı nedeniyle kendi canını almış kadınlar. İsimleri bilinmiyor da değil. Süleymaniye Belediyesi, bu kadınların isimlerini biliyor. Mezarlarına isimleri bilerek yazılmıyor. Benzeri mezarlıklar Erbil ve Duhok'ta da var. Türkiye'deki istatistikleri bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim; yaşadığımız bölge 'namus' kelimesinin yarattığı terörle sakatlanmış bir bölge.
 
ICAVI olarak yakın zamanda Türkiye ve Kürdistan'daki kadın örgütlerine bu konuda beraber çalışmak için çağrıda bulundunuz. Bu vesileyle kampanyanın içeriğini bizimle paylaşır mısınız?
 
Kampanyayı iki yıl önce Temmuz ayında başlattık. Yakında üçüncü yılına girecek. Kampanyayı az önce de bahsettiğim 14 yaşındaki kız çocuğu Romina babası tarafından katledildiğinde başlattık. Kampanyamız beklediğimizin de ötesinde büyüdü. İran'ın dışında başladı ve İran'ın içine doğru genişledi. Şu ana kadar İran'ın dışında başlatılmış en büyük kampanya haline geldi. Yüzlerce kadın beraber çalışıyoruz. Yüzlerce kadın İran'ın içinden bilgi topluyor, bize ulaştırıyor ya da buradaki çalışmaları İran'a taşıyor. Böylece aşağı yukarı bir istatistik bilgisine sahip olabiliyoruz ve insanları bunun ne kadar ciddi bir sorun olduğu konusunda bilgilendirebiliyoruz. Farklı ülkelerden kadınlarla bu konuyu tartışabiliyoruz. Bu konu kısa bir zaman öncesine kadar kamuya açık alanda konuşulabilen bir konu değildi. Çoklu dil seçeneği olan bir web sayfamız var. Şu adresten ulaşabilirsiniz:
 
Bunun dışında sosyal medyada da çok aktifiz. Facebook, Twitter, Telegram ve Youtube üzerinden aktivitelerimize ulaşılabilir. Farklı ülkelerden kız kardeşlerimizden, ‘namus’ adı altında işlenen cinayetlere dair bir dakikalık videolar istiyoruz. Türkiye ve Kürdistan'daki kız kardeşlerimizden rouhi.shafii@gmail.com mail adresi üzerinden bize videolar göndermelerini rica ediyoruz.
 
Uluslararası bir işbirliği ve dayanışma önemli… 
 
Bu konuya uluslararası anlamda dikkati çekmek için çok çalışıyoruz. Kültürel bariyerlerden ziyade İslam Hukukun bu anlamdaki etkisi asıl meselemiz. Medeni Hukuk açısından da milletvekillerinin çalışmaları yeterli değil. Bu kanunları değiştirmeye çalışmıyorlar bile. Örneğin İran, Çocuğa Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmeyi imzaladı ama uygulamıyor. Bu sözleşme uygulanıyor olsaydı Romina çocuktu. Şubat ayının başında eşi tarafından katledilen Mona da çocuktu. Bu çocuklar öldürülmeyeceklerdi ya da onları öldürmenin bir karşılığı olacaktı. Mona, 12 yaşında evlendirildi. 13 yaşında çocuğu oldu. Buna inanabiliyor musunuz? 13 yaşında biri çocuk doğurabilir mi? Çocuk büyütebilir mi? 13 yaşında bir çocuk, yaşıtlarıyla sokakta oynamalıdır. İran'da bu durum yasal. Dolayısıyla bizim legal bir sorunumuz var. İran rejimine Kadına Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmeyi imzalaması için de baskı yapmaya çalışıyoruz. Ama elbette ki bu konuya yaklaşımları olumlu değil. Bu konudaki çalışmalarımız bir yere kadar geldi fakat sonra milletvekillerinin isteksizliği yüzünden tıkandı. İran'a bu anlamda uluslararası baskı uygulamak da mümkün olmuyor. Kapalı bir ülke. Herhangi bir kınamayı da ciddiye almıyor. Ama yine de örgütlenmeyi ve denemeyi sürdürmek zorundayız. Bu, kadınlar için gerçek anlamıyla hayati bir mesele.
 
Bu kanunların değiştirilebilmesi, İran'ın uluslararası anlamda denetlenmesi için ne yapılması gerekir?
 
Dediğim gibi, İran rejimi uluslararası kurumların ne dediğiyle hiç ilgilenmiyor. Böyle bir baskı uygulamak mümkün değil. Akıllarına ne eserse onu yapıyorlar. 43 yıldır bu böyle. Cevap dahi vermiyorlar. Hiç bir uluslararası sözleşmeyi uygulamıyorlar. Diyorlar ki burada tek kanun var o da İslam Kanunu. Bu kanunlar bu yüzyıla ait değil. Geçen yüzyıla da ait değil. Bu kanunlar bin 400 yıl öncesinin kanunları. Bu kanunların değişmesini, içerideki kadınların ve erkeklerin taleplerini güçlü bir şekilde dile getirmesi sağlanabilir. Bunun için de bizlere, İran'ın dışındaki kadınlara ihtiyaçları var.
 
Kadın örgütlerine çağrınızı ve talebinizi yineler misiniz? 
 
 
Afganistan’da ‘namus cinayeti’ kavramıyla kadınlar terörize ediliyor. Şuan orası İran’dan da beter bir durumda. Bölge kadınları olarak bir araya gelip cinayetleri durdurabiliriz. Erkeklerin ceza almalarını sağlayabiliriz.
 
İran, Irak, Kürdistan, Afganistan, Türkiye gibi ülkelerdeki kadın örgütlerinden, feministlerden bir dakikalık videolar istiyoruz. Bu videolarda 'namus cinayeti’ denen cinayetin hiç bir meşruiyeti olmadığını anlatmalarını ve suça uygun ceza talepleri olduğunu dile getirmelerini istiyoruz. Bu kısa süreli bir plan. Uzun vadede ise, Nisan ayına yetiştirmeyi düşündüğümüz bölgesel bir online seminer planlıyoruz. Bölgedeki tüm ülkelerden katılım talep ediyoruz. Bunun için yukarıda verdiğim e-mail adresine yazabilirsiniz. Bu sorunu hep beraber çözebileceğimize inanıyoruz. Beraber çalıştığımız Afganistanlı kadınlar da var. Orada da 'namus cinayeti' kavramıyla kadınlar terörize ediliyor. Şu anda orası İran'dan bile beter durumda. Bu seminerde bölge kadınları olarak bir araya gelip sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi konuşmak istiyoruz. Sizden de bir gazeteci olarak sesimizi duyurmanızı istiyoruz. Kadın cinayetlerini durdurabiliriz. Erkeklerin bu cinayetlerden ceza almalarını sağlayabiliriz.
 
Son olarak, 8 Mart'a ilişkin mesajınızı alabilir miyiz?
 
ICAVI olarak 8 Mart'ı uluslararası olarak bir arada kutlamak için 25 kadın örgütüyle birlikte çevrimiçi bir panel düzenleyeceğiz. İran içinde ise kadınlar her yıl olduğu gibi alanlarda olmaya devam edecek. Dayanışma içinde olmaya, işbirliği içinde olmaya, birbirimizle bilgi paylaşmaya, daha iyi bir dünya için çalışmaya, erkeklerin de mücadelemizde yer almasına, bizi sevmeyi ve anlamayı öğrenmeleri için çalışmaya ve mücadelemizin önemini dünyaya anlatmaya devam edelim.
 
MA / Gözde Çağrı Özköse
 

Diğer başlıklar

03/03/2022
08:32 Dayan ailesine, kaymakamdan para, AKP’li vekilden iş teklifi
02/03/2022
23:58 Koronadan 189 vefat, 56 bin 780 yeni vaka tespiti
21:23 Ma Music 5'inci yılını kutladı
19:30 Beştaş: Dün, 2 Mart darbecilerinin bayrağını taşıyan bir parlamento gördük
19:21 Ekolojistlerden maden yasasına tepki
19:13 Açık alanlarda maske zorunluluğu ve HES uygulaması kaldırıldı
18:18 Ordu'da savaş protestosu
18:15 Gazeteci Kanbal'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi
18:01 Dersim’de gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı
17:58 Müebbet hapis verilen 4 isim yeniden yargılamada tahliye oldu
17:44 Güzel’in fezlekeleri başsavcılığa gönderildi
17:20 Kiev'e yönelik saldırıda bir gazeteci hayatını kaybetti
17:02 AKP’nin nükleer teklifine şerh
16:41 Yurt müdüründen zamları protesto eden öğrencilere: Kansızlar!
16:20 Adalet Nöbeti'nden Semra Güzel’e destek
16:17 Cinsel istismarda bulunan Kabak’ın ailesi lehte tanık olarak dinlendi
16:09 TTB: Sağlık Bakanlığı’nın aşı verileri yanlış
16:00 Kadınlar meydanlarda: 8 Mart coşkusuyla, 21 Mart'ın ateşini gürleştireceğiz
15:59 Meclis'e 13 yeni fezleke
15:53 17 ay tutuklu kalan gazeteci Oruç’un tazminat davası reddedildi
15:50 Meclis’te Rusya-Ukrayna krizine dair kapalı oturum
15:49 Antalya’da doktora şiddet
15:35 Dokunulmazlığın kaldırılmasına tepki yağdı: İktidar ve muhalefetin Kürt düşmanlığı
15:34 Kadınlar Birlikte Güçlü’den cezaevindeki kadınlar için kampanya
15:19 Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren Özdemir anıldı
15:19 İntihar ettiği iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
15:12 Tutuklu avukat Kovid-19’a yakalandığı için savunma yapamadı
14:35 İç Anadolu Hapishaneleri Raporu: 150 sağlık hakkı ihlali, 74 işkence yaşandı
14:34 Silvan'da tecrit protestosu
14:34 ‘İnsanlık değerleri tecrit altında’
14:27 Diyarbakır Barosu raporu: 67 çocuktan 66'sı bölge kentlerinde öldü
14:26 Ankara’da Onkoloji Hastanesi’nin kapatılmasına tepki
14:21 Alpaydın'ın cenazesi 6 yıl sonra ailesine verildi
14:02 Gülmez’in avukatlarından ‘Google iddianamesi’ tepkisi
13:25 MHP Mazıdağı ilçe yönetimi istifa etti
13:21 Akşener: Türkiye'yi dengesizleştirdiler
13:03 Tutuklu yakınları ATK önünden seslendi: Sözlerinizi tutun
12:57 HDP’li Eşbaşkan adli koğuşa yerleştirildi
12:30 Minbic ve Eyn Îsa’ya saldırı
11:51 Şenyaşar ailesi: Üstünlerin hukuku annelerin mücadelesiyle son bulacak
11:19 Açlık grevindeki tutukluların yakınları: Can güvenlikleri yok
10:56 HDP: Bizler kazanacağız, darbeciler kaybedecek
10:56 Mahmur Kampı’nda 8 Mart hazırlıkları
10:54 Denizli'de bir kadın katledildi
10:22 Dersim’de 3 gözaltı
10:14 DEP Darbesi 28 yıl sonra canlandırıldı: Zihniyet değişmedi
10:06 Aktar: Barışın tesisi için Rojava'da olduğu gibi kendini savunabilmek gerek
09:56 14 yaşında intihara sürüklendi: Çikolata çalmakla suçlandı
09:54 ÖHD İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapacak
09:35 Rusya gerçekten neo-Naziler ve NATO ile savaşıyor mu?
09:33 Kürkçü: Savaşı durdurmak için birleşik bir barış hareketine ihtiyaç var
09:08 Siyasi tutuklulara ‘görüntülü görüşme’ hakkı tanınmıyor
09:08 Ma Music 5 yılda 4 bin 59 çocuk ve genci eğitti
09:07 21 Şubat’tan 8 Mart’a: Kadınlar dili aktarırken koruyor
09:06 Av. Çakas: Adalet Nöbeti'ndeki ailelerin etrafında kenetlenelim
09:03 Pazarda son durum: Yurttaşlar alamıyor, esnaf satamıyor
09:03 SYKP Eş Genel Başkanı Uğur: Sosyalistler ABD ve Rusya’ya karşı çıksın
09:03 Ağır hasta tutukluya gözlem kurulu işkencesi!
09:02 Kadınlar Kadıköy'de taleplerini haykıracak
09:02 İklim krizi: Anti kapitalist mücadeleye ihtiyaç var
09:02 Adalet arayan kadın: Son nefesime kadar mücadele edeceğim
09:01 Yüksekdağ: Kadınlar toplumsal cesareti örgütledi
09:01 Beton bloklara gömülen adaletin arayışçısı: Emine Şenyaşar
09:00 02 MART 2022 GÜNDEMİ
08:42 Rusya-Ukrayna Savaşı: Taraflar ikinci kez görüşecek
01/03/2022
23:26 İYİ Partili vekillerden kaldırılan dokunulmazlık ardından hatıra fotoğrafı
23:04 Kürt siyasetçi Budak tahliye oldu
21:49 HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı
20:16 Koronadan 203 kişi daha hayatını kaybetti
20:13 İntihar girişimde bulunan çocuk taburcu edildi
20:11 Antalya’da 4.6 büyüklüğünde deprem
19:42 Emek ve Demokrasi Güçleri: Savaş halkları tehdit ediyor
19:37 Bir kavgaya 14’ü aşkın zırhlı araç müdahale etti!
19:09 Akbelen Ormanı'nda yeniden keşif yapıldı
18:55 Kobanê Davası’nda müşteki kozu mahkemenin elinde kaldı
18:50 Dokunulmazlığın kaldırılmasına dair usul tartışılması reddedildi
18:39 Oluç: Siyasi temsil engeline asla boyun eğmeyeceğiz
18:36 KESK Hatay Şubesi: Savaşa derhal son verilmeli
18:31 Haydar Can Kılıçdoğan’ın davasında sanıktan itiraf
18:07 AKP’li başkandan yurttaşlara tehdit!
18:02 TJA’dan 8 Mart’a ilişkin video
17:57 Van’da gözaltına alınan 4 öğrenci serbest bırakıldı
17:54 Başaran: Ne Kürt kadınları ne de HDP’yi teslim alamayacaksınız
17:11 Kobanê Davası: AKP seçim hesabıyla süreci bozdu
17:08 Avukat Ruşen Seydaoğlu'na 6 yıl 3 ay hapis
17:05 Genel Kurul gergin başladı: Tarihsel suça ortak olmayın
16:52 Gürkan: Yeni rejimin inşasını tartışıyoruz
16:45 Zıpladıkları için yargılanan kadınlar: Yürüyüşe katılmaya devam edeceğiz
16:45 Açlık grevi davasında beraat kararı
16:31 ŞPO Maden Yönetmeliği’nin iptali için dava açacak
16:25 İzmir ve Van’dan adalet çağrısı: Tecrit kaldırılsın
16:15 Eda Nur Kaplan’ın telefonu incelenecek
16:05 Kadınlar dört bir yanda eylemde: Tecride karşı alanlardayız
16:01 Kadınlardan Emine Şenyaşar’a destek ziyareti
16:01 İşten çıkarılan Keskin ailesiyle gözaltına alındı
15:54 KDP'ye bir veto daha
15:41 İHD'nin 2021 raporu: Tecrit insan hakkı ihlalidir
15:33 Üsküdar'da cemaat yurduna tepki
15:23 Meclis'te Güzel için protesto
15:22 Mahkemede dinlenen tanık: Polis baskısıyla imzaladım
15:10 HDP Grubu’ndan seslenen kadınlar: Direnişi büyüteceğiz
15:08 Kürt Z kuşağı kendini en yakın HDP’ye hissediyor
14:55 Genel-İş: Kadın istihdamı azalıyor, ücret eşitsizliği artıyor
14:42 Ordulular: Belediyenin kenti yok etmesine izin vermeyeceğiz
14:31 Cezaevi önündeki Adalet Nöbeti'nde siyasi partilere tepki
14:29 'Savaş açlık, göç ve ölümdür'
14:25 Cezaevlerindeki erkek-devlet şiddetine karşı kampanya
14:23 İstanbul Tabip Odası’dan 10 acil talep
14:20 ÇGD: Gazetecileri etiketlemek barış taraftarlığı değildir
14:20 BM oturumunda Rusya protestosu
13:48 Kobanê Davası’nda Kürtçe şarkı seslendirildi
13:47 İstanbul'da enflasyon son 20 yılın zirvesinde
13:44 Yenişehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Kurbanoğlu tutuklandı
13:41 Suriçi'nde 8 Mart coşkusu
13:22 BM: Ukrayna'da 13'ü çocuk 536 kişi hayatını kaybetti
13:22 Yeniden görülen 5 Haziran katliam davası basına kapatıldı
13:01 Şenyaşar ailesine 'Yukarıdan' talimatla polis müdahalesi
12:51 Ankara Üniversitesi’nde öğrenci yemeklerine yüzde 60 zam
12:46 HDP Kadın Parlamento Grubu toplandı: Savaşı reddediyoruz
12:43 108 gazeteci bin 485 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı
12:29 Tarım işçilerinin çadırları yandı
12:04 Kürt siyasetçi Tunç'un savunması alınamadı
11:46 Ferit Şenyaşar: Adliyenin kapısından ayrılmayacağız
11:38 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:37 7 siyasi parti ve örgütten ortak açıklama: Barış hemen şimdi
10:49 Valilik işkenceyi ‘basit’ ve ‘bir kereye mahsus’ diyerek savundu
10:29 DBP kongresinde temel mesaj: Öcalan olmadan Kürt sorunu çözülemez
10:18 KHK ile engellenen akademisyen AYM kararını bekliyor
09:54 Diyarbakır'da ulaşıma 1,25 TL zam: Kazandığımız yola gidiyor
09:50 Bir yol ve yoldaş romanı: Esmer Yara Beyaz Kurt
09:32 Buldan: Güçlü parlamento Üçüncü Yol ile mümkün
09:08 Akkuyu Nükleer Santrali işçileri: Tahsis edilen araçlar eski
09:03 ‘TÜİK’in verileri yalan, sefalet gerçek’
09:02 Vanlılardan AKP’li Kartal’a ‘Kürt sorunu yoktur’ tepkisi
09:02 Diyarbakır T Tipi Cezaevi'nde Esat Oktay uygulamaları
09:01 Kapitalist sömürü de kadınların isyanı da sürüyor
09:01 İşçi kadınların mücadelesi: 8 Mart’ın direnişini geleceğe taşıyoruz
09:00 01 MART 2022 GÜNDEMİ
08:54 Rusya-Ukrayna savaşı 6’ncı gününde: Yarım milyon insan ülkesini terk etti
08:27 HDP’li Güzel’in dokunulmazlığı Meclis’te görüşülecek
28/02/2022
20:39 Cezaevindeki çocuğa ilaçları verilmiyor
20:35 İzmir’de 8 Mart startı: 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacağız
20:28 Tutukluya ‘istihbarattan’ kişilerle görüşme dayatması
20:17 Erdoğan: Rusya’nın saldırısı kabul edilemez
20:04 Kovid-19’dan 213 vefat, 64 bin 275 yeni vaka
19:44 Guterres: Büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız
18:54 Taksim’de fatura eylemi: 26 öğrenci gözaltına alındı
18:43 Adana’da kadınlara 8 Mart çağrısı
18:04 Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada karar çıktı
17:47 Silvan’da 2 çocuk ölü bulundu