AMED - Kürt Kadın Parlamenterler Konferansının son oturumunda konuşan kadınlar, Kürt kadınlarının her yerde mücadele ettiğine dikkat çekerek, Kürt kadınların mücadelesinin dünya kadınlarına örnek olduğu vurgulandı.
Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi -TJA) öncülüğünde Çand Amed Kongre ve Kültür Merkezi’nde "Siyaseti demokratikleştirelim demokratik toplumu inşa edelim" şiarıyla gerçekleştirilen 1’inci Kürt Kadın Parlamenterler Konferansının ilk günü, 3’üncü oturumla son buldu. Oturumun moderatörlüğünü Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş Milletvekili Sümeyye Boz yaptı.
Burada ilk olarak konuşan TJA Aktivisti Çağlar Demirel, kadınların tarihinden bahsederek, siyasette TJA’nın önemine işaret etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, “Kadın özgürleşmeden, toplum özgürleşmez” dediğini belirten Çağlr Demirel, “Bu bizim için en büyük felsefe. Seçimlerde iktidar her zaman Kürt toplumuna saldırıyor, kadına saldırıyor. Türkiye, siyasette kadının yer almasını istemiyor. Biz siyasette yer alan Kürt kadınları olarak hem erkeklerin saldırısını kabul etmiyoruz, tepki gösteriyoruz hem de devletin saldırılarını kabul etmiyor tepki gösteriyoruz. Mücadelemize, direnişimize devam ediyoruz. Kürt kadınlar mecliste yer aldığında, sadece mecliste çalışma yürütmüyor, halkın içinde çalışma yürütüyor” dedi.
Kürtler, Kürt kadınları üzerinde çok büyük saldırılar yaşandığına işaret eden Çağlar Demirel, 2015-2016 yıllarında Taybet Ana’nın (İnan) sokakta kalan cenazesinin sokakta 1 hafta kaldığı örneğini verdi. Bakur Kürdistan’ındaki Kürt siyasetçi kadınların mücadelesinin dünyadaki kadınlara örnek olduğunu belirten Çağlar Demirel, “Bakur’da iktidar bu yüzden mecliste kalmamızı istemiyordu. Kürt kadınlarının mücadelesi ve TJA’nın mücadelesi mecliste, sokakta, cezaevinde devam etti. Nerede olursak olalım, mücadelemize devam ediyoruz. Tutuklansak da, ölsek de bu mücadeleye devam ediyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘SAYIN ÖCALAN’IN FELSEFESİ, YAŞAMIMIZIN FELSEFESİ’
Tutuklanan, katledilen siyasetçilerin yanı sıra sürgün edilen siyasetçilere de dikkati çeken Çağlar Demirel, “Sürgün edilen arkadaşlarımız Avrupa’da da siyasetlerine devam ediyor. Barış ve birliği aramızda sağlamamız gerekiyor. Bakur’da saldırı olursa, Başur tepki göstermeli. Başur’da olursa Bakur, Rojava, Rojhılat tepki göstermeli. Nerede olursa olsun, hep birlikte tepki göstermemiz gerekiyor. Biz kadınlar bu şekilde ulusal birliğin öncülüğünü de yaparız. Kadınlar her zaman her şeyin öncüsü oluyor. Bu yönlü çalışmalar yapıyoruz. Sayın Öcalan’ın dile getirdiği ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesi, yaşamımızın felsefesi. Her yerde ‘Jin, jiyan, azadî’ çığlığımızı yükseltmeliyiz” vurgusunda bulundu.
Ardından söz alan Kürdistan Sosyalist Partisi üyesi eski milletvekili Nesrîn Muhammed Salih, deneyimlerine dair aktarımlarda bulundu. Nesrîn Muhammed Salih, “Barış istiyoruz. Kadınlar için de çalışma yapılacaksa, bu özgürlük için olmalı” dedi.
‘KADINLAR ÇOK BÜYÜK ÇALIŞMALAR YAPTI’
Necîbe Latîf de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı sonrası başlayan sürece işaret ederek, “Bakur Kürdistan’da başlayan barış sürecinde, umut ediyoruz ki halkımız haklarını kullanabilir, pratikte o haklarına ulaşabilir” dedi. Necîbe Latîf, “Kadınların siyasi çalışmalarından bahsettiğimiz zaman, özellikle Kürt kadınları siyasi çalışmalarda yer almış. Kürt halkının hakları için mücadele ediyorlar. Başur’da kimi partiler var, yıllardır Kürt halkının hakları için çalışma yürütüyor. Kadınlar bu partilerin içinde aktif rol aldı. Kadınlar çok büyük roller üstlendi. Kadınlar, güçlü eylemler gerçekleştirdi, siyasi çalışmalarda tarihte çok büyük çalışmalar yaptı. Amaçları Kürtlerin özgürlüğüydü. Zulümden kurtulmaları içindi. Biz kadınlar olarak o partilerde yer aldık” şeklinde konuştu.
İslami çalışmalar içinde yer alarak, Kürt halkına hizmet etmek istediğini dile getiren Necîbe Latîf, bu noktada yaptıkları çalışmalara dair aktarımlarda bulundu.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen soru-cevap kısmının ardından konferansın ilk günü sona erdi. Konferans yarın atölyeyle devam edecek.