İSTANBUL - Çatışmalı süreçlerde arabuluculuk yapan isimler, İstanbul'da tecrübelerini paylaştı. Konuşmacılar, karşılıklı güvenin çok önemli olduğuna işaret ederek, kimi süreçler için "sabırlı olunması" gerektiğini vurguladı.
İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan bir otelde “Barış süreçlerini canlandırırken, tecrübelerden ders çıkarmak” konulu konferans düzenlendi. Konferansın ilk oturumunda “Barış süreçlerini canlandırmak”, ikinci oturumunda ise “Çıkarılan dersler” konuları tartışıldı. İlk bölümün moderatörlüğünü Sabancı Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Ayşe Betül Çelik yaptı.
Güneydoğu Asya Kadın Barış Arabulucuları Kurucu üyesi Miriam Coronel-Ferrer, Filipinler’de devletin kendilerini barış süreci için görevlendirdiğini ve süreçte arabuluculuk yaptığını söyledi. Miriam Coronel-Ferrer, "Karşı taraf mücadeleden vazgeçmiyordu. Hükümet de sürekli 'onları yenebilir miyiz' diye düşünüyordu. Savaşlardan hayatını kaybedenlerden biri de bu işin barış ile çözümlenmesi gerektiğini söylüyordu. Tabi kendi aralarında da bir muhalefet oluşuyordu. Devlet ve bakanlar ilk kez süreç başlayınca MLF üyelerini gördü. Tam 17 yıl sürdü ve sona erdi” dedi.
‘SABIR LAZIM’
Aceh Kadınlar Birliği Kurucu Ortağı Shadia Marhaban, 25 yıllık barış sürecine arabuluculuk yaptığına işaret ederek, "Endonezya'da barış için çağırıldım. İlk Cenevre’de, sonra Japonya’da. Japonya’da tusunami oldu. Süreç hızlandı bunların ardından. O dönem hasta tutsakların koşulsuz serbest bırakılması gerekiyordu. Bir kısmını bıraktılar. Silahların imhası da başka bir konuydu. Bazen çok fazla sürecin içine giriyoruz. Ancak uygulama daha önemlidir. Çünkü uygulama çok zor. Endonezya hükümetinden çok ciddi olmasını istedik ve 'anayasayı değiştirin' dedik. ‘Hayır’ dediler, o zaman bir yasa üretin kendi kendini yönetme yasasını çıkarın dedik. Bunların uygulanması kısmında çok durmadık. Barış süresinde herkes şu olsun bu olsun diyor. Ama bir statüko var. Biraz sabır lazım” dedi.
‘ADEMİ MERKEZİYETÇİ BİR SİSTEM KURDUK’
Birleşmiş Milletler Proje Hizmetleri Ofisi (UNOPS) Kıdemli Çatışma Danışmanı Neha Sanghrajka, Mozambik sürecine değinerek, "Biz savaşın lideri ve cumhurbaşkanıyla arka planda bir tartışma yürüttük. Mozambik’te beklemektense aracılar olarak biz öneriler getirdik. Barış süreçlerinin ülke içinde olmalı, başarısız olmaktan korkmamalıyız. Burada insanlar süreyi çok merak ediyorlar. Ama süre hiç belli olmuyor. Mozambik’te isyan çıktı, Kovid oldu, kısacası 8 sene sonra parlamentodan bir ademi merkeziyetçi sistem kurduk” ifadelerine yer verdi.
Neha Sanghrajka, şunları kaydetti: "Eğer sürekli hedefe kitlenip, ne istediğinize dikkatinizi verirseniz, diğer şeyler size engel olmaz. Biz sürecin etrafında bir korunak duvarı kurduk ve süreci öyle yürüttük. Stratejik yaklaşmak gerekiyor. Her şeyi kenara bırakıp önce uygulama yaptık. İlla önlerine imzalayacakları bir belge koymadık. Uygulamayla başladık. Çünkü sürecin gerçekçi olması lazım" diye kaydetti.
KUZEY İRLANDA SÜRECİ
DemocraShe Kıdemli Uzmanı Bronagh Hinds, Kuzey İrlanda’daki barış sürecine dair konuştu. Bronagh Hinds, çatışmanın 70 yıl, barış sürecinin 17 yıl sürdüğünü söyledi. Bronagh Hinds, "Bütün hareketi katmayı istediğimiz için bu kadar uzun sürdü. Barış süreçleri sürekli olarak devam eden süreçlerdir. 1972’den beri bu çatışmayı sonlandırmak için çalışmalar yapıldı. Sivil toplumdan bazı aktörler 'Hayırlı Cuma Anlaşması’nı başlattı. Anlaşma sonrası yapılan referandumda kayıtlı seçmenlerin yüzde 85 katıldı ve neredeyse hepsi barışın lehine oy kullandı. Güney İrlanda’da oylama yapıldı, orada iyi sonuçlar çıktı. Bazen durduk, bazen başladık. Defalarca denedik. Hatta barışı sağlamaya çalışan liderlerin cezalandırıldığı da oldu. Ama sürekli çalışarak, süreci Anayasal bir değişiklikle sonlandırdık. Ama bunun çok zor olduğunu belirtmeliyim" şeklinde konuştu.
'GÜVEN ÇOK ÖNEMLİ'
Konferansın 2’nci bölümünü, Central Florida Üniversitesi öğretim görevlisi Mehmet Gürses yönetti. Bay Path Üniversitesi Örgütsel Liderlik ve Müzakere Yüksek Lisans Programı Direktörü Joshua N. Weiss, çözüm süreçlerinde siyasi iradenin önemli olduğunu vurguladı. Weiss, "Siyasi irade, yani başkanlık yoksa sorunlar çözülemeyebilir. Bir olgunluk önemlidir. 'An yeterince olgun mudur?' sorunu önemli. Yoksa büyük sorun yaşanır. Mianmar’da örneği çok manipüle edilmiş bir süreç yaşandı. Bir başarısızlığa uğradıktan sonra tekrar masaya dönülmesi önemli. Yine insanlık onuru gibi önemli şeyler vardır. Bu süreçlerde sıralama da önemlidir. Kuzey İrlanda’da paralel olarak tüm konular ele alındı. Bu sayede süreç daha hızlı ilerledi. Bir de güven çok önemli" diye konuştu.
'ÖZEL SEKTÖR' VURGUSU
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Mozambik Özel Temsilcisi Mirko Manzoni ise, Mozambik’te arabulucu olan çoğu ülkenin başarısız olduğunu söyledi. Manzoni, "Süreci gizli yürüttük. Halk bizi görmedi. Biz bir mekik demokrasisi yürüttük. Tuhaf şeyler de oldu. Cumhurbaşkanı 'naylon torbalar için kanun yapacağız, nasıl yapalım' diye sordu. Çünkü tarafların bize güveni arttı. Biz müzakere için olgun bir zamanı oluşturduk. Mozambik’te 2 lideri yüz yüze getirmek bile büyük bir başarıydı. Bir gün başkanın ofisine girdik ve o gün bugün dedik. Mozambik’in ortasında bir yere kimse giremiyordu. Çatışmaların olduğu yerde onun dağdan inmesinin mümkün olmadığını söyledik ve onun oraya gitmesi gerektiğini söyledik. Onu öldürürler mi diye çektik tabi. Ama siz Mozambik’in cumhurbaşkanısınız her yere gidebilirsiniz, dedik. Devlet kurumları, teşkilatları bizi desteklemedi. Ama cumhurbaşkanı geldi. Bunun olduğu an Mozambik toplumu barış sürecine bakışını değiştirdi. Özel sektörü yanımıza çektiğimizde onlar da önemli bir yerde durdu. Onlar da gençlere eğitim verdiler ve onları sürece kattılar” şeklinde konuştu.
Mesut Yeğen de Türkiye'de başlayan sürece dair konuştu.