MÊRDÎN - Fatma Parim isimli kadının “Şifa odaları” diye adlandırılan mağarada şüpheli şekilde hayatını kaybetmesine ilişkin açıklama yapan kadınlar, soruşturmanın derinleştirilmesini istedi.
Mêrdîn’in Artuklu ilçesinde bulunan Sultan Şeyhmus Türbesi’nde 23 Nisan tarihinde psikolojik rahatsızlığı olduğu gerekçesiyle “Şifa odaları” adı verilen mağara şeklindeki kapalı alanlara konulan Fatma Parim isimli bir kadının şüpheli şekilde hayatını kaybetmesine ilişkin Şahmaran Kadın Platformu açıklama yaptı. Karayolları Parkı’nda yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamayı yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Jiyan Abdüsametoğlu yaptı. Parim’in ilk otopsi bulgularında şüpheli bir duruma rastlanmadığının ifade edilmesine karşılık olayın geçtiği yerin fiziksel koşulları, kadının mağaraya neden ve nasıl kapatıldığının soruşturulması gerektiğini ifade eden Jiyan Abdüssametoğlu, “Geçmişteki benzer ölümlerle ilişkisi ve sürecin denetimsizliği kamuoyunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Kadınlar yıllardır toplumun çeşitli kesimlerinde ‘hasta’, ’deli’ yaftalarıyla kontrol altına alınmaya, kapatılmaya ve susturulmaya çalışılmaktadır. Fatma Parim’in ölümü de bu sistematik şiddet biçimlerinden bağımsız değildir” dedi. “Şifa” adı altında uygulanan, bilimsel dayanağı olmayan, denetimsiz yöntemlerin kadınların hayatlarına mal olduğuna dikkat çeken Jiyan Abdüssametoğlu, “Fatma Parim yalnızca bir birey değil, benzer mekanizmalarla mağdur edilen ve sessizleştirilen tüm kadınların sembolüdür” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın devamında bir takım sorular yönelten Jiyan Abdüssametoğlu, “Bu şifa odaları nasıl bir denetime tabidir? Daha önce benzer ölümler yaşandığı iddiaları neden soruşturulmamıştır? Kadınların ruhsal ya da fiziksel sorunları bu şekilde mi çözülmektedir? Bu mekanlarda kimler söz sahibi, kimler denetimsizce hareket etmektedir” diye sordu.
‘ŞİDDET ÜRETEN BU DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ’
“Biz kadınlar olarak bu olayın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz” diyen Jiyan Abdüssametoğlu, “Adli sürecin şeffaf ve titiz bir şekilde yürütülmesini, soruşturmanın yalnızca ilk otopsi bulgularına dayandırılmadan derinleştirilmesini talep ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak Sultan Şeyhmus’taki yapının denetim altına alınması sağlanmalı. Şifa odası adı altında yürütülen uygulamalarla ilgili kapsamlı araştırma yapılmalı ve gerekli yasal düzenlemeler getirilmelidir. Kadın örgütleri, barolar, insan hakları kurumları bu süreci birlikte takip etmeli, dava sürecine müdahil olmalıdır. Bizler özgürlükçü hukukçular derneği olarak davanın ve hukuki sürecin, Şahmaran Kadın Platformu olarak olayın takipçisi olacağımızı bildirmek istiyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu sadece bir ölüm değil; kadınların yaşam hakkını hedef alan sistematik şiddetin, inanç kisvesi altında sürdürülen denetimsiz uygulamaların ve devletin korumasızlığının bir sonucudur. Fatma Parim'in mağaraya kapatılarak ölüme sürüklenmesi tesadüf değil, bu toplumsal düzenin kadınlara reva gördüğü kaderin bir parçasıdır. Bu karanlığa teslim olmayacağız. Fatma Parim için adalet istiyoruz. Kadınlar için eşit, özgür ve güvenli bir yaşam istiyoruz. Şifa değil şiddet üreten bu düzeni kabul etmiyoruz. Sesimizi yükseltiyor, mücadeleyi büyütüyoruz” dedi