Günay: Abdullah Öcalan’ın sesine ihtiyaç var

img
ANKARA - AKP’nin kendisini savaş siyasetiyle ayakta tutmaya çalıştığını belirten HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Bu nedenle Sayın Öcalan ile görüşmeye, dış dünya ile bağlantısına, sesine ihtiyaç var” dedi. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021’den bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatların yaptığı başvurular ya “disiplin” cezaları gerekçe gösterilerek engelleniyor ya da yanıtsız bırakılıyor. Kurdistan ve Türkiye’den 765 avukatın PKK Lideri ile görüşme talebiyle yaptığı görüşme başvurunun ardından dünya çapında 22 ülkeden 350 avukat Adalet Bakanlığı’na benzer başvuruda bulundu. Ancak yapılan başvurulara şimdiye kadar yanıt verilmedi. 
 
Son olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Parti Sözcüsü Ebru Günay, Abdullah Öcalan’ın yeğeni Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de Adalet Bakanlığı’na başvurdu. İmralı tecrit sistemini, haber alınamama halini, tecrit ile savaş denklemini, başvuruda bulunan isimler arasında yer alan HDP Sözcüsü Ebru Günay ile konuştuk. 
 
Adalet Bakanlığı’na İmralı başvurusunda bulundunuz. Daha önce de bakanlığa birçok başvuru yapıldı ancak yanıt verilmiyor. Adalet Bakanlığı’nın, AKP iktidarının İmralı sessizliği ne anlama geliyor? 
 
İktidarın İmralı Adası'na dair sessizliği, Kürt sorununa yaklaşımıyla doğru orantılı. Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar da kaynağını tecrit politikalarından, savaş politikalarından alıyor. AKP’nin İmralı'da tecrit sistemini bu kadar derinleştirmesinin, bu kadar kesintisiz ve mutlak bir hale dönüştürmesindeki amaç, savaş politikalarında ısrarının sonucudur. Tecrit politikalarının toplumun her alanına yayılmasıyla, AKP ölüm siyaseti yürütüyor. AKP’nin tecrit ısrarı, aynı zamanda Türkiye toplumuna söyleyebileceği bir sözünün kalmamasıdır. 
 
Başvurular yanıtsız, aile ve avukatları da görüşemiyor. Bir haber alamama hali sürdürülüyor. Ne amaçlanıyor, neden engelleniyor? 
 
 
 Sayın Öcalan çok güçlü bir barış siyaseti yürütüyor. Bu özellikle savaştan beslenen iktidar için tehlikeye dönüşüyor.
 
Sayın Öcalan’ın pratiği anlamıyla birçok liderden farklı yönleri var. Çok aktif bir şekilde, uzun bir süre Ortadoğu coğrafyasında birebir kalmış, her türlü yapı, halk, toplumsal dinamiklerle temas kurmuş bir liderden bahsediyoruz. Dolayısıyla Ortadoğu halklarının neye ihtiyacı olduğunu çok iyi bilen biridir. Geliştirdiği felsefik savunma hattı, bunu çok açık şekilde ifade ediyor. Sayın Öcalan çok güçlü bir barış siyaseti yürütüyor. Bunu sadece Türkiye toplumu için yapmıyor, bir bütünen Ortadoğu coğrafyası için gerçekleştiriyor. Bu özellikle savaştan beslenen iktidar için tehlikeye dönüşüyor. 
 
 *Abdullah Öcalan’ın sesinin duyulmamasının sonuçları neler oluyor.
 
Sayın Öcalan ile temaslarının kurulmadığı, görüşlerinin yapılmadığı zamanlarda, savaşın, ölümlerin, katliamların daha da yoğunlaştığını görüyoruz. Bunu biz Türkiye ve Ortadoğu'da yaşayanlar olarak açık bir şekilde deneyimledik. Bunlar yaşayarak öğrendiğimiz şeyler. Sayın Öcalan'ın sesinin, düşüncelerinin, görüşlerinin dış dünyaya ulaştığı andan itibaren toplumda nasıl bir atmosferin yaratıldığını çok iyi biliyoruz. AKP bu atmosferden korkuyor. Çünkü çok güçlü çözüm projelerine sahip, iktidarın kutuplaştırma, toplumu çatıştırma ve savaş siyasetine karşı ortak bir yaşamı inşa etme felsefesine ve perspektifine sahip. AKP iktidarı bunlara karşı düşmanlık besliyor. Bütün siyasi hattını, felsefi, yönetimsel hattını tehdit üzerinden kuruyor, topluma düşmanlık üzerinden kuruyor. Toplumun temel taşlarını, temel dinamiklerini düşmanlaştıran ve hedef haline getiren iktidardan bahsediyoruz. Her yerde kadınların bu kadar hedef olması bu yüzdendir. Gençliğin bu kadar hedef haline getirilmesi ve düşmanlaştırılması bununla ilgilidir. Toplumsal inançların, emekçilerin, bütün farklılıkların ötekileştirilmesinde AKP iktidarının bu kutuplaştırıcı siyaseti var. 
 
Çok yakın bir tarihte Taksim'de bir patlama meydana geldi ve o patlamadan hemen sonra 24 saat tüm Türkiye gerçeklerden haber alamadı. Sansür uygulandı, sosyal medya mecralarına ulaşımlar engellendi ve hakikat çarpıtıldı. Aslında AKP'nin 20 yıllık tecrit politikasının özeti budur. Toplum 24 saat haber alamadı. Sayın Öcalan’dan 19 aydır haber alınamıyor! Haber almayı engellemek, toplumsal hakikatleri çarpıtmak ve toplumu bir yalana inandırmaya çalışmak. AKP’nin kendi yalanlarına, savaş siyasetine inandırmaya çalışması halidir. Aslında 20 yıllık AKP'nin tecrit politikası, AKP'nin Kürt sorunundaki çözümsüzlük siyaseti ve savaş siyasetinin özeti. Hiç geriye de gitmeye, 20 yılı çözümlemeye gerek yok. Taksim'de yaşanan olay, AKP'nin nasıl yaklaştığını gösteriyor.  
 
AKP’nin AKP iktidarının bu politikası, literatüre “İmralı hukuku” kavramını getirdi. 19 aydır haber alınamayan bir sistemden bahsediyoruz, siz “İmralı hukuk” sistemini nasıl tanımlıyorsunuz, yansımaları neler oluyor? 
 
 
Bunlar 2005'teki Öcalan yasalarıyla meşru olmayan ama hukuki kılıfının bulunduğu sürecin sonuçları. O dönem alkış tutanlar, daha sonra bu hukuksuzluk mekanizmasının kendilerine döndüğü anda itiraz etmeye başladıklarında iş işten geçmiş oldu.
 
İmralı hukuk sistemi negatif bir hukuk sistemidir. Hakların gasp edildiği, temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiği, her türlü keyfi uygulamaların ve bir işkence sisteminin kendisini var etmesi olarak tanımlamak mümkün. İmralı cezaevindeki bütün uygulamalar bir haliyle bütün Türkiye cezaevlerinde uygulanmaya başlandı. Avukat görüş yasağının engellenmesi, ziyaretçi gidişlerinin engellenmesi, haber alma hakkının engellenmesi gibi bir sürü fiili uygulamaya dönüp baktığımızda, Ada'da uygulanan birçok uygulama Türkiye'deki bütün cezaevlerinde uygulanıyor. Tekli odalarda tutulmaktan tutalım sağlık hakkına erişim, ziyaretçilerin kısıtlanması gibi… Bu hak ihlalleri silsilesini uzatmak mümkün. AKP iktidarı bütün bu negatif hukuk kuruculuğunu önce Ada'da deniyor, ondan sonra bütün cezaevlerinde bunu uygulamaya, yaygınlaştırmaya başlıyor. AKP iktidarı açısından İmralı sistemindeki o negatif kuruculuk, rıza yaratma meselesidir. Avukat görüş yasağı, avukat-müvekkil görüşmelerinin dinleniyor olmasının ilk yasalaştığı zaman, bir dönemin kimi gazetecileri, kalemşörleri tarafından servis edildi. 
 
Dönüp baktığımızda şimdi toplumun tamamına uygulanıyor. İmralı Adası'nda tecrit mekanizması bir sisteme dönüştü. Ve ilk hak ihlallerinin, işkence ve kötü muamelenin yaygınlaşması ilk denenme alanları olarak İmralı’da gerçekleşti. Şöyle düşünün; İmralı Adası'na 2009'da götürülen başka mahpuslar vardı. Ve farklı cezaevlerinden götürülüyordu. Farklı cezaevlerinde iken ailelerle görüşebilen, avukat ziyaretleri gerçekleştirebilen mahpuslar, İmralı Cezaevi'ne girdikleri andan itibaren avukatlarla, ailelerle görüşmeleri kesildi. Mektup hakkı, haber alma hakkı kesildi. Aynı mahpuslar farklı cezaevlerine 2015 yılında götürüldüklerinde, gittikleri andan itibaren aileleriyle, avukatlarıyla görüşme hakkına yeniden sahip oldu. Bu yaşanan durum bile İmralı cezaevindeki hukuk sisteminin nasıl bir kara kutu olduğunu, nasıl hukuksuzluklar alanı olduğunu gösteriyor. 
 
Bir bumerang etkisi diyebilir miyiz?
 
Bunlar 2005'teki Öcalan yasalarıyla meşru olmayan ama hukuki kılıfının bulunduğu sürecin sonuçları. O dönem onları destekleyenler, alkış tutanlar daha sonra bu hukuksuzluk mekanizmasının kendilerine döndüğü anda itiraz etmeye başladıklarında iş işten geçmiş oldu. Bu nedenle işin merkezine, kendi sistemini, savaş politikalarındaki merkezliliği dağıtmak, merkezdeki teklik sistemini dağıtmak önemli. Tecrit sistemini dağıttığımız anda Türkiye'de demokratikleşme yaklaşacak. 
 
Başa dönecek olursak, tecrit ve savaş denklemine dikkat çektiniz. İmralı’da son haber alamama halinin başlamasının ardından Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik savaş başlatıldı. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik hava saldırılarıyla savaşın kapsamı genişletildi. Derinleşen tecrit ile bugün Kuzey ve Doğu Suriye üzerinden kapsamı genişletilen savaş arasındaki bağ nedir?  
 
Türkiye halkları iktidarın kendini savaş ve tecrit siyasetiyle ayakta tutmaya çalıştığının farkında. Bu nedenle Rojava'ya saldırı, doğduran Sayın Öcalan'ın felsefesinin hayat bulmasına saldırıdır. 
 
Rojava'ya saldırıyı da tecritteki ısrarı da savaş politikalarını da birbirinden ayırmak mümkün değil. Bunlar birbirini direk etkileyen alanlar. Rojava, Sayın Öcalan'ın, Kadın Özgürlükçü, Ekolojik ve Demokratik paradigmasının, demokratik ulus felsefesinin hayat bulduğu alan. Sadece Ortadoğu için değil, dünya için umut olan alan. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren alanı ifade ediyor. Sayın Öcalan'ın güçlü bir şekilde perspektif oluşturduğu paradigma, Rojava'daki demokratik ulus felsefesiyle, halkların bir arada yaşamasıyla hayat buldu. Hayat buldukça nasıl umut kaynağı olduğunu gösterdi. Kadın öncülüklü Rojava Devrimi, dünya halklarına umut oldu. AKP iktidarı bir kez daha Kürt düşmanlığı ve Kürt halkının kazanımlarına karşı tahammülsüzlüğünü orada gösterdi. Hemen yanı başında bir devrim gerçekleşti ve o devrimin sonucunda Araplar, Süryaniler, Ermeniler, Kürtler bir arada ortak bir insanlık değeri için yan yana gelip mücadele etti. Bunu kadın öncülüğünde gerçekleştirdi. Bu Ortadoğu’daki bir sürü dinamiği de değiştirmeye başladı. Toplumlar, kadınlar, halklar lehine değiştirmeye başladı. Bütün dünya kadınların mücadelesini gördü, Kürt kadınların mücadelesini gördü, farklı kimliklerin bir arada yaşamasının mümkün olduğunu gördü. 
 
İnsanların bir arada, ortak yaşamasına tahammül edemeyen bir AKP iktidarı söz konusu. Ama aynı iktidar, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta nedense bir barış havarisi modunda ortalıkta dolandı ve dünyaya barışı savunduğunu pazarlamaya çalıştı. Kürtler söz konusu olduğunda, iktidarın nasıl katliamlar gerçekleştirdiğini, sivil yerleşim yerlerini bombaladığını, gazetecileri katlettiğini, bir savaş siyaseti yürüttüğünü en iyi Ortadoğu hakları biliyor. Dolayısıyla ikiyüzlü siyaset yapıyorlar. Türkiye halkları iktidarın kendini savaş ve tecrit siyasetiyle ayakta tutmaya çalıştığının farkında. Bu nedenle Rojava'ya saldırı, doğduran Sayın Öcalan'ın felsefesinin hayat bulmasına saldırıdır. 
 
Abdullah Öcalan konuşursa neler değişir, Kurdistan’a, Türkiye’ye, Ortadoğu’ya etkileri neler olur? 
 
24 yıllık ağır tecrit koşullarına rağmen Sayın Öcalan barışta, çözümde ısrar etti. Sayın Öcalan'ın konuşması, dış dünyayla bağlarının kurulması, tecrit sisteminin dağılması demek, bu ülkede yeniden demokrasinin inşa edilmesi demektir. AKP faşizminin önündeki en büyük engel, Sayın Öcalan'ın geliştirdiği ideolojik hat, çözüm siyaseti, demokratik siyaset perspektifi, halklar lehine mücadele ve siyaset hattındaki ısrarıdır. Sayın Öcalan konuşmaya başladığında, AKP faşizmini geriletecek, kurumsallaştırmaya çalıştıkları faşizmi dağıtacak. 
 
Sayın Öcalan'ın konuşması, dış dünyayla bağlarının kurulması, tecrit sisteminin dağılması demek, bu ülkede yeniden demokrasinin inşa edilmesi demektir.
 
Bu nedenle Sayın Öcalan'ın konuşması, dış dünya ile teması önemli. Biz bu nedenle görüş başvurusunda bulunduk, tam bağımsız heyetlerin gitmesini, avukatların görüşmesini, siyasi heyetlerin gitmesini önemsiyoruz. Sayın Öcalan'ın görüşleri dış dünyaya ulaşmaya başladığı andan itibaren çok daha başka bir siyaseti konuşacağız. Biz, Ortadoğu ve Türkiye toplumu bunu deneyimledi, bunu yaşadı. Nasıl bir etki yarattığını Türkiye toplumu biliyor. Şimdi de buna ihtiyacımız olduğunun farkındayız. Çünkü AKP faşizmi kendisini savaş siyasetiyle ayakta tutmaya çalışıyor. Bu savaş siyasetinin karşısında bir barış siyasetini, barış hattını oluşturmak, ortak bir arada mücadeleyi yaratmak kazandıracaktır. Bu nedenle Sayın Öcalan ile görüşmeye, dış dünya ile bağlantısına ihtiyaç var. Sayın Öcalan’ın sesine ihtiyaç var. Çünkü bir çözüm siyasetinin, demokratik siyasetin, demokratik ulus felsefesinin dinamiklerinin tamamının yeniden toplumla buluşmasının zamanı.
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

02/12/2022
10:39 Özgür Gazeteciler Cemiyeti’nin açılma talebine ret
10:06 Sınırda bir göçmen donarak yaşamını yitirdi
09:57 ÖDEF kurucusu Turgut: Çözüm için üçüncü bir yola ihtiyaç var
09:35 Gazeteciler 35 gündür tutuklu: Savcı izinde, itiraz işleme alınmadı!
09:30 CPT, 2 bin 394 km yol katediyor, 124 km uzaklıktaki avukatlara ise izin verilmiyor
09:29 Ekolojist Aksu: Savaş Kurdistan coğrafyasını zehirliyor
09:23 Aykol: Özgür Basın susturulamadı, daha da büyüdü
09:14 HDP Yerel Yönetimler yol haritasını belirlemek için toplanıyor
09:11 Aydın: Tecritten vazgeçilmediği sürece kaos devam edecek
09:09 Mehmet Öcalan: Devlet 'CPT protestosunu' dikkate almalıdır
09:09 Korucular çekiçle saldırdıkları yurttaşı ağır yaraladı
09:08 2 kez cezası bozulan hasta tutuklu tahliye edilmiyor
09:01 İranlılar bu kez inkılaptan azadîye giden yolu açmakta kararlı!
09:00 02 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
09:00 QSD’den el-Kureyşi açıklaması
01/12/2022
22:30 12 yıllık tutuklu Yağız'ın infazı yakıldı
22:01 Yemek parası ödeyemeyen öğrenciler yurttan çıkarıldı!
21:36 Özerk Yönetim Genel Meclisi olağanüstü toplandı
20:09 Fincancı için Özgürlük Nöbeti
19:23 Türkiye'nin saldırılarında katledilenler anıldı
19:18 Akat Ata: Kürt sorunu çözülürse iktidar bir gün siyaset yapamaz
18:20 Kuzey ve Doğu Suriye'de camii hedef alındı
17:56 Gözaltılara tepki: 'Jin, jiyan, azadî' demeye devam edeceğiz
17:29 Demirtaş: Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek misyonu var
16:47 Qamişlo'da binler Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
16:38 Dumlu Cezaevi’nde pencerelere tel örgü çekildi
16:30 Kadınlardan videolu ‘Savaşa Hayır’ çağrısı
16:18 Ereğli Cezaevi’nde 3 tutuklu daha açlık grevine girdi
16:15 Êlih Barosu’na Abdullah Öcalan için başvuru
15:45 Fincancı’dan mektup: Adli tıp uzmanı olarak değerlendirme yaptım
15:25 30 yıllık tutuklu cezaevinden çıkmadan gözaltına alındı
15:16 Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Adana buluşmasına çağrı
15:16 Sağlık emekçileri: Bütçe savaşa ve ranta kullanılıyor
14:54 Tutuklu yakınları: Barış Öcalan'ın elinde
14:35 İzmir'de doktora saldırı tepkisi
14:23 Gazeteci Kural’a ters kelepçe yapan polislere ‘ödül’ gibi ceza!
14:19 DİSK’in İstanbul Bölge Temsilciliği açıldı
14:17 ÖHD’den Abdullah Öcalan için Mersin Barosu'na başvuru
14:02 'Çeşme projesi kararlı mücadele sonucu iptal edildi'
14:01 40 kadına yürüyüş davası: Eylemimiz meşru ve yasal
13:51 36 saat kelepçeli tutulan kadınlara Ankara Emniyeti’nde işkence
13:48 Kobanê ve Eyn Îsa’ya saldırı
13:38 Baro başkanını gözaltına alan polislerde 'kusur' bulunamadı!
13:37 Kobanê Davası: AİHM kararının tercümesi dosyada var mı?
13:22 Sözler tutulmayınca işçiler yeniden eyleme başladı
13:02 Tecride karşı Amed ve Wan’da kitlesel yürüyüş yapılacak
12:58 Gazeteci Zübeyde Sarı beraat etti
12:47 Lice’de ağaç oyuklarına fotokapan yerleştirildi
12:45 ‘Hayvanların barınaklara hapsedilmesi çözüm değil’
12:32 Şenyaşar ailesinden Erdoğan ziyaretine dair mesaj
12:02 Günay’dan Adalet Bakanlığı'na: İmralı başvurularına yanıt verin
11:47 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:32 Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu Kurt’un infazı engellendi
11:16 HDP Kadın Meclisi: Tecride karşı direnişten vazgeçmeyeceğiz
11:15 İmralı'daki Veysi Aktaş'ın babasının cenazesine katılmasına izin verilmedi
11:09 Tutuklu yakınları: Bu ülkede adalet yok
10:34 Savcının tacizde bulunması haberine erişim engeli
10:29 Ekolojik talana onay veren belediye başkanı şikayet edildi
10:16 HDP'li Taşçıer: Kürt kazanımları hedefte
10:04 Emek ve Özgürlük İttifakı halkla buluşuyor: Başka bir dünya mümkün
09:51 Adalet Bakanlığı’na başvuran Koçyiğit: Abdullah Öcalan’la görüşmek istiyoruz
09:41 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 51’inci sayısı yayınlandı
09:17 İranlı gazeteciler son durumu anlattı: Direniş devrime dönüştü
09:16 HDP'den Kürtçe kurs
09:15 İzmir Barosu suç duyurusunda bulunacak: Barınaklarda şiddet rutinleşti
09:14 Erdoğan’ın idam sözleri Demirtaş için suça konu oldu!
09:12 Kadınlar şiddete biat etmiyor
09:09 'Barolar sorumluluklarını yerine getirmeli'
09:08 Av. Öyke: Çözümsüzlükten beslenenler tecridi sürdürüyor
09:06 Mimar Giritlioğlu: Türkiye’de tapu erkeklerin elinde
09:02 Jîna’nın memleketi Seqiz’de herkesin kafasında aynı soru
09:00 01 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
30/11/2022
23:15 Avrupa kentlerinde saldırı protestoları
23:07 KNK: CPT ve Avrupa Konseyi sorumluluğunu bir an önce yerine getirmeli
21:48 Heyva Sor’dan Rojhilat için yardım kampanyası
21:12 HDP’li Eşbaşkan Karasu tutuklandı
21:09 Ceyhan’da halk buluşması: Bu yüzyıl Kürt halkının yüzyılı olacak
20:58 2 korucunun yargılandığı tecavüz davası görüldü
20:45 Gözaltına alınan 18 kadın Ankara’ya getirildi
20:06 KESK’ten Ankara’da yapılacak bütçe mitingine çağrı
19:55 ÖHD Colemêrg Şubesi'nden Abdullah Öcalan için başvuru
19:35 Kadınlar polis şiddeti ve gözaltıları protesto etti
19:32 DAİŞ lideri el-Kureyşi'nin öldürüldüğü duyuruldu
19:01 Bir uzman çavuş hayatını kaybetti
18:56 Açığa alınma protestosu: AKP politikalarına boyun eğmeyeceğiz
18:50 Acar’ın cenazesi Cizîr’de defnedildi
17:14 Barış Anneleri İnisiyatifi’nden gözaltılara tepki
17:02 Tutuklu yakınları: Tecrit kaldırılsın, Öcalan’la görüşme yapılsın
16:47 İran İnternational: Hamaney rejim güçlerinin başarısızlığını eleştirdi
16:40 Ginko Kitap: TÜYAP katılımı imkansız hâle getirdi
16:33 Kazadan yaralı kurtulan mülteciler: Kelepçeliydik
16:14 Vekillere ‘İstanbul Sözleşmesine dönün’ mektubu
16:03 Manisa'da gözaltıların tümü serbest
15:52 Kadınlara şiddet uygulayan polisler hakkında suç duyurusu
15:35 HDP'den asgari ücret kampanyası: 12 bin 500 TL
15:33 Amed Tahir Elçi Stadyumu için kanun teklifi
15:04 Türkiye'nin saldırıları 10'uncu gününde
14:52 Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Veysi Aktaş için başvuruda bulundu
14:39 Gözaltılara tepki: Kadın mücadelesi yargılanamaz
14:37 Uzman raporuna rağmen cinsel taciz failine beraat
14:35 Milli parkta ağaç kesen müdür görevden alındı
14:33 Afganistan'da patlama: En az 15 ölü
14:23 Acar’ın cenazesi 185 gün sonra verildi
14:21 Kadın işçiye çıplak arama dayatması protesto edildi
14:12 Kongra Star’dan CPT’ye tecrit çağrısı
14:07 Demirtaş'tan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
13:56 KESK ‘seçim değil, geçim bütçesi’ mitingi düzenleyecek
13:50 'Zorunlu emeklilik uygulaması kaldırılsın'
13:44 DTK ve DBP’den KDP-T’ye ‘ittifak’ ziyareti
13:41 Şenyaşar ailesi 632 gündür adalet arıyor
13:32 Fincancı'ya dayanışma kartı: Sürdürdüğü hakikat mücadelesinden onur duyuyoruz
13:14 Cizîr’de bir kişi aracında ölü bulundu
13:12 Wêranşar'da ‘istismar sanığı tutuklansın’ talebine ret
13:11 Irak Başbakanı Sudani'nin Tahran temasları sürüyor
12:22 131 aydın ve aktivistten açık mektup: Kimyasal kullanımını araştırın
12:17 UNESCO Amida ve surları inceledi
11:37 Amedspor taraftarı ‘Tahir Elçi Stadyumu’ adını kullanacak
11:19 Saliha Aydeniz ve HDP'li vekillerden İmralı başvurusu
11:09 Tutuklu yakınları: Direnmeye devam edeceğiz
11:08 Mersin'de 2 kişi gözaltına alındı
10:45 Buldan’dan İmralı çağrısı: Muhatabımız devlettir, derhal açıklama yapılmalı
10:36 Açlık grevindeki tutuklu Elazığ Cezaevi'ne sevk edildi
09:49 TJA’lılar: Kadınların birliği iktidarı korkuttu
09:36 ‘Külliye inşaatının sürmesi mevzuata aykırı’
09:13 Savcı, Fincancı’nın uzmanlık alanını görmezden geldi
09:11 Sincan Cezaevi’nde doktor muayenesi: Uyu geçer!
09:10 Beyninde tümör bulunan Özbek tahliye edilmiyor
09:09 Abdullah Öcalan: Devlet yanlış oynuyor, avukatlarımla görüşmek istiyorum
09:09 Hayvanseverler: Şiddetin arkasında örgütlü nefret dili var
09:08 PYD'li Ehmed Xoce: Kobanê saldırısı Erdoğan'ın sonu olur
09:07 Tecrit ve savaşa karşı birleşik mücadele çağrısı
09:06 Yılmaz: Ortadoğu'da yeni bir ittifak kuruluyor
09:04 Alevi yurttaşlar: Aleviler Kültür Başkanlığı'na sığmaz
09:01 Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
09:00 30 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:54 Abdullah Öcalan'dan Yunanistan'a dava
07:59 TJA aktivisti Zeynep Boğa gözaltına alındı
29/11/2022
22:46 Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar sürüyor
20:26 Gever’de gözaltına alınan 16 kişiden 3’ü tutuklandı
20:13 İstanbul’da gözaltı protestosu: Korkun bizden!
19:44 İzmir'de erkek şiddeti: 1 ölü, 2 yaralı
19:16 DBP: Öcalan bu tavrıyla halkları sorumluluk almaya davet etmiştir
19:12 İzmir’de Fincancı için özgürlük nöbeti
18:29 İran İnsan Hakları Örgütü: Protestolarda 448 kişi katledildi
18:12 Riha Tabip Odası'nın nöbeti ikinci haftasında
17:58 HDP Kadın Meclisi toplantısı sona erdi
17:54 Amed’de gözaltılara tepki: İktidarların faşizmini kadınlar yıkacak
17:23 ÖHD, Öcalan için İzmir ve Şirnex Barosu'na başvurdu
17:17 25 Kasım'da gözaltına alınan 2 kadın sınır dışı edilecek
17:06 Gözaltılar Êlih’te protesto edildi