Oral Çalışlar: Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse sorun çözülür

İSTANBUL - Kürtlerin "Türk" olarak görülmesinden kaynaklı Kürt sorununun bugüne kadar çözülemediğini söyleyen gazeteci Oral Çalışlar, "Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülür" sözleriyle Meclis'i işaret etti.  
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12’inci Kongresi'ni toplayan PKK, "çalışmalarını sonlandırma" kararı aldı. PKK'nin aldığı kararla birlikte yeni bir dönemin kapıları aralandı. Kürt sorununun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesine dair Meclis'te komisyon kurulması yönünde çağrılar yapılırken, önümüzdeki günlerde Meclis'e yeni bir yargı paketinin gelmesi bekleniyor. 
 
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, Öcalan'ın çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
PKK kongresini topladı ve "çalışmalarını sonlandırdığını" duyurdu. Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
50 yıllık bir dönemden söz ediyoruz. İlk silahlı eylem 1984 yılında Eruh karakol baskınıydı. Bu şok edici bir etki yaptı. Türkiye'nin alışık olmadığı bir ayaklanma biçimiydi. Çünkü Türkiye 68'i görmüştü. 68'de gençler dağlara çıktı, ancak ama bu öyle değildi. Bizzat gelip bir şehrin merkezi karakolunu bombalamaya kalkmak cüretkarlıktan öte bir işti. 1997'de Fatih Altaylı, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Enis Berberoğlu, Gülay Göktürk ve benim de aralarında olduğum bir grup gazeteciyi Hakkari’ye götürmüşlerdi. Bize orada brifing veriyorlardı. Helikopterle köylere inebiliyorduk, oralara arabalarla gitmek mümkün değildi. Çünkü PKK yolları kesiyordu. Korucular da bize brifing veriyorlardı. Koruculardan biri ‘Bunlar Ermeni dölüdür’ deyince, biz gazeteciler hepimiz ayağa kalkıp 'dinlemek istemiyoruz' dedik. Yani bu artık işi iyice başka bir noktaya çekmekti. 97'de hala ‘Ermeni dölüdür’ teranesi vardı. Fakat bunların hiçbiri çare olmadı. Aradan 41 sene geçti. Bu 41 sene içinde sürekli ‘kökünü kazıdık, bitirdik, terörle mücadele’ diyen çok çeşitli iktidarlar gelip geçti. Hiçbiri ‘kökünü’ kazıyamadı. 
 
Sizce bu "kök kazıma" neden gerçekleşmedi? 
 
Çünkü bu sosyolojik ve toplumsal bir vakaydı. Onun için askeri tedbirlerle önlenecek bir şey değildi. Öcalan’ın yaptığı çağrıda da söylediği gibi, silahın miadı doldu. Kürtlerin silahlı olarak elde edebilecekleri bir şey yok. Çünkü artık yasal mücadele imkanı var. Benim ne kadar varsa senin de o kadar var. Üstelik DEM Parti’nin geleneğini sürdürdüğü partiler kapatmalara, baskılara rağmen yasal alanda varlığını korudu. Varlığını koruyunca siyasi bir güç haline geldi. Kürt sorununun çözümsüzlüğü Türkiye’nin gelişmesiyle ilgili önemli bir engel olarak önümüze çıktı. Türkiye birkaç defa demokrasi yönünde ilerleyebilmek için çeşitli hamleler yaptı. AK Parti, Ecevit ve Demirel yaptı. Ama her seferinde bu Kürt meselesine takıldı. İktidarlar, Türkiye'nin demokratikleşmesi yerine terörle mücadeleye yönelen bir karakterle yürüdü. Artık silahla halledilebilecek bir mesele olmaktan çıktı. Sosyolojik, toplumsal, siyasi bir mesele olarak kabul görüyor. Bunun nasıl çözüleceğini tartışınca da diyoruz ki bunun çözüm yeri Meclis'tir.  
 
Abdullah Öcalan ve PKK de çözüm için Meclis'i işaret ediyor. Meclis neden önemli? 
 
Şu anki Meclis Türkiye tarihinin en yüksek temsil kabiliyeti olan bir Meclis. Yüzde 93 oy oranıyla temsil ediliyor. Türkiye’nin yüzde 7'si girememiş. Dünya parlamento standartları içinde bu çok yüksek bir rakam. Temsil kabiliyeti en yüksek parlamentolardan biri. Bu parlamentoda Türkiye İşçi Partisi de MHP de 'biz böyle bir komisyona varız' diyor. Bu kadar kuvvetli bir kitle desteği arkasında olan bir sürece girmek ve buradan yürümek lazım. Başka türlü hangi meşruiyet üzerinden gideceksin? Önemli olan toplumsal meşruiyettir. Toplumsal meşruiyetin zemini de Meclis'tir.
 
Geçmiş dönemlerde çözüm için birçok girişim oldu. Ancak hiçbiri başarıya ulaşmadı. Bu süreci diğerlerinden ayıran özellikler neler?
 
Bence Bahçeli bunu çok güzel anlatıyor. 'Türk milletinin dünyada kendini kabul ettirmesi ancak bir Kürt barışıyla olur' diyor. Bahçeli bunu strateji olarak görmüş. O Türklük açısından bakıyor. Hiç öyle milliyetçilikten vazgeçmiş değil. Türk kimliğinin yaşaması ve büyümesi, dünya çapında bir kimlik olarak ayakta kalması için bugün Kürtlerle uzlaşılması gerektiğini söylüyor. Devlet de onu yapmaya çalışıyor. Samimi olup olmamak önemli değil. Önemli olan Türkiye’nin demokrasiyle taçlanmasıdır. Çünkü Türkiye gibi yarı gelişmiş ülkelerde demokraside zorlanıldığı zaman altından kalkamayacağın sonuçlar olur. Avrupa tipi bir demokrasi istiyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü olsun. Devlet şiddeti de muhalif şiddet de ortadan kalksın. Seçimler yoluyla gelenler seçimler yoluyla gitsin. Adil seçimler yapılsın. Kürtlerin de Türklerin de istediği bu. 
 
Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözüm olur. Biz çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli. 
 
Şimdiye kadar gelen yönetimler, bu eşitliği hiçbir zaman kabul etmedi. Onun yerine hep 'Kürtler, Türk'tür' dediler. Bu kafayla yaklaşıldığı için iş çözülemedi. Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülebilir. İkincisi de artık çağımızda ulus devlet zihniyeti giderek zayıfladı. Ulus devletler içindeki etnik ve mezhepsel sorunlar çözüldü. Son 10 sene içinde iç savaş yaşayan veya gerilla savaşı yaşayan ülkelerin kaç tanesinde sonuç alındı? Kolombiya, Endonezya, Güney Afrika, İrlanda, İspanya hepsinde bu sorunlar artık demokratikleşmenin bir parçası olarak çözüme ulaştı. Biz de o sürecin bir parçasıyız. Bir çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli.
 
Cumhuriyetin kurucu önderlerinden olan Abdülhalik Renda’nın Kürt raporu var. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü, onu (Renda) isyan olan bölgelerdeki köylere kadar gönderip rapor istiyor. Renda gidip raporu hazırlıyor ve diyor ki ‘Türk erkekleri Kürtçe konuşuyor. Kürtçe öyle bir egemen hale gelmiş ki bölgede Türkçe unutuluyor.’ Raporun sonunda da, ‘Bu toprakla iki millete dar gelir, bir millete yeter’ diyor. Yani geldikleri nokta bu. Şimdi, 100 yıllık bir rapor bu. 100 senedir devlette bu anlayışı gördüm. Yani 'bu memleket yalnız Türklerindir' anlayışı. Başkasını kabul etmiyoruz. Kürtler de Türk olarak olacaklarsa olsunlar. Şimdi bu mantıkla işte 100 senemiz geçti. Bedelinin ne olduğunu artık tartışmaya bile lüzum yok. Şimdi Devlet Bahçeli, ‘Türkler ve Kürtler biriz’, yani 'eşitiz' diyor. Yani o paradigmanın nasıl değiştiğini göstermesi bakımından ilginç.
 
Uluslararası konjonktürün uygunluğundan kastınız uluslararası devletlerin sürece desteği mi? 
 
Bu işin çözülmesini istiyorlar. Çünkü silahlı bir çatışmanın olduğu bölge kimseye fayda getirmediği gibi büyük devletlere de fayda getirmiyor. Çünkü asker bulundurmak, silah patlatmak, kan akıtmak o bölgede huzursuzluğu ve o bölgede yatırım yapan herkesin yatırımcılığını da yok ediyor. Irak Kürdistanı petrol bakımından zengin bir bölge ve bu petrol zenginliğini herkes paylaşmak istiyor. Kürtler de bunun imkanlarını geliştirmek istiyor. Bu her ülkenin hakkı. Son dönemlerde Amerika bölgeye çok fazla müdahil olmadı. Esas hikaye İsrail'i desteklemesiydi. Ona devam ediyor. Onun dışında Kürtler ile İsrail arasında bir ilişki var. Ama bu dayanışma Türkiye ve diğer bölge ülkeleriyle düşman olmayı gerektirmiyor. 
 
Öcalan silahlı mücadeleyi sonlandırma konusunu 90'lı yılların başında gündemine almıştı. O dönem buna dair yaptığı açıklamalar da var. 1993’te kendisiyle görüşen gazetecilerden birisi olarak, Öcalan'ın bu konuda durduğu yere dair neler söylersiniz? 
 
Öcalan ile ilk 1993’te Beka Vadisi’nde görüştüm. Öcalan’a, 'Bağımsız Kürdistan istiyor musun?' diye sordum. “Ben deli miyim niye isteyeyim? Ankara, İstanbul, İzmir'i size mi bırakacağım? Oralarda milyonlarca Kürt var. O şehirler Kürtlerin de şehridir. O açıdan ayrılık aklımdan geçmiyor. Biz Türkiye’nin bir parçasıyız ve böyle kalacağız' dedi. Ondan sonra Öcalan’a "Amerika, Suriye'nin başına çöker ve seni buradan gönderirse buna karşı bir tedbirin var mı?” diye sordum. Öcalan da 'Ben Türklere ve Kürtlere güveniyorum. Amerika'nın ne yapacağı beni ilgilendirmiyor' dedi. İlk gidişimde Öcalan bana ‘Kal burada, seninle uzun boylu tartışmak ve konuşmak istiyorum. Hem geçmişi hem de şimdi Alevilik çalışıyorum. Senin de kitapların var bu konuda. Hz. Ali konusunu seninle tartışmak istiyorum.' Ben de 'Şimdi kalamam, planım programım var, sonraki gelişimde konuşuruz' demiştim. 
 
Bir sonraki gidişiniz ne zaman oldu?
 
İkinci gidişim de 1993’te oldu. Bu sefer Bar-ı Elyas Vadisi’nde görüştüm. Bana gösterdikleri eve gittim. Eve gittiğimde beni Cemil Bayık karşıladı. Cemil Bayık’ı Ankara’dan tanıyorum. Sonra Apo geldi. Sabaha kadar sohbet ettik. Öcalan, ‘Ben bunun meraklısıyım, sana da ikram edeyim’ diyerek közde patlıcan getirdi. Sabah kahvaltısı olarak közde patlıcan yedik. Sonra basın toplantısına gittik. Ben korkuyla Öcalan’a dedim ki, ‘Böyle gidiyoruz ama bomba atarlarsa?’ O da, ‘Korkma, hepsinin garantisi alındı. Yola çıkarken bunun garantisini almadan çıkmam’ dedi. Öcalan, 'Türk devletinin Kürtlerin meşruiyetini, varlığını, dilini ve geleceğini kabul edecek mi, etmeyecek mi?' sorusuna cevap arıyordu. Hatta bizden önce bir gazeteci gitmişti. Öcalan bu gazetecinin MİT’ten geldiğini düşünerek umutlanmıştı. Halbuki bu gazeteci MİT’ten gelmiyordu. Bunu öğrenince ‘Hay Allah’ dedi. O gazetecinin MİT ajanı çıkmaması onu çok üzmüştü. 
 
* Neden üzüldü?
 
Öcalan, meseleyi çözmek konusunda özel bir gayret gösterdiği belliydi. MİT’ten geldiğini düşündüğünde devletin ilişki kurmak istediğini düşünmüştü. 
 
Sürece karşı duran bir kesim söz konusu. Bu kesimin medyada saldırgan bir dil kullandığına da şahit oluyoruz. Bu yaklaşımlar süreci nasıl etkiler? 
 
Özgür Özel onca şeye rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. İlk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. 
 
Dediğiniz dili kullananlar çok marjinal bir hale geldiler. Eskiden çok kuvvetliydiler. Neden marjinal hale geldiler? Meclis'te grubu bulunan partilerin yüzde 90'ına yakını süreci başından beri destekliyor. Bu noktada en kritik parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi. Özgür Özel onca şeye uğramasına rağmen sürekli "Ben bu süreci destekliyorum, barıştan yanayım" diye ısrar ediyor. Provokatif saldırılara uğruyor, yargı yoluyla partisi mahvedilmeye çalışıyorlar. Ona rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. Bunun kıymetini bilmek lazım. Nitekim ilk çözüm sürecini başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. CHP'nin desteği olunca da hava bir anda değişti. CHP içindeki muhalif kanat medyada çok etkili. Halk TV, Sözcü TV içinde bazı yorumcular bu sürece çok sert bir şekilde karşı çıkıyorlar. Onlar etkili oluyor ama CHP onları aşabildi. CHP onlardan daha geniş bir perspektife sahip.
 
AKP'in CHP’yi bu sürecin dışında tutma gibi bir hedefinin olduğu yönünde bir görüş hakim. Sizce de öyle mi? 
 
Yaptığı operasyonlar dışlamak demek. Barış yapılsın deniliyor ama geceleyin İmamoğlu’nun (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu) evi basılıp hapse atılıyor. İktidar bu sürece CHP'yi katmak istiyor mu istemiyor mu sorusu çok önemlidir. CHP’ye sorsan istiyoruz derler. Ama yapılan baskılar CHP'yi zora sokuyor. Süreci de zora sokuyor. Yani Özgür Özel'in şu anda oynadığı rol ve varlığı çok önemli ve bunun kıymetini bilmek lazım. Çünkü "Beyaz Türkler" dediğimiz Türklerin önemli bir kısmı o partinin etrafında. "Beyaz Türkler" de sonuç olarak Türkiye'nin önemli bir parçası. Onları da tamamen dışlayarak bir şey yapamazsınız. Nitekim ilk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin olmamasıydı. 
 
Herkes sürecin neresinde olursa destek versin. Destekten ne zarar gelir. Yeter ki köstek olunmasın. Bu bakımdan partiler arası diyalog çok önemli. DEM Parti ile MHP gibi iki zıt kutbun birlikte bir işi çözmeye kalkışmaları büyük bir avantaj. Bu avantaj desteklenmelidir. Şimdi CHP'nin desteği olunca bir anda hava değişti. Bir de Bahçeli faktörü var tabii. Yani ben umutluyum. 
 
Sizi ne umutlandırıyor? 
 
Bir kere artık silahlara geri dönülmesi PKK açısından da mümkün değil. Türk Devleti’nin de artık böyle bir niyeti yok. İkincisi, bu mesele kendi içimizde çözülecek. Çözülüyor da büyük ölçüde. Yani şimdi DEM Parti ile MHP'nin el ele verip "biz bu işi çözeceğiz" demesi aslında işin çözüldüğü anlamına geliyor. Daha ötesi yok. Eskiden olsa bu konuştuklarımızın birçoğunu konuşmaya cesaret edemeyebilirdik veya yayınlamayabiliriz. Şimdi rahat bir şekilde konuşuyoruz. Bu biraz da bu sürecin sayesinde. "Türkiye değişiyor mu?" sorusu şu yaptığımız röportajla bile değiştiği anlamına geliyor. Çünkü eleştiriyoruz geçmişi.
 
Mesela MHP’liler benimle ilgili geçmişte ne tehditler etmişler, neler var neler... Şimdi o tehditleri yapanlarla gayet dost bir şekilde telefonlaşıyoruz. ‘Süreç nasıl gidiyor, şurası mı aksıyor Oral bey’ diyen en önde gelen MHP’lilerle sohbet ediyoruz. Onlar beni arıyor, ben onları arıyorum. Yani şimdi bunu ben niye yapıyorum? Daha doğrusu biz bunu neden yapıyoruz? Çözüm istediğimiz için. Çözülsün istediğimiz için. MHP ile çözülecekse MHP ile, kimle çözülecekse çözülsün. Bunun kim olduğu önemli değil, niyet önemli. 
 
Öcalan, DEM Parti heyetiyle son görüşmesinde “yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var” vurgusu yaptı. Bu mesajı nasıl değerlendirdiniz? 
 
Yeni bir toplum sözleşmesi demek yeni bir anayasa demek. Ama bu anayasa Tayyip Erdoğan'ın beklediği, 5 kere daha cumhurbaşkanı seçilme şansı vermek şeklinde mi olacak? Yoksa gerçekten halkların eşit düzeyde yaşadığı, kardeşlik temelli bir anayasa mı olacak? Buna karar vermek gerekir. O kolay değil. Türkiye'de barış imkânı var. Barışı bir ölçüde gerçekleştirebiliriz ama demokrasiyi derinleştirmek o kadar kolay değil.
 
Abdullah Öcalan'ın gazetecilerle görüşmesine dair de talepler var. Buna dair bazı gazetecilerin başvurusu da oldu. Size böyle bir imkan yaratılırsa Öcalan ile görüşmek ister misiniz? 
 
Tabii ki isterim. Şimdi bir iki gazetecinin gitmesi gerektiğine dair bir fikir olgunlaşıyor. Ben şimdiye kadar müracaat etmedim. Hatta bana 'sen müracaat et' dediler. Bilmiyorum, daha karar vermiş değilim. Yani çağırırlarsa koşarak giderim. Oturur konuşurum. Ne var bunda yani? Yine kantin hikayelerini falan da konuşarak daha renkli bir sohbet yapabiliriz. Yani her şeyin politik olması gerekmiyor.
 
MA / Melik Çelik

Diğer başlıklar

13/06/2025
23:45 Lübnan, hava sahasını uçuşlara kapattı
23:29 Macron: İran'ın nükleer silahları hepimize yönelik bir tehdit
23:22 İran: İsrail'e saldırılar sert ve kararlı olacak
23:16 Manisa'da iş cinayeti
22:44 Şemrex'te tarım arazisinde yangın
22:03 İran, İsrail'e füze ile saldırdı
21:49 Şirnex’te tecavüz protesto edildi: Uyuma çocuklarına sahip çık
21:13 Husilerden İsrail’e füze saldırısı
21:08 Putin'den İsrail-İran arasında arabuluculuk yapma teklifi
20:24 7'nci Ma Music Günleri 2'nci gününde
20:10 Netanyahu: Saldırılar sürecek, İran karşılık verecek
20:00 İsrail'in saldırıları sürüyor: Tahran'da patlama sesleri duyuldu
19:31 31 yılın ardından tahliye olan Ahmet Tekin ziyaret edildi
19:25 Wan'da kayyım tahribatı anlatıldı
19:17 Reyhan Hacıoğlu cezaevinden çıktı: Kaldığım yerden devam edeceğim
18:37 DEM Parti: İsrail saldırıları bölge halklarını riske sokuyor
18:27 Netanyahu, Trump ve Putin ile görüştü
18:12 Ankara'da İsrail saldırıları gündemiyle toplantı
17:57 30 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Ekinci yaşamını yitirdi
17:41 KCK’den İsrail’in saldırılarına ilişkin açıklama
17:21 Bahçeli: İsrail’in nihai hedefi Türkiye’dir, güç kullanarak yanıt verilmeli
17:09 BM Güvenlik Konseyi, İran'ın talebiyle bugün toplanacak
16:56 'Şeklen iyi halli' denilerek tahliyesi 8 ay ertelendi
16:46 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu açıklandı
16:34 Şemrex'teki yangın bölgesi yeniden alev aldı
16:16 İran'a saldırı: 78 ölü, 329 yaralı
16:03 Türkiye 4 ülkeye hava yolu seferlerini iptal etti
15:53 Bakırhan siyasi partileri ziyaret edecek
15:50 Bağdat'taYeşil Bölge’nin tüm yolları kapatıldı
15:44 Eskişehir Ekoloji Derneği kuruldu
15:41 Queen Seracılık'ta yetki davası görüldü
15:24 DEM Parti'den Pirsûs'ta çiftçi buluşması: Üreticinin yanındayız
15:16 Temel Conta davasında bilirkişi raporu beklenecek
15:00 Erdoğan: İsrail bölgeyi felakete sürüklüyor
14:55 Pezeşkiyan: Güçlü ve sert yanıt verilecek
14:55 3 ülke liderinden İran görüşmesi
14:39 Göç Haftası programı açıklandı: Topraklarınıza dönün
14:19 Kakşar Oremar: Saldırılar İran’ı nükleer üretiminden vazgeçirmeye yönelik
14:17 Şirnex’te ağaçlık alanda yangın
13:44 Yangın mağdurlarıyla dayanışma komisyonu kuruldu
13:38 Trump'tan yeni açıklama: Sonraki saldırılar daha acımasız olacak
13:28 Sulama kanalına düşen işçinin cenazesi bulundu
13:28 Şemrex’te yangın: Bir noktada kontrol atına alındı, başka yerde çıktı
13:17 İzmir'de ormanlık alanda yangın
13:16 KESK: Kamu emekçileri 14 yıldır toplu iş sözleşmesiyle oyalanıyor
12:57 İsrail: Saldırıların ilk aşaması tamamlandı
12:56 Federe Kürdistan Bölgesi'ndeki tutsaklar hakkında bilgi istenildi
12:48 Kadın katliamında beraat gerekçesi: Şiddet uygulaması öldürdüğü anlamına gelmez
12:42 İsrail’den İran’a yeni saldırı: Tebriz ve Şiraz hedef alındı
12:41 'Deprem üretme zamanı gelen’ 30 fay belirlendi
12:39 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu hakkında tahliye kararı
12:22 İran BM'yi acil toplantıya çağırdı
12:05 Ailelerden İmralı'ya gitmek için başvuru
12:01 NATO: İsrail’in İran saldırısı tek taraflı
12:00 Prof. Kothari: Yüzümüzü Abdullah Öcalan’a çevirmeliyiz
11:26 İran öldürülen komuta kademesi yerine yeni isimler atadı
11:05 Miks'te şüpheli çocuk ölümü
11:03 Sivas'ta deprem
11:03 Şemrex'te orman yangını
10:51 IAEA: İran’ın nükleer tesislerinde sızıntı yok
10:43 Türkiye'den saldırılara dair ilk tepki
10:26 ‘Gençlik ve Demokratik Toplum’ konferansı programı açıklandı
10:14 Michael Hardt: Öcalan'ın kararını takdir ediyor ve destekliyorum
10:06 Kayyım sosyoloğu tuvalet temizlemede görevlendirdi!
10:04 Suriye'de neler oluyor?
09:54 Gezici Çocuk Tiyatro Günleri düzenlenecek
09:38 İran, ABD ile nükleer müzakereleri durdurdu
09:18 Ankara'da yurttaşlar sürece dair ne düşünüyor?
09:11 İran'dan insansız hava araçlarıyla misilleme
09:05 Kadın gazetecilere polis şiddetine takipsizlik
09:04 Riha Ticaret Odası yöneticisi: Geleceğimiz için süreci destekliyoruz
09:04 Silopiya’da katledilen 3 kadının anneleri: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
09:03 Kuzey ve Doğu Suriye'yi ziyaret eden Degenhardt: Sol bir bakış açısından en umut verici model Özerk Yönetim
09:02 Gençler 'Demokratik Toplum' konferansında buluşacak
09:01 Halkların temel hakkı, iktidarların korkusu: Anadil
09:01 Wan'da 4 bin öğrenci MESEM'e kayıtlı: Aileler eğitimden umudu kesti
09:00 13 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:40 Trump: Misilleme olursa İsrail'i savunuruz
08:39 Irak hava sahasını kapatıp tüm uçuşları durdurdu
08:33 İsrail saldırısında hayatını kaybedenler
08:26 4 gazeteci gözaltına alındı
08:12 ABD'den ilk açıklama: Operasyonda rolümüz yok
08:10 İsrail'de olağanüstü hal ilan edildi
08:08 İran: İsrail kendisi için acı bir son hazırladı
08:05 Netenyahu: Tehdidi ortadan kaldırılana kadar operasyon sürecek
07:49 İsrail'den İran'a büyük saldırı
12/06/2025
23:55 Mihemed Şêxo’nun hayatını anlatan belgesel seyirciyle buluştu
23:06 Hindistan’da uçak kazası: Sadece 2 kişi sağ
22:53 İsviçre kentlerinde eylem: Türkiye’nin saldırılarına acil müdahale edilsin
20:52 7’nci Ma Music Günleri başladı
20:06 Kadınlar barışı konuştu: Sorumluluk almalıyız
20:02 Akın Birdal: Saldırılar sürüyor, yol haritası çıkartılmalı
19:59 Balıkesir'de tarla yangını
19:57 Iğdır Cezaevi’nde intihar iddiası
19:52 Filistin için yürüyen kitleye polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
19:43 Wan’da STÖ buluşması: Abdullah Öcalan'ın çağrısına sahip çıkalım
19:37 Gazeteci Rahime Karvar cezaevinden çıktı: Haber üretmeye devam edeceğim
19:30 İzmir’de Filistin’e yönelik saldırılara tepki
19:00 Peyas’taki yangına dair 2 kişi daha gözaltına alındı
18:52 Amed'de uyuşturucuya karşı yürüyüş
18:32 Balıkesir’de bir erkek ayrı yaşadığı kadını yaraladı
18:29 Rezan’da Sîma Semend ve Erebê Şemo kütüphaneleri açıldı
18:23 Riha'da KHK'liler için eylem
18:08 İzmir'de kadın cinayeti
18:04 Saldırılara karşı Avrupa'da eylem çağrısı
17:54 Gazze'de son 24 saatte 103 ölüm
17:49 DEM Parti Türkmenlerle buluştu: Onurlu bir barış istiyoruz
17:39 Arap aydınlardan 'Öcalan'a özgürlük' çağrısı
17:32 Temelli'den iktidara: Barışa sahip çıkın, biran önce adımlar atın
16:00 31 yıl tutukluluğun ardından tahliye edildi
15:54 Ankara'daki engelli hakları mitingine çağrı
15:48 Eylemdeki KRT çalışanlarına dayanışma ziyareti
15:47 Xelfelî’de kitap günleri başladı
15:42 BİSAM: Yoksulluk sınırı 81 bin 686 TL
15:37 Önder’in adı İstanbul'da bir parka verildi
15:33 Qoser'de 115 köyü besleyen elektrik trafosu patladı
15:20 DEM Parti Amed Çocuk Komisyonu kuruldu
14:48 Tarsus'da 7 bin kişinin dünyayla bağlantısını sağlayan geçit kapatılacak
14:33 İHD’den eylem: Felem Aker başta olmak üzere hasta tutsaklar serbest bırakılsın
14:12 Ateşkes sürecinde hayatını kaybeden Kocaman için taziye
14:06 'Çocukların çalıştırılması yasaklanmalı'
13:53 İmamoğlu'nun 'bilirkişi davası' ertelendi
13:47 HPG'den önemli açıklama: Her türlü silahla saldırlar sürüyor
13:18 Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı DEM Parti ile görüştü
13:11 İSİG: 12 yılda en az 770 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi
12:45 Gazeteci Rahime Karvar hakkında tahliye kararı
12:07 Amed Barosu: Kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 buçuk milyona yaklaştı
11:55 Hindistan’da yolcu uçağı düştü
11:53 Feridun Yazar mezarı başında anıldı
11:51 İnşaat maliyet endeksi arttı
10:59 Yakılan 19 Êzidî kadın için BM'ye başvuru
10:32 DEM Parti: Meclis'te komisyon kurulması en acil görev
10:25 Fransa Dışişleri Bakanı: Türklerle Kürtler arasında arabuluculuk yaptık
10:05 Kuzey İrlanda’da protestolar üçüncü gününde: 32 yaralı, 6 gözaltı
09:20 Hasta tutsak Arat için başvuru: Yaşam hakkı tehdit altında
09:14 Irak, Şengal'de belediye binasına el koydu
09:13 Ukrayna ve Rusya arasında asker cenazeleri takas edildi
09:07 Sûr’da katledilen Rozerin’in babası: Herkes sürece sahip çıkmalı
09:06 Eşsiz bir doğa: Karer
09:06 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun duruşmasına çağrı
09:05 Lousie Regan: Öcalan hapisteyken sürecin ilerlemesi zor
09:04 Sokak yargı paketine tepkili: Tutsaklar bırakılmalı
09:04 Köylerde sürece 'şartlı' destek
09:03 Kobanê’de yaşamını yitiren Dilan Abay’ın babası: Barış samimiyet gerektirir
09:00 12 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
11/06/2025
23:50 ABD, Irak Büyükelçiliği'ni tahliye edecek
23:12 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri başvuruları başladı
22:14 Abdullah Öcalan Kobanê Üniversitesine selam yolladı
21:50 Şirnex’te 'çocuğa tecavüz' suçlamasıyla bir erkek tutuklandı
21:43 Gever’de yıldırım düştü: Çoban yaralandı, onlarca küçükbaş öldü