Başaran: Kadınların önerileriyle yol haritamızı inşa edeceğiz

  • kadın
  • 09:00 25 Kasım 2022
  • |
ANKARA - Kadın olmaktan kaynaklı yaşanılan problemlere karşı ortak mücadele hattını oluşturmaktan başka şanslarının olmadığını ifade eden HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Kadın ittifakını belli bir bölgede değil tüm dünyada sağlayabileceğimize inanıyoruz" dedi. 
 
Kadınlar bir 25 Kasım’ı daha dünyanın dört bir yanında verdikleri mücadeleyle karşılıyor. Kürt kadınının referans aldığı “jin, jiyan, azadî” sloganı, son süreçte Rojava’dan Rojhilat’a oradan Avrupa ve tüm dünyaya yayılarak, “kadın ittifakı” haline döndü. Son bir yılda dünyanın çeşitli ülkelerinde bir araya gelen kadınlar, sınırları aşan bir mücadele ağı ördü. 
 
Sloganın şekillendirdiği alanlardan biri de erilliğin hakim olduğu siyaset alanı oldu. Türkiye’de seçim öncesi kurulan iki ittifak üzerinden kadınların nerede yer aldığı ve buna dair ne düşündüğü bir kez daha tartışma konusu.
 
Bu tartışmalar sürerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu "Emek ve Özgürlük İttifakı" oluşumunu ilan etti ve ilk gündemlerinin başında “kadın ittifakı” geldi. 
 
Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'na alternatif olarak kurulan oluşumun deklarasyonunda, "Bu değişim ve dönüşümün yaşanabilmesi için emekten, barıştan, demokrasiden yana güçlerin ortak ve birleşik mücadeleyi güçlendirmesi ve kararlı bir şekilde sürdürmesi büyük önem taşıyor" denildi.
 
“Kadınların yer almadığı hiçbir ittifakın demokratik ve toplumsal olmayacağı” görüşünde olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile en geniş kadın ittifakının kurulmasının mümkün olup olmayacağını, ittifak çalışmalarında kadınların rol ve misyonunun yanı sıra, mücadelelerini konuştuk.
 
 Kadına yönelik şiddet iktidarların politikalarıyla yakından bağlantılı. Bu yüzyılda tüm dünyada kadına yönelik şiddetin artmasına neden olan iktidar rejimleri ve politikaları neler oldu?
 
Tarihin her evresinde kadınlara yönelik şiddet, politik zeminle açıklanabilir. Bu dönem dünyanın tümünde tam da bu politik zeminin daha da güçlendiği bir süreci yaşıyoruz. Biraz yakından izlediğimizde; milliyetçileşen, erkek egemen karaktere bürünen, tekçileşen rejimlerin dünyanın tümünde örgütlendirildiğini, kadınların kendi alternatiflerini ortaya çıkarmalarının bastırılmaya çalıştığı, kadınlar şahsında tüm toplumu kendi politikalarına göre şekillendirmeye çalışıldığı bir yüzyılı yaşıyoruz. Dünyanın tümünde kadınların daha fazla eve hapsedildiği, iradesizleştirildiği, mücadeleyle ve büyük bedellerle elde ettikleri kazanımları da ortadan kaldırarak bir rejim inşasının gerçekleştirildiğini görüyoruz.
 
Türkiye’de de hiçbir zaman erkek egemen rejimim ortadan kalktığını söyleyemeyiz. Her dönem iktidarların farklı biçimlerde bu rejimin daha fazla kurumsallaşması için birçok politik adım attığını biliyoruz. Kadını özne olarak görmekten çok aile içerisinde tanımlayan, nesneleştiren, iradesizleştiren, politik ve sosyal yaşamın dışına itip kendi çizgisini oluşturmaya çalışan AKP ile başlayıp MHP’nin de ortaklaşmasıyla şu anda yürütülen bir siyaset var. En tepede bu ülkenin Cumhurbaşkanı olduğu söylenen kişi, sistematik bir biçimde kadın erkek eşitliğine inanmadığını ifade ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararıyla kadınların büyük mücadelelerle elde ettiği kazanımı berhava etmiş olduğunu ilan etti. Kadını hep erkekle tanımlayan bir söylem geliştirdiklerinin de farkındayız. Doğallığında en tepede bu söylemler geliştirdikçe erkekler sokaklarda kadına şiddet uygulama pervasızlığını daha da artırmış durumda. Evin içi de kadınlar için çok tehlikeli bir ortam. Kadınlar en yakınları tarafından katlediliyor. Bunun haberleştirilmesinin bile magazinsel bir meseleymiş gibi yansıtıldığını görüyoruz. Tüm toplumun ayağa kalkması, iktidarın çıkıp hesap vermesi, buna karşı politika üretmesi gerekirken çok normalmiş gibi her gün alt yazılarla ve katletme yöntemlerinin de ifade edilerek haberleştirildiğini görüyoruz.   Türkiye’de ayrıca kadınlar büyük bir yoksulluk içerisinde. Savaş politikalarının kadınlar üzerindeki etkisini de görmezden gelemeyiz. Özellikle Kürt illerinde kadınlar devletin özel savaş yöntemleri, politikalarıyla karşı karşıya. Kadınlar, devletin üniformalı yetkilileri tarafından tacize, tecavüzü maruz kalıyor. Ama bunlar bir şekilde cezasızlıkla ödüllendiriliyor. İpek Er bunun bir örneği.
 
 Peki sözünü ettiğiniz rejim karşısında kadın mücadelesi hangi aşamada?
 
Erkek egemenlik bu dönemde kadınları, halkları, inançları bastırarak kendi rejimini tekçilikle inşa edip kapitalist sistemi daha da büyütme iddiasında. Ama onun karşısında direnen bir kadın mücadelesi var. Bunun Türkiye’ye yansımalarını da çokça görüyoruz.
 
 Tabi ki bunun karşısında kendi alternatifi için mücadele eden, bu zihniyetin dünden bugüne gelişmediğini, uzun tarihsel geçmişinin, toplumsal yansımasının olduğunu, erkek egemen zihniyetin toplumun her hücresine nüfuz ettiğini gören ve buna karşı da mücadele eden çok güçlü kadın mücadele hattı var. Sadece Türkiye ve Kurdistan açısından değil, Rojhilat’da, İran’da “jin jîyan azadî” sloganlarıyla kamuoyuna yansıyor. Şili’de kadınların büyük mücadelesi “Las tesis” dansıyla dünyada açığa çıktı. Afganistan’da Taliban rejimine karşı kadınların kendi özgürlüklerini, haklarını savunma mücadelesi, Rojava’da açığa çıkan kadın özgürlükçü perspektif ve en nihayetinde aslında sistemin bir çatışmasının sürecini yaşıyoruz. Erkek egemenlik bu dönemde kadınları, halkları, inançları bastırarak kendi rejimini tekçilikle inşa edip kapitalist sistemi daha da büyütme iddiasında. Ama onun karşısında direnen bir kadın mücadelesi var. Bunun Türkiye’ye yansımalarını da çokça görüyoruz.
 
 Kadınları ortak mücadelede birleştiren etkenler neler oluyor?
 
Biz kadınlar, farklı ideolojik kimliklere sahip olabilir, farklı siyasi partilere oy veriyor olabiliriz. Çok farklı inançlara, etnik kimliklere sahip olabiliriz. Etnik kimliğimizden dolayı şiddete uğrayabiliriz. Ama bu ülkenin tamamında kadın olmaktan kaynaklı şiddete uğruyoruz. Samsun’da da AKP yöneticisi bir kadın erkek tarafından katlediliyor. Kurdistan’ın bir ilinde Diyarbakır’da da kadınlar erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiriyor. Karadeniz’in bir ilinden Akdeniz’e kadar, Kurdistan’dan Ege’ye kadar durum böyle. Kadınların yaşadığı ortak sorunları var. Ortak mücadele etmemiz gereken esaslar var. Bu ülkede kadınlar istediği gibi yaşayamıyor. Cezaevleri binlerce siyasi tutsakla dolu, sadece kadın özgürlük mücadelesi yürüttükleri için. Ya da ölmemek için kendisini savunduğu için cezaevinde onlarca yüzlerce kadın var. Erkek egemen rejim bu konuda hepimize eşit davranıyor. Kadın olmaktan kaynaklı yaşadığımız problemlere karşı ortak mücadele hattını oluşturmaktan başka şansımız yok.
 
 Tam da bu noktada ittifak tartışmalarına girmek istiyorum. Türkiye’de üç farklı ittifak oluşturulmuş durumda. Kadınlar bu gündemin neresinde?
 
Emek ve Özgürlük İttifakı bir seçim ittifakı olarak tanımlanamaz. Nereye evrileceği tartışılır, süreç içerisinde. Ama en nihayetinde Emek ve Özgürlük İttifakı aslında bir mücadele ortaklığı, ittifakı olarak açığa çıktı. Biz de ilkesel olarak sadece seçimleri bir mücadele yöntemi olarak gören bir parti değiliz. Mücadelenin bir durağı olarak görürüz. Aslında sokakta verilen mücadele seçimi de güçlendirir. Alanda verilen mücadele ortaklaşmayı büyütür ve geliştirir. Ama diğer iki ittifakın da karakterine baktığımızda birbirinden çok farklı değil. Özellikle kadınlar açısından hiçbir farklarının olmadığını görüyoruz. Bir tarafta iki parti, neredeyse kadını aileden başka ağzına almayan, seçim döneminde gidip kadınların desteğini alan, emekleri üzerinden çalışmalar yürüten ama en nihayetinde geleceği örerken ya da bütçe süreçlerini organize ederken kadını dışında tutuğu bir süreç yürütüyor. Millet İttifakı’na baktığınızda da yine kadınların gündeminde olmayan bazı meseleleri gündemleştirerek, esas gündemin görünmez kılan bir yaklaşımları var. Şimdiye kadar, Millet İttifakı’nda da ‘kadınların taleplerini dinledik şu şu adımı atacağız’ diye bir açıklama duymadık. Çünkü erkekler, siyaseti kurar kadınlar da gelir oy verir ya da bu siyasete eklemlenir diye bakıyorlar.
 
 İttifak sürecinde kadınların rol ve misyonu ne olmalı?  Kadının olmadığı bir ittifak çalışması demokratik olabilir mi?
 
Bizce seçimi belirleyecek, seçimden sonrasını da belirleyecek ve kuracak olan da kadınlar. Kadınların öreceği, öncülük edeceği bir sistem; eşit, demokratik, özgür bir sistem olur. Diğeri kötünün iyisi arasında bir tercih yapmaya zorlar kadınları ama kadınlar bu tercih yapmak zorunda değil. 
 
Demokratik sistem kurmak istiyorsanız kadınların olmadığı hiçbir sistemi demokratik olarak adlandıramazsınız. Zaten ilk emeği sömürülen, anti demokratik sürecin kendisi kadın bedeniyle, kadın iradesinin zapturapt altına alınmasıyla başlayan bir süreç. Türkiye’deki hangi siyasi partiyi tamamen bir demokratik sistem olarak adlandırabilirsiniz? Biz HDP olarak bunu elimizden geldiğince en demokratik biçimiyle yapmaya çalışıyoruz. Özgün, özerk kadın meclisimiz, eşbaşkanlık sistemimizde eşit temsiliyet mekanizmamızla kadınların kendi kararlarını kendi politikasını üretme yaklaşımlarıyla, kadın perspektifiyle süreci örme yaklaşımıyla biz bile bunu biraz daha geliştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bizce seçimi belirleyecek, seçimden sonrasını da belirleyecek ve kuracak olan da kadınlar. Kadınların öreceği, öncülük edeceği bir sistem; eşit, demokratik, özgür bir sistem olur. Diğeri kötünün iyisi arasında bir tercih yapmaya zorlar kadınları ama kadınlar bu tercih yapmak zorunda değil. Çünkü hem deneyimimiz hem de tarihsel örnekler var.
 
 Bahsettiğiniz nasıl bir kadın ittifakı?
 
Dar bir kadın ittifakından bahsetmiyorum. Daraltılmış, sadece siyasi partilerden oluşan bir ittifaktan söz etmiyoruz. Kadın hareketinin ittifaklara dair tecrübesi var. Kürdistan’da on yıllardır verilen mücadele, Türkiye’de feminist, sosyalist kadınların on yıllardır yürüttükleri ortak mücadele zeminleri var. Erkek egemen rejim, hepimizin geleceğine, özgürlüğüne, iradesine saldırıyorsa bizim ortak mücadele etmemiz lazım. O açıdan bu dönemi kadın hareketlerinin örmesi ve bizim de buna güç vermemizin önemli olduğunu düşünüyorum.
 
 Siz Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bu konuda neler yapacaksınız? Daha geniş bir kadın ittifakı için nasıl çalışmalar yürüteceksiniz?  
 
HDP en demokratik olmaya yakın olan zemin. HDP Kadın Meclisi içerisinde çok farklı kimliklerden, siyasi görüşlerden, çevrelerden kadınlar var. Ama biz bunun bile yeterli olmayacağını düşünerek önümüzdeki süreçte tam da seçimlere giderken tüm kadın zeminlerini tek tek ziyaret ederek görüşmeler planlıyoruz. Feminist kadınlar, önümüzdeki süreçten ne bekliyor, neyi kurmamız lazım, neyi değiştirmemiz lazım, yeniyi inşa ederken nereden başlamamız lazım? Önce var olanı nasıl değiştirip, sonrası için neyi kurabilirizi de tartışmamız lazım. Sosyalist, emekçi, Kürt, Alevi, yani Türkiye’deki tüm toplumsal kesimlerden, tüm kimlik ve inançlardan kadınların görüş ve önerileriyle aslında yol haritamızı inşa edeceğiz. Daha önceki dönemlere dair de tecrübelerimiz var. Bizim, ittifak olarak da ‘masanın etrafına oturduk, konuştuk karar verdik’ gibi bir yaklaşımımız hiçbir zaman olmadı. Sonuçta biz halk için, kadınlar, gençler, yoksullar için siyaset yapıyoruz. Bu talepler üzerine kendimizi kurarak ilerletiriz. Süreci de onlarla beraber yürüteceğiz. Öneri ve eleştirilerine de her zaman açığız. Taleplerimizi kadınlarla beraber oluşturacağız.
 
 En geniş kadın ittifakının oluşmasında, dünyanın dört bir yanında saldırılara ve şiddete karşı yayılan kadın mücadelesinin nasıl bir etkisi olur?
 
 Rojava’daki kadın devriminin yansıması şuan dünyanın dört bir yanında umut ışığı oldu. Aslında kapitalist ulus devlet sistemine karşı bir alternatifimizin olduğunu, öğretilen çaresizlik ya da alternatifsizlik halinin dışında bir başka alternatifin, umudun yanı başımızdan da çıkabileceğini gösterdi. İran’da dönem dönem halk ayaklanmaları, isyanlar oldu ama ilk defa bu kadar tüm toplumun, enternasyonal hale gelen ‘jin jîyan azadî’ sloganı etrafında bir araya geldiği bir mücadele var. Bunun yansıması şuan tüm dünyada. Dünyanın tümünde ‘jin jîyan azadî’ sloganını kendi sloganı olarak gören bir yaklaşım var. Nasıl ki egemenler birbirine bir takım politikalarda öğretici haldelerse mesela İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekinildiğinde Polonya aynı tartışmayı yürüttü, dünyanın başka yerlerinde benzer tartışmalar yürütüldü. Kadınlar da birbirlerinden deneyimlerinden, mücadele yöntemlerinden etkileniyor, güç alıyor. Birkaç gün önce Berlin’de kadınlar konferansta bir araya geldi. Daha öncesinde Ortadoğu’da kadınlar bir konferansta bir araya geldi. Bunlar kadın mücadelesinin tüm dünyada ortaklaştırma ihtiyacının olduğunu da gösteriyor. Çünkü dünyanın başka bir yerinde de kadınlar kadın olmaktan dolayı öldürülüyor, şiddete uğruyor, emeği sömürülüyor.
 
Tıpkı 25 Kasım’ın bir mücadele günü kabul edilip tüm dünyada sokağa çıkılması gibi. Bu dönemler, kadınların hem fikren hem de mücadele olarak birbirlerine çok yaklaştıran ve öğretici olan süreçler. Kadın ittifakını, dayanışmasını, ortak mücadelesini bir alanla, belli bir bölgeyle değil tüm dünyada sağlayabileceğimize inanıyoruz.
 
 HDP Kadın Meclisi 25 Kasım’da nasıl bir mücadele hattı izleyecek?  Kadınlara çağrınız var mı?
 
 25 Kasım’da tabi ki Kurdistan’da TJA ile Türkiye’de Türkiye’deki kadın hareketi ve kadın platformlarıyla ortak sokaklara, alanlara çıkacağız. Aslında talebimiz ortak; bu erkek egemen sisteme karşı isyandayız. Kadınların kendi mücadeleleriyle yeniyi, özgür bir yaşamı kuracağına inanıyoruz.
 
25 Kasım, az önce söylediğim ittifak ve dayanışma örneklerinden biri. Biz de bu 25 Kasım’da startımızı 13 Kasım’da İzmir’de verdik, esas sloganımız ‘Jin jîyan Azadî’ ama ‘şiddete, savaşa, yoksulluğa karşı isyandayız’ sloganlarıyla alanlarda olacağız. 21 Kasım’da tüm feminist kadınlara, kurumlara, bileşenlerimize de yapacağımız çağrıyla Kobanê Kumpas Davası’na kitlesel katılım sağladık. 25 Kasım’da tabi ki Kurdistan’da TJA ile Türkiye’de Türkiye’deki kadın hareketi ve kadın platformlarıyla ortak sokaklara, alanlara çıkacağız. Aslında talebimiz ortak; bu erkek egemen sisteme karşı isyandayız. Kadınların kendi mücadeleleriyle yeniyi, özgür bir yaşamı kuracağına inanıyoruz. Bu inançla tüm kadınları 25 Kasım’da oldukları bölgelerde, yerellerde bu mücadelenin bir yerinden tutmaya çağırıyoruz. İnanıyoruz ki biz mücadele ettikçe özgürleşeceğiz.
 
MA / Zemo Ağgöz

Diğer başlıklar

29/11/2022
17:01 Kışanak: Yalan belgelerle tutuklanmam için kumpas tertiplediler
16:45 HDP’ye saldıranlar bir DAİŞ’linin 'tanıklığı' ile tahliye edildi
16:43 Ebdî: Türkiye karadan saldırı için ABD ve Rusya’nın onayını bekliyor
16:29 Osman Şiban’ın duruşması görüldü
16:27 Kurdistan kentleri için yağış uyarısı
16:13 Adana'da 8 kişi serbest bırakıldı
16:11 Rojava’ya dönük saldırılara duvar yazılamalı protesto
15:49 Manisa'da gözaltına alınanlardan 7'si serbest
15:23 İstanbul Tabip Odası: Yönetmelik hekimleri hedef alıyor
15:13 TJA kadınların gözaltına alınmasını protesto etti
15:10 Ankara merkezli soruşturma: 15 kadın gözaltında
14:39 Gever sisten kayboldu!
14:37 İran’da eylemler 73’üncü gününde
14:33 Riha’da doktorun saldırıya uğraması protesto edildi
14:28 TGC gazetecilere yönelik polis şiddetini kınadı
14:18 Cami inşaatında ölümlü kazada ‘kayıt dışı şüphesi var’
14:16 QSD: Qeremox’da hastane bombalandı
14:15 Adalet Nöbeti: Tek isteğimiz kanunların uygulanması
13:59 Danıştay’dan Çeşme Projesi’ni durdurma kararı
13:58 Gazeteci Çoban’ın duruşması görüldü
13:51 Vice News muhabirlerinin ifadesi 6 yıl sonra alındı
13:37 Sağlık emekçilerinden promosyon talebi
13:21 'Okullarda bir öğün ücretsiz yemek' için 100 bin imza
13:15 Gençlerden saldırılara karşı yürüyüş
12:58 Kışanak’tan mahkeme heyetine: Bu telaşınız niye?
12:48 Gazeteci Nedim Türfent tahliye oldu: Özgürlük olarak görmüyorum
12:45 Sancar: Kürtlerin statüsüz bırakılması hedefleniyor
12:44 Şenyaşar ailesi: Görmezden gelen zihniyet Urfa'da kaybedecek
12:37 'En kirli politikalar tutuklulara uygulanıyor’
12:31 Amed’te 4 Eğitim Sen üyesi açığa alındı
12:22 Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan CPT ile görüşmeye çıkmadı
12:01 HDP PM üç temel gündemle toplanıyor
12:00 Tutuklu kadın gazetecilere ilişkin rapor: Haklar kısıtlandı, ihlaller arttı
11:48 Kadın akademisyenin odasını basan profesörden taciz ve tehdit
11:07 HDP Gençlik Meclisi Üyesi Kılınç’ın duruşması ertelendi
11:06 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:05 Mersin'de 12 kişi tutuklandı
10:59 HDP Kadın Meclisi: Kadınlar savaş ittifakına geri adım attıracak
10:48 Newroz Ehmed: Asıl hedef Rojava’da filizlenen kadın devrimidir
10:33 Dış ticaret açığı yüzde 421 arttı
10:32 Tutuklu kadın gazetecilerden mesaj var: Asla biat etmedik
09:54 İdare ve Gözlem Kurulu’nun yeni görevi: Bıçak verilebilir!
09:48 50 kadın hakkında gözaltı kararı
09:47 Günay: Abdullah Öcalan’ın sesine ihtiyaç var
09:20 ‘Kadının sözüne bütçede yer verilmedi’
09:10 Kayyım kasada para bırakmadı: Şirketin parası ödenmiyor
09:09 35 yıl önce dinlediği Seyrê ve Elîyê Memed’in hikayesini kitaplaştırdı
09:08 Uluslararası Kadın Konferansı’nda rota çizildi: Demokratik Kadın Konfederalizmi
09:01 Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor
09:00 29 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:21 Ege Denizi'nde deprem
28/11/2022
23:02 Kobanê bir kez daha bombalandı
22:45 Rıha'da polislere ateş açıldı
22:04 Operasyon bölgesinde 1 asker daha hayatını kaybetti
20:25 Avukat görüş odalarına kamera konulması hukuka aykırı bulundu
20:15 Hayvana eziyet eden 3 kişi tutuklandı
20:01 Taksim saldırısına ilişkin bir kişi daha tutuklandı
19:24 Eskişehir'de 4 öğrenci tutuklandı
19:20 Ankara’da gözaltına alınan kadınlar serbest bırakıldı
19:04 Kobanê Davası: Demokratik siyaset cezalandırılmak isteniyor
18:00 Patnos Cezaevi’nde 7 tutuklu sürgün edildi
17:25 7 siyasi partiden Akbelen Ormanı için ortak açıklama
17:14 Petrol-İş üyelerine yönelik baskılar protesto edildi
17:08 Çimento fabrikası için açılan dava bozuldu
16:26 Buca Cezaevi’nin imara açılması mahkemeye taşındı
16:22 QSD: Yerleşim yerlerine 90 saldırı düzenlendi
15:41 Altılı Masa’nın Anayasa teklifi: Kürt yok, kadın yok, anadil yok!
15:35 Kelepçeli tedavi edilen Gürdal’ın cezası ertelendi
15:32 Halkın Hukuk Bürosu'ndan Gülten Matur açıklaması
15:17 25 Kasım Kadın Platformu: Sokakları terketmeyeceğiz
15:12 HDP’li eşbaşkan 2 gündür gözaltında
14:48 Roboski İçin Adalet Girişimi: Coğrafya kader değildir
14:39 ‘Elçi cinayeti faili meçhul bırakılmak isteniyor’
14:31 Tahir Elçi mezarı başında anıldı
14:24 Urfa Adliyesi'nde intihar girişimi
14:06 Kışanak: Kobanê Davası, çözümü ortadan kaldırma davasıdır
13:30 Gever’de engellemelere rağmen 'savaşa ve işgale' karşı yürüyüş
13:13 Şenyaşar Ailesi: Evimiz adliye önüdür
13:02 Kurdistan pankartından gözaltına alınanlar adliyeye çıkarılacak
12:38 Mêrdîn’de gözaltına alınanlar serbest
12:10 Irak Cumhurbaşkanı Federe Kurdistan heyetiyle görüştü
11:51 Tekirdağ ve Manisa'da gözaltı
11:12 Hevsel'de sonbahar renkleri
10:56 Sınır dışı edilmek istenen 2 kadın için hashtag açıldı
10:56 Kadıköy’de gözaltına alınan 116 kadın serbest bırakıldı
10:29 HDP: Tahir Elçi’yi katleden kötülük koalisyonu varlığını sürdürüyor
10:28 Döviz haftaya durgun başladı
10:25 İzmir’de olaylı maç: 2’si çocuk 4 yaralı, 21 gözaltı
10:20 Tahir Elçi katledildiği yerde anıldı: Devletin aydınlatmadığı cinayet vardır
10:10 Özgür Basın emekçileri bir aydır tutuklu: Gazetecilik ile yargılanıyoruz
09:16 Abdullah Öcalan: Suriye AKP’nin kaderini belirleyecek
09:10 İnfazı ertelenen Akkaya tek kişilik hücrede tutuluyor
09:10 ‘Jin, jiyan, azadî’ mücadelesi büyüyecek
09:08 25 Kasım’da polis şiddeti: Barış Annesinin kolu çıktı
09:07 Saldırıya uğrayan Kürt öğrenci: Mücadeleyle bu güruhları okullardan temizleyebiliriz
09:06 İlaçları verilmeyen tutuklu tekli hücrede sara nöbeti geçirdi
09:06 Canbaz: Tecridi kırıp, direnişi yükseltmeliyiz
09:03 Deniz Poyraz açıklamasına katılmak 'örgüt propagandası' sayıldı
09:00 Mahabad’da korku duvarını yıktılar
09:00 28 KASIM 2022 GÜNDEMİ
27/11/2022
22:55 Mêrdîn Barosu’ndan Tahir Elçi kararı
21:55 ÖHD: Askeri yöntemler sorunu daha da büyütür
21:19 Şêrawa köyleri bombalandı
20:36 Tahir Elçi ödülünün ilki Jîna Emînî’ye
19:52 Qers'te 3 gözaltı
19:23 ‘Kapitalizmde Kadın Sömürüsü’ çalıştayında göç vurgusu
19:05 Gazeteci Evren: Kadınlar özgürlüğe yakın
18:37 Şirnex’te gözaltına alınanlar serbest
18:22 Taşdöğen: ‘Makul kadına’ karşı mücadele edilmeli
17:59 Amedspor deplasmanda 2 farkla kazandı
17:53 Saldırılarda 3 Suriye askeri yaşamını yitirdi
17:27 Çatışmalarda yakınlarını kaybedenler bir araya geldi
17:17 25 Kasım eylemlerinde İranlı kadınlara selam!
16:46 TMMOB Amed: Gözaltıları serbest bırakın
16:30 Kadınlar erkek-devlet şiddetine karşı yürüdü
16:21 Şahintepe'de 'kentsel dönüşüm' protestosu
15:34 Colemêrg’te 155 yerleşim yerinin yolu kapandı
14:51 Hussein Ronaghi serbest bırakıldı
14:43 Asker kayıpları sonrası Akar sınırda
14:39 QSD'den 26 Kasım bilançosu
14:27 Mêrdîn ve Colemêrg'te çok sayıda gözaltı
14:01 ATO'dan hastane kapatılmasına tepki
13:46 Mersin'de 25 kişi 3 gündür gözaltında
13:45 OBB'nin projeleri Danıştay'dan döndü!
12:50 Şenyaşar ailesi: Ümidimizi yitirmeyeceğiz
12:03 AKP'li belediyenin cenaze aracında uyuşturucu yakalandı
11:50 Minix Havaalanı’na saldırı
11:10 Taksim’de polis bir genci öldürdü
11:06 Polis ayağını kırdı, doktor örtbas etmeye çalıştı
10:47 Düzce’de 4.3 şiddetinde deprem
10:39 ESU: BM, Türkiye saldırılarına karşı harekete geçmeli
10:06 Colemêrg’e 17 asker cenazesi getirildi
09:40 Gözaltına alınanlar: Savaşa karşı durmaya devam edeceğiz
09:38 Êzidîlerin yaşadıklarını dünyaya duyuruyor
09:37 AKP’li geleceğin iki ayrı tablosu!
09:17 Tarihi kilise çöplüğe döndü
09:16 Süryani köyünde ağaç kıyımı sürüyor
09:15 25 Kasım’da özgür ve demokratik yaşam talebi
09:15 Yoleri: Tutukluların yalnızlaştırmasını dayanışmayla kırabiliriz
09:13 Elçi katledileli 7 yıl oldu: Tek bir kişi cezalandırılmadı
09:13 Grip vakaları artınca hastahanelerde yer kalmadı
09:12 Savcı, gençlik kongresine katılmayı suç saydı
09:06 Hasta tutuklu Güler'in 29 yıllık hikayesi
09:00 Mahabad'da halk geri adım atmıyor
09:00 27 KASIM 2022 GÜNDEMİ
07:44 Saldırılar gece boyunca sürdü
26/11/2022
23:59 Mêrdîn'de kaza: 3 ölü, 2 yaralı
23:22 Gençlerden saldırılara karşı yürüyüşlü protesto
22:11 İran ve Rojhilat’ta 18 binden fazla kişi gözaltına alındı
20:27 Üç asker hayatını kaybetti, 3’ü yaralandı