AMED - Depremlerin hemen ardından Semsûr’a hareket eden ilk ekipte yer alan DBP PM üyesi Asiye Kolçak, “ Arama kurtarma çalışmaları AKP milletvekillerinin daha fazla oy aldıkları yerlerde yoğunlaşmıştı” dedi.
Depremden sonra Semsûr’a giden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Asiye Kolçak, kentteki durumu anlattı. Yola çıktıklarında kar, sis ve yoğun trafikten kaynaklı sonraki gün ancak kentte ulaştıklarını belirten Kolçak, “Böyle bir felaket beklemiyorduk, yıkımın boyutunu bilmeden yola çıktık. Hemen girişte kentin yıkıldığına tanık olduk. Kent yerle bir olmuştu, ayakta kalan binalar bile ağır hasarlıydı. Enkazlarda insana dair herhangi bir şey göremedik. 10 dakikalık mesafeyi 1 buçuk saatte bitirdik” dedi.
‘HALK HIZLI ORGANİZE OLDU’
Kente ulaştıklarında arama kurtarma ekiplerine rastlamadıklarını, sadece enkazı bekleyen bir jandarmanın olduğunu ve insanların çaresiz bırakıldığını vurgulayan Kolçak, “Enkaz alanında çalışan 2 tane vinç dikkatimizi çekti. Arama kurtarma çalışmaları, AKP milletvekillerinin daha fazla oy aldıkları yerlerde yoğunlaşmıştı. Oradaki yıkımı tarif etmek çok zor. Enkaz altında kalanların trajedisi de çok büyük. Tek bir market, fırın ya da temel ihtiyaçları temin edecek hiçbir şey yoktu. İnsanlar can havliyle enkaz başlarındaydı. Riha, Amed, Elîh başta olmak üzere Kurdistan kentlerinin dayanışması çok ciddiydi. İstanbul başta olmak üzere Batı illerinden gelen yardımlar göz yaşartıcıydı. Devletten daha hızlı organize olabilme durumu insanı hayrete düşürüyordu. Kent ya da bina değil, devlet yıkılmıştı. Çınar Belediyesi’nin ve Siverek Belediyesi’nin gönderdiği aşevlerinden çıkan sıcak çorba bile can kurtarıcı rol oynadı” diye konuştu.
‘DAYANIŞMA KAYDA DEĞERDİ’
Enkaz altında yakınları olmasına rağmen organizasyon içerisinde yer alan binlerce gönüllünün olduğunu sözlerine ekleyen Kolçak, “Isınma sorunun hal edebilmemiz için tek bir şey yoktu, elektrik tamamen kesikti. İki gün içerisinde temel ihtiyaçlar diye sıraladığımız, battaniye, gıda malzemeleri ve bebek mamaları elimize ulaştı. Gelen temel yardımlar az da olsa işe yaradı. Dayanışma örnekleri oldukça fazlaydı. Devlet görevlilerinden çok, halk vardı. Devletin değil halkın kendi kendini daha iyi yönettiği ve örgütlediğini gördük. Enkaz alanlarında, Kürdistan’daki federasyonlar, barolar, yöre dernekleri, sivil toplum örgütlerinin dayanışması kayda değerdi” diye belirtti.
‘1500 ÇADIRIMIZA EL KONULDU’
Kolçak, izlenimlerini şu sözlerle tamamladı: “Devlet diye bir organizasyonu orada görmedik. Bu yüzden de ilk 3 gün boyunca yardımlarımıza müdahale edilmedi. 3 günden sonra, AFAD ve devlet yetkilileri gönderdiğimiz yardımlara el koyup, kendileri gönderiyormuş gibi yaptılar. AFAD gönderdiğimiz bin 500 çadıra el koydu. Bu saatten sonra yapılacak en önemli şey yardımları ortak bir duygu ve hassasiyetle ulaştırmak. İnsanlar temel ihtiyaçlardan mahrum kalmadan, yardımların deprem bölgelerine hızlıca ulaşılması gerekir.”
MA / Zerrin Sargut- Mehmet Güleş