‘Kadın bedeni üzerindeki sömürü kavramlarla olağanlaştırılıyor’

  • kadın
  • 09:07 23 Kasım 2024
  • |
img
AMED - Tecavüzü “cinsel istismar”, fuhuşu “seks işçisi” söylemiyle meşrulaştıran ve perdeleyen kavramların kadın bedeni üzerindeki sömürüyü olağanlaştırdığını belirten avukat Cemile Turhallı, denetimin ise devlet eliyle gerçekleştirildiğini söyledi.
 
Tüm dünyada yükselen kadın mücadelesine karşı geliştirilen manipülasyon yöntemlerinden biri de kavramlar. Özellikle kadını kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak ve cezalandırmak amacıyla başvurulan şiddet araçlarından biri olan tecavüz ve fuhuşun son yıllarda ele alınış biçimi başlıca örneklerden biri oluyor. “Tecavüz” kavramı “cinsel istismar” söylemi ile yumuşatılırken, erkek şiddeti de böylelikle kamufle ediliyor. Benzer bir durumda “fuhuş” kavramı için söz konusu. “Fuhuş” kavramı “seks işçisi” söylemiyle meşrulaştırılırken, durumun vahameti de perdeleniyor.
 
 
Erkek şiddetini kamufle eden bu kavramlar ayrıca kadını da suçlayıcı bir pozisyona getiriyor. Avukat Cemile Turhallı, tercih edilen kavramların hukuki ve politik yönüne dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
SÖZLEŞMELERİN PRATİKTE KARŞILIĞI YOK 
 
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 1979 yılında kabul edilen Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi’ne (CEDAW) dikkati çeken Cemile Turhallı, tecavüz ve fuhuş gibi konuların ele alındığı sözleşmede, ancak kadının kimliği ve konumunun yer almadığını söyledi. Bu noktada sözleşmede ciddi belirsizlikler olduğuna işaret eden Cemile Turhallı, “Eşit iş, eşit eğitim hakkı, eşit siyasal sistem denir, bu kavramlar hep türetilir. Bunun üzerinden bir eşitlik ilişkisi kurulmaya çalışılır. Ama gerçeğe hiçbir zaman yaklaşılmaz Aslında oradaki handikap, gerçek bir tanım ve yüzleşme getirilmemiş olmasıdır. CEDAW, İstanbul Sözleşmesi, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Bildirgesi, Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi gibi eşitlik ilkesinden bahseden birçok sözleşmeden bahsedebiliriz. Ancak pratik hayatta bunun bir karşılığının olmadığını görüyoruz” diye belirtti. 
 
TECAVÜZ KÜLTÜRÜ 
 
Kadının, toplumsal bir kimlik olarak varlığının kabulünün en önemli olduğunu dile getiren Cemile Turhallı, “Devletli sistemin yarattığı ve sahip olduğu bütün ideolojilerin ana mayası zaten cinsiyetçiliktir. Bin yıllardır süregelen ve kadına yönelik saldırıların temel nedeni olarak gördüğümüz bir kölelikten bahsediyoruz. Kadın ve kadın bedeni köleleştirilmiştir. Tecavüz, kültür olarak kadına dayatılmıştır. Bu kültür, aile kültürüyle ne yazık ki kurumsallaştırılmıştır ve devletler sistemi de bunu muhafaza etmek üzerinden kendi varlığını sürdürmüştür. Ana kaynak bazen milliyetçilik, bazen dincilik bazen de merkeziyetçiliktir. Bütün kaynaklar cinsiyetçilikten besleniyor. Bununla yüzleşmek ve buna karşı mücadele etmek gerekiyor. Bir kere bu sistemin değişmesi, kadının iradi bir güç olarak tanımlanması gerekiyor. Kadının toplumsal eşitlik temelindeki bütün haklardan yararlandırılması esas amaç olmalı” ifadelerini kullandı.
 
SÖMÜRÜYÜ OLAĞANLAŞTIRMA ÇABASI
 
Kavramların sahip olunan fikirler ve ideolojiler üzerinden üretildiğine dikkati çeken Cemile Turhallı, kavramlara yüklenilen anlamların kişilerin ideolojik ekseninin yansıması olduğunu söyledi. Köleliğin, kadın bedeni üzerindeki sömürü-tahakküm ilişkisi üzerinden oluştuğunu kaydeden Cemile Turhallı, şunları belirtti: “Kadının ilk bedeni meta olarak kabul edilmiştir. Bu durum her ne kadar kapitalist sistemde daha çok kurumsallaştırılmış olsa da aslında kölecilik sistemi itibariyle devam eden bir durumdur ve kadın ne yazık ki son dönemde kendi bedenini pazarlamak durumunda kalmıştır. Bu bir tercih değil, zorunluluk olmuştur. Çünkü eşitsiz güç ilişkileri kendini sadece kadın bedeni üzerinde göstermez. Ekonomik ilişkilerde de siz dezavantajlısınız. Bir kadın olduğunuz için ekonomik hayatınız yoktur. Dolayısıyla bu tarz kavramların, özellikle ‘seks işçisi’ gibi kavramları kadın bedeni üzerindeki sömürüyü olağanlaştırma çabası olarak görüyoruz. Ayrıca ‘genel evler’ olarak kurumsallaştırılmaya çalışılan yapı, kadının bedeni üzerindeki denetimin devlet eliyle de gerçekleştiriliyor oluşudur. Buna zorlayıcı olan, tecavüz eden erkektir ama devlette bir konsensüs halinde bu denetime katılmıştır. Kavramlar bazen özü boşaltmak için kullanılır, bazen de daha çok olgunlaştırmak, kurumsallaştırmak için kullanılır. Bazen bu kavramları kullanma şeklimiz, amacımız toplumda yarattığınız, oluşturduğunuz rıza açısından da araç olabiliyor. Siz oluşan rızayı ya da oluşturmak istediğiniz rızayı kavramlar üzerinden de ifade edebilirsiniz. Öyle bir tuzak yönü de var.”
 
YARGIDAKİ YANSIMASI 
 
Yargının bütün siyasal sistemlerin koruyucusu olduğunu belirten Cemile Turhallı, “Liberal hukuk sisteminde de yine kapitalist sistemde de yargıya düşen rol, var olan siyasal sistemin bekçiliğini, koruyuculuğunu yapmaktır. Var olan siyasal sistemin hepsi zaten kadın karşıtı sistemlerdir. Dolayısıyla kadını ilk baştan itibaren ikincil bir cins olarak görüyor. Bu yüzden yargı, bir kadının duygusal ilişkisi olan bir erkek tarafından şiddete uğramış olması durumunda mağduru suçlayıcı bir yaklaşımla sorular sormaya başlıyor. Bu adli makamlardan başlayıp yargı aşamasına kadar çıkıyor. Kadın kendi yanında olmayan bir sisteme başvuru yapmak zorunda kalıyor. Bununla da gerçek anlamda bir hesap verilebilirliğin oluğunu söylememiz mümkün değil. Şiddet ve tecavüz gibi suçlarda caydırıcı olması gereken adli makamlar… Bu zihniyetin tezahürü, yansıması tabii ki aşamalarıyla birlikte yargıda da kendini gösteriyor. Gerçek anlamda kanunlar, yönetmelikler uygulanmış olsaydı, kadın cinayetleri, istismar, tecavüz, şiddet bu kadar olağanlaşmazdı. Dolayısıyla yasallık bunun çok az bir kısmını oluşturuyor. Bunun için esas olarak, yasallığın da üstünde toplumsal bir kültür inşa etmek, kültürü bütün mekanizmalarıyla denetime açacak, kadına yönelik olan saldırının hesabını verecek bir sistem oluşturulmalıdır. Toplumda bunun ayıplanacağı, kabul edilemeyeceği, asla olağan görülemeyecek bir sistemden, kültürden bahsediyorum” dedi.
 
ÖTEKİLERİN İTTİFAKI
 
Mücadelenin kadınların toplumsal varlığının kabulü ve eşitlik temelinde toplumun bütün icra organlarına dahiliyetiyle olabileceğini kaydeden Cemile Turhallı, “Evet kadın cinsiyet kimliğinden dolayı öteki, ikinci cins olarak görülüyor. Ama kadının toplumsal cinsiyet kimliğini erkekle eşitlemesi tek başına mümkün değil. Toplumsal cinsiyet kimliğini elbet eşitlemek ama ne şekilde eşitlemek? Kadının temel haklarının erkekle eşit olduğunu kabul etmek ama en önemlisi kadının toplumsal kimliğini eşitsiz kılan bütün argümanları, saldırıları da ortadan kaldırmak, buna karşı bir özsavunma hattı kurmakla olabilir. Tüm ötekilerin ittifakını kuracağınız bir cephede örgütlenmeniz gerekir” diye belirtti.  
 
Kürt kadınların ötekilerin ittifakıyla yol yürüdüğünü belirten Cemile Turhallı, “Kadın özgürlükçü paradigmayı inşa ederken, ezen bir ideolojiye, güce karşı mücadelesini yürütürken, kadın temsiliyetini kadın özgürlükçü bir paradigmayla sahaya yansıtmaya çalışmıştır. O yüzden eşit temsiliyeti politik anlamda kullanır ama pratikleştirilmesi, inşa süresi onun için olmazsa olmazdır. O yüzden eşbaşkanlığı, eşit temsiliyeti savunur, eş sözcülüğünü kurumsallaştırır, fermuar sistemini hayata geçirir. Kadın özgürlükçü bir yapının bütün toplum nezdinde kabul görmesi için referans olmuştur. Aynı zamanda anti-savaş cephesini örer. İnandırıcılığı da zaten buradandır. Dünyada ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganının bu kadar karşılık bulması, anlam yüklenmesi, kadın özgürlük anlayışının ilham kaynağına dönüşmüş olması tesadüfi değildir. Çünkü Kürt kadın hareketi, bir bütün olarak toplumu kurgulamıştır ve cinsiyetçiliğe karşı bir mücadele yürütmüştür. Cinsiyetçiliği ören bütün katı referans sistemlere karşı da bir savaş açmıştır. Başarısı ve dünyaya ilham olması da sanırım yürütmüş olduğu bu mücadelenin çok yönlü olmasıyla ilgilidir” ifadelerini kullandı. Kürt kadın hareketinin, yükselen kadın muhalefetinin en önemli öncülerinden biri haline geldiğini söyleyen Turhallı, bu öncülüğü toplumun özgürlüğü adına yaptığını söyledi. Kürt kadınların bunu yaparken doğayı da toplumun merkezine koyduğuna işaret eden Cemile Turhallı, “O yüzden ekolojik, kadın özgürlükçü bir fikriyattan bahsediyoruz. Kadın kendi varlığını özne olarak tanımlarken, doğayı da özne haline getirmiş olması bu anlamda çok önemli. Bu topluma büyük bir aşama kat ettirecektir. Toplumdaki esas yüzleşmeyi, merkeziyetçiliği, cinsiyetçiliği de kıracak olan bu anlayış ve paradigmadır” dedi.
 
KADIN İTTİFAKI
 
Dünya nüfusunun yarısı olan kadınlara düşmanlık yapıldığını belirten Cemile Turhallı, bu düşmanlığın sıradan değil, kadının hayatına kast eden bir düşmanlık olduğunu söyledi. “Kadınlara savaş açılmıştır” diyen Cemile Turhallı, kadınların ise bu savaşa karşı büyük bir varlık mücadelesi yürüttüğünü kaydetti. Yaşanılan sorunlara karşı kadın ittifakının elzem olduğunu vurgulayan Cemile Turhallı, “Bir kadın dahi özgür değilse, hiç birimiz özgür değiliz. Dolayısıyla her bir kadının varlığı bizim için olmazsa olmazdır. Bunun kurumsal mekanizmasını örmek çok önemli. Kadın ittifakının yarattığı bir güç birliği elbette ki çok önemli. İdeolojiler üstüdür. Sömürünün muhatabı olan bütün kadınlardır. Siz milliyetçiliğinizle, ırkçılığınızla, baskı kimliğinizle yüzleşmediğiniz zaman ya da öteki olan kimliklerle ortaklaşmadığınız zaman, onlarla bir dayanışma örmediğiniz zaman kendi cins kimliğinizle de barışık olamazsınız. Dolayısıyla bunu bir bütün olarak kurgulamak ve ittifakı bu anlamda daha güçlü kılmak bence en önemli sonuç alıcı yol ve yöntemlerden biri olacaktır” diye belirtti.
 
‘DAYANIŞMAYI ESAS KILMAK AMAÇ OLMALI’
 
Cemile Turhallı’nın 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair mesajı ise şöyle: “25 Kasım elbette ki şiddetle mücadele günü ve aynı zamanda kadınların dayanışmasını kılan önemli günlerden biri. Mücadeleyi sürdürmek ve dayanışmayı da esas kılmak hepimiz için amaç olmalı. Bunun sonuçlarını bugün dünyanın her yerinde ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganında görmek mümkün. Bu yüzyılın kadınların yüz yılı olması dileğimle, kadına yönelik şiddetin elbette ki bitirilmesinde en önemli güç olarak kendini konumlandırmış ve mücadeleye devam eden kadınlara selamlarımı iletiyorum.”
 
MA / Rukiye Adıgüzel 

Diğer başlıklar

28/12/2024
15:35 Qamişlo sınırında 16’ncı gün: Statü için mücadelemizi sürdüreceğiz
15:24 78’liler Derneği'nin yeni yönetimi belli oldu
15:23 Birçok kentte eylem: Roboskî için adalet
15:01 Kobanê sınırında nöbet: Rojava'yı savunmak hepimizin görevi
14:58 Bakırhan: Roboskî, Kürt sorunudur
14:42 Bayındır: Roboskî'nin davası tüm Kürdistan'ın davasıdır
14:39 Hasta tutsaklar Erol, Ertürk ve Arslan'ın tahliyesi talep edildi
14:24 Kobanê sınırında soğuk havaya rağmen nöbet sürüyor
14:22 DEM Parti Bazîd kongresi katledilen gazetecilere adandı
14:04 Wan'da askeri araçtan ateş açıldı: 1 yurttaş yaşamını yitirdi
13:58 Roboskî'de 13'üncü yıl anması: Artık yeter, adalet istiyoruz
13:55 12 barodan Roboski çağrısı
13:48 Emekçilerin işe iadesini talep ettiler
13:36 El konulan mektup için başvuruya ret
12:52 Kayıp yakınları Roboskî için adalet istedi
12:51 Mahmut Kaya'nın akıbeti 44 yıldır ortaya çıkarılmadı
12:05 Aileler Roboskî mezarlığında
11:54 DEM Parti heyeti İmralı’da
11:15 9 kent için sarı kod uyarısı
10:48 Sade ve zarif yaşayanların hikayeleri: Avludaki Düş
10:47 İDO ve BUDO'dan sefer iptalleri
10:22 Yüksel Güran kızına zarar vermediğini ileri sürdü
10:11 Kar yağışı nedeniyle dağda mahsur kalan kişi hayatını kaybetti
09:16 Sınır nöbetindeki avukat: Türkiye Kürt fobisinden kurtulmalı
09:14 6 yılda yüzlerce kadına psikolojik ve hukuki destek
09:12 'Asgari ücretli insanlara yaşam hakkı tanınmıyor'
09:09 Gazeteci Acarer: Yeni bir saldırı felaketle sonuçlanabilir
09:08 Êlih'te Kürtçe oyunlar kapalı gişe oynuyor
09:06 Araziler boş kaldı, mısır para etmedi
09:05 Barış Anneleri: Savaş durursa kriz de biter
09:03 Amedliler: Hakikati yazanlara borçluyuz
09:02 2024'te direnişin öncüsü oldular
09:01 Saldırılara karşı 'özgürlük' direnişiyle geçen bir yıl
09:00 28 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:39 ‘Suriye geçici yönetimi Demokratik Ulus projesinden faydalanmalı’
08:32 Yurt dışı çıkış harcına yüzde 42 zam
27/12/2024
23:28 Minbic’te patlama
22:16 Eren Keskin: İmralı’da en başından itibaren hukuk uygulanmadı
21:56 İzmir'de kitlesel Gaxand kutlaması
21:06 İtalyan gazeteci İran'da tutuklandı
20:31 Açlık grevini sürdüren Yıldız yurttan atıldı
19:55 Gençlik örgütlerinden saldırı protestosu
19:30 Kırıklar F Tipi'nde tutsaklar yemekten zehirlendi
19:08 Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusuna olumlu yanıt
18:53 Suriye için 50 ton tıbbi malzeme Türkiye’ye ulaştı
18:24 Mezopotamya Ajansı’na erişim engeli
18:18 Yeni Yaşam Gazetesi: Erişim engeli gerekçesi ‘keyfi’ çıktı
17:08 Narin Güran davası yarın devam edecek
17:04 BES: Hak gasplarına karşı eylemler sürecek
16:44 Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar protesto edildi
16:15 Katledilen gazeteciler için Amed'de taziye
16:06 Belediye önünde Zeyni İpek açıklaması
15:45 Kobanê sınırından seslendi: Saldırı bitinceye kadar nöbetimiz devam edecek
15:39 Nezir Tekçi davasında ikinci kez beraat talebi
15:37 STÖ’lerden MKG ve DFG’ye dayanışma ziyareti
15:17 1043 yurttaştan çağrı: Barış ve demokrasi için acil adım atın
15:06 Eş genel başkanlardan Kurhan'ın taziyesine ziyaret
14:59 Sınır nöbetinden 15'inci gün: Muhatap Abdullah Öcalan'dır
14:51 Sendika ve emekçilerden asgari ücret tepkisi
14:45 Tişrîn çevresinde şiddetli çatışmalar
14:16 Türkiye ve İsrail’in gazetecileri katletmesine ortak tepki
14:12 Bahtiyar, Güran’ı suçladı: Ben öldürmedim, cesedi o verdi
14:07 IFJ: Gazze'de 147 Filistinli gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü
14:03 Şirnex'te 14 bölgeye yasak
13:45 Ekrem İmamoğlu: TBB Suriye'yi ziyaret edecek
12:22 Ücretini alamayan işçiden intihar girişimi
12:16 Ailelerden İmralı başvurusu
12:14 Kayyım yazısına takipsizlik
11:48 Balıkesir'de planlanan altın madeni için toplantı yapılacak
10:54 DFG 2024 yılında 152 gazeteciye hukuki destek verdi
10:31 DEM Parti Zeyni İpek'i ihraç etti
09:26 HTŞ’ye biçilen roller
09:25 Wan’da okul yolları güvenli değil
09:22 İzmir Kemeraltı esnafı: 2025 zor geçecek
09:21 Nisêbîn-Qamişlo sınırındaki Rojavalı: Gün birlik olma günüdür
09:19 Çelişkili ifadelerini savundu, Nevzat Bahtiyar'ı suçladı
09:16 2014'te sınırda olan anneler: Aynı ruhla Kobanê'yi sahiplenelim
09:15 Gazetecilerin katledilmesine tepki: Korku zincirlerlerini kıralım
09:13 Dumlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde baskılar arttı
09:12 Asgari ücret tepkisi: İktidar bütçeyi savaşa harcıyor
09:11 Roboskî'ye adalet istemenin bedeli: 17 dava, 4 yıl tutsaklık
09:10 Sebahat Tuncel: Kürt kadınlar ütopyayı gerçek kılıyor
09:04 AİHM kararları uygulanmadı, muhaliflere ceza yağdı
09:00 27 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:47 Meteoroloji’den soğuk hava ve kar uyarısı
26/12/2024
23:21 QSD’den Minbic’teki saldırılara ilişkin açıklama
22:21 Wan’da bir kadın katledildi
22:15 Muğla’da art arda deprem
21:57 Gazeteci Jila Beni Yakub: İran rejimi kadın tutukluları taşlayarak infaz ediyor
21:14 Narin Güran davası: Hakikat ortaya çıkmazsa tüm çocuklar risk altında olacak
20:37 Mustafa Yeneroğlu DEVA Partisi'nden istifa etti
20:04 Ferhat Şamî Tişrîn Barajı’nda: Biz buradayız
19:43 Werîşe Muradî ve Pexşan Ezizî aileleriyle görüştü
19:39 DEM Parti MYK: Abdullah Öcalan ile görüşmek için çalışmalara hız verilmeli
19:11 Êzidî aktivistler Rojava ile dayanışma kampanyasına katıldı
19:02 Eskişehir’den asgari ücret tepkisi: Asgari ile Vedat geçinsin
18:49 HDP eski İzmir Eşbaşkanı Altan tahliye edildi
18:34 Tişrîn ve çevresinde çatışma
18:16 Azerbaycan: Kazakistan'da düşen uçağı Rus füzeleri düşürdü
18:05 Hukukçu Dayanışması: İstanbul Barosu’nun yanındayız Nazım ve Cihan gazetecidir
17:40 ‘Umut hakkı için bir an önce yasal düzenleme yapılmalı’
17:32 Rusya'da havalimanları uçuşlara kapatıldı
17:28 Dêrazor'da 4 DAİŞ'li yakalandı
17:24 DBP: Suriye’deki yeni katliamlara seyirci kalmayacağız
17:19 Irak Federal İstihbarat Dairesi başkanı Şam’ı ziyaret etti
16:41 DEM Parti Türkiye’nin SMO'ya desteğini Meclis’e taşıdı
16:39 Alpalı’daki taş ocağının faaliyetleri durduruldu
16:31 Amed Büyükşehir Belediyesi dil çalışmalarını arttıracak
15:41 Narin Güran davası: Baba Arif Güran da telefon kayıtlarını silmiş
15:35 Qamişlo sınırında nöbet 14'üncü gününde: Rojava’nın kalbiyiz
15:31 Merkez Bankası politika faizini indirdi
15:21 Emek ve Demokrasi Güçleri’nden asgari ücret tepkisi
15:18 Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Akören serbest bırakıldı
14:55 Rojin’in babası: Niye kimse sormuyor, onu katlettiler
14:51 İHD'den ağır hasta tutsak için hayati risk uyarısı
14:44 Kobanê sınırında konuşan Mehmet Öcalan: Rojava'daki yaşama sahip çıkacağız
14:25 HDK: Demokratik bir toplum kurma hedefimizi sürdüreceğiz
14:22 GÖÇİZDER’i kapatma kararına tepki: Hak arama mücadelesine darbedir
14:07 Amed ve Êlih'te 'Vergide adalet' talebi
14:02 Katliamlarla yüzleşme çağrısı
13:55 İmralı'daki tutsağın 'telefon' başvurusuna AYM’den ret
13:16 ‘Artık yeter birlikte ses olma zamanı’ mitingine çağrı
13:10 Asgari ücrete ironik tepki: Emekli maaşını da kaldırırsalar tam olur!
13:07 ‘Kürt dili eğitimi ve bugünkü imkanlar ile engeller’ forumu
12:52 Tutsak kadın gazeteciler: Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in mirasını sürdüreceğiz
12:50 Zaman aşımı riski taşıyan davaya çağrı
12:43 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
11:51 Özerk Yönetim’den çatışmalara karşı ‘demokratik ulus’ vurgusu
11:35 Özgür Gündem davasında ceza
10:37 Hak ihlallerini aktaran tutsak: Görüşme sonrası başıma neler geleceğini bilmiyorum
10:26 Uluslararası PEN Başkanı: Basın egemenlerin sesi olsun istiyorlar
10:08 Kadınlar adliyede: Narin ve Rojin’in davasının takipçisiyiz
09:51 Sanatçılardan çağrı: Rojava'ya sahip çıkalım
09:47 Gazeteciler: Hakikati yazmaktan vazgeçmeyeceğiz
09:46 PYD'li yönetici: Elimizdekileri savunabilecek güçteyiz
09:45 2 çocuğunu kaybetti, 1 çocuğu tutsak, kendisi direnişte
09:34 HDK 2025’te halklar ve inançları buluşturacak
09:28 İşkence dosyası '7 yıl geçti' gerekçesiyle kapatıldı
09:25 Bakanlık 3 ayda 175 taş ocağına onay verdi
09:22 Mobilya fiyatları katlandı
09:08 Zêbarî: Rojava'ya tehdit dört parçayı etkiler
Berwarî: Tek çözüm Türkiye'nin bölgeden çıkması
09:05 Katliamda kardeşini, adalet mücadelesinde annesini yitirdi
09:02 709 ölüm, 8 bin 521 tahliye engeli, sayısız ihlal
09:00 26 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:57 Narin Güran davası: Duruşmaya ara verildi
08:50 İsrail saldırısında 5 gazeteci hayatını kaybetti
08:21 Kar, sel ve fırtına uyarısı
07:44 Narin Güran davası: Sanıklar adliyeye getirildi
25/12/2024
23:28 Hewlêr’in bir köyüne saldırı
22:54 QSD’deden Minbic’teki son duruma ilişkin açıklama