QERS - Hayvan borsasının kapatılma kararına tepki gösteren besiciler, devletin zamanında gerekli tedbirleri almadığını ve faturayı besicilere kestiğini belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü kararıyla 1 Temmuz tarihinden itibaren 81 ilde bulunan tüm hayvan borsaları kapatıldı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, halk arasında Şap hastalığı olarak bilinen SAT1 serotipi hastalığının hayvanlar arasında yaygınlaştığı ve bu hastalığın önlenmesi için aşılamanın yeterli olmayacağından dolayı tüm hayvan hareketliliğinin yasaklandığı duyuruldu. Bu yasak kararına uymayan yurttaşlara ise “5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu”nun ilgili maddelerince 100 bin TL idari para cezaları kesiliyor.
QERS’TE 1 MİLYON 262 BİN HAYVAN
Bakanlık tarafından yürürlüğe konulan yasak kararından en çok etkilenen kentlerden biri de Qers. Kentin en önemli geçim kaynağı hayvancılık ve hayvancılığa bağlı üretim merkezleri olurken, yasak kararıyla birlikte bütün hareketlilik durmuş durumda. Damızlık ve besi olarak kentte yetiştirilen hayvanlar, ülkenin dört bir yanına dağılıyor. Qers genelinde kültür, kültür melez, yerli ırk ve manda olmak üzere toplam 605 bin 83 büyükbaş, yine koyun ve keçi olmak üzere toplam 659 bin 880 küçükbaş hayvan bulunuyor.
‘FATURA BESİCİLERE KESİLDİ’
Qers’in Qaxizman ilçesinde yaşayan besiciler, yaşadıkları mağduriyeti anlattı. Devletin zamanında gerekli tedbirleri almadığını ve şimdi de faturayı besicilere kestiğini belirten Enis Atmaca (48), “Geçimimi hayvancılıkla sağlıyorum. Şimdi bütün hayvan alış-satışları yasaklandı. Elimizdeki hayvanlara saman almak için bile hayvan satamıyoruz” dedi.
‘ŞAP DİYORLAR, TEDBİR ALMIYORLAR’
Ahırında 30 büyükbaş hayvan olduğunu belirten Atmaca, “Bazı hayvanları buzağı alıp büyütüyorum. Bazılarını da alıp satıyorum. Şap hastalığı gerekçesiyle hayvanların alımı ve satışı yasaklandı. Bütün hayvanlar, olduğu yerde kaldı. Şimdi şap hastalığı diyorlar ama bunun önlenmesi için gerekli bir adım atılmıyor. Her yıl şap hastalığına karşı iğne yapıyorlar, fakat yapılan ilacın hiçbir etkisi yok” diye konuştu.
Alınan yasak kararının besiciyi mağdur ettiğini vurgulayan Atmaca, “Hayvanlarımızı alıp sattığımız için kısa süreli ahıra koyuyorduk. Yerimiz ilçe merkezinin yakınında. Bu yasak geldiği için hayvanları alıp köye ve yaylaya da götüremiyoruz. Her türlü nakliye yasaklanmış durumda. Şimdi hayvan borsası kapatıldığı için hiçbir hayvan alıp satamıyoruz. Çünkü yüksek bir cezası var. Biz de bu kadar hayvanı içerde nasıl besleyelim? Bu yasak kararı biz çiftçileri çok kötü etkiledi” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜM YASAK DEĞİL ERKEN MÜDAHALEDİR’
“Bu hastalığın çözümü yasak değil erken müdahaledir” diyen Atmaca, “Etkili ilaçlarla önlem alınabilirdi. Hadi hastalık yayıldı yasak yapılacak ama biz üreticilerin de mağdur edilmemesi gerekiyor. İnsanların borçlarının ertelenmesi gerekiyor. Ahırlarda hayvanlarına bakmak zorunda olanlara yem desteği olmalı” diye belirtti.
‘İTHAL HAYVANIN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORLAR’
Qaxizman ilçesine bağlı Qereqelî köyünde besicilik yapan Bahattin Gozel adlı yurttaş da, salgının bu kadar yaygınlaşmasının sistemden kaynaklandığını söyledi. Her yıl şap için zorunlu aşı olduğunu ve bunun ücretinin de yurttaşlardan alındığını hatırlatan Gozel, “Yapılan bu aşılar etkisiz olduğu için şap hastalığı yaygınlaştı ve en son yasak ilan ettiler. Bu alınan yasak kararının tedbirden çok ithal hayvanın önünün açılması için alınan bir karar olduğunu düşünüyorum. Halkın hayvanları elinde kalacak. Bu yasak kararıyla biz üreticileri mağdur ettiler. Hayvanlarımız şimdi ahırda duruyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.
Halkın zararının devlet tarafından karşılanması gerektiğini vurgulayan Gozel, “En başında tarım il müdürlüğüne bağlı veterinerlerin gezip yurttaşları bilinçlendirmesi ve hastalıklara karşı gerekli aşıları yapması gerekiyor. Yapılan bu aşıların etkili olması için doğru şekilde yapılması gerekiyordu. Şimdi hastalıklı hayvanların imha edilmesi ve halkın zararının karşılanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
MA / Ömer Akın