Suriye'de Kürtlerin durumu netleşmeden istikrar sağlanmaz

img

RIHA - Suriye’yi Colani’ye teslim ederek istikrarsız ve kendi kontrollerinde bir bölge isteyen egemen güçlerin yeni şekillenen Ortadoğu’da fark ettiği şey; Kürtlerin durumu netleşmeden bir istikrarın sağlanmasının mümkün olmayacağı 

Suriye’de gazetecilik yapan Dilan Dîlok, Mezopotamya Ajansı (MA) için 27 Kasım 2024 tarihinde HTŞ'nin İdlip'ten Halep'e yürümesi ve 8 Aralık'ta Şam hükümetinin devirmesiyle başlayan yeni süreci, çatışmaları, hesapları ve Kürtleri kaleme aldı. 
 
Dilan Dîlok'un yazısı şu şekilde: “Hamas ve İsrail savaşını bir sonucu olarak gelişen ve giderek Filistin, Lübnan ve Suriye’yi de içine alan savaş, birçok politik gelişmenin yaşanmasına yol açtı. İran ile bağlantılı güçlerin tasfiyesi ve İran etkisinin zayıflatılması sonrası Esad rejiminin devrilip Suriye’nin HTS öncülüğündeki Ahmed el Şara (Colani) yönetimine teslim edilmesi, iç savaşını bitirme yerine, siyasi çekişmelerin artmasına neden oldu. Bölge güçleri ortaya çıkan durumdan yararlanıp pozisyon almaya başladı. Bunun yanında ABD’de Donld Trump’un yeniden başkan olarak seçilmesinin yaratmış olduğu sonuçlar dünyada etkisini gösterirken, Ortadoğu'da hesapları olan güçleri, ABD’nin nasıl bir pozisyon alacağı noktasında beklenti içine girdi.
 
HESAPLAR ALTÜST
 
Suriye sahasındaki en önemli değişiklik ise Filistin ile başlayıp Lübnan ve Suriye içlerine kadar giren İsrail ile Türkiye arasındaki dolaylı ve doğrudan çekişme oldu. Yine bölgenin önemli aktörlerinden İran, Suriye'den çekilmek zorunda bırakılırken, Irak ve Yemen’de bir takım değişikliklere zorlandı. Nükleer silahları kontrol altına alma adı altında yürütülen görüşmelerin esasında, dünya kapitalist sistemiyle uygun bir hale getirme girişimleri söz konusu. Bunu biraz sopayla, birazda diplomasi yoluyla yapmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte Yemen’de İran yanlısı güçlere karşı yürütülen operasyonlar var. ABD ve İsrail'in başını çektiği bir operasyon durumu var. Irak karışmış durumda, Haşdi Şabi'nin ne olacağına dair tartışmalar ön plana çıkmış durumda. İran yanlısı güçler ve bölge devletlerinin bir kısmı, ‘bu sorunu nasıl atlatırız’ telaşı içerisinde girdi.
 
SURİYE VE HTŞ
 
Suriye’de ise durum biraz daha grift (iç içe girmiş, çözülemeyecek kadar karışık). HTŞ’nin önünü açan ve Şam'ı teslim eden sürecin kendisi hazırlanmış bir durumdu. HTŞ'nin bunu yapabilecek ne bir donanımı, ne de askeri gücü yoktu. Aslında HTŞ'nin kendisi de böyle bir şey beklemiyordu. Hızlı bir şekilde Şam yönetimi kendisine teslim edildi. HTŞ'nin hiç bir açıdan buna dair hazırlığı yoktu. Bu sürecin hemen sonrasında bir zafer havası sarhoşluğu ile özellikle Türkiye'nin kışkırtmasıyla Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'nin özelde de Rojava’nın kazanımlarını tasfiye etmek için bağlı çetelerin tamamı Kürtlerin hakim olduğu yönlendirildi. Uzunca bir savaş ve çatışma sonrası bu güçler Tişrîn ve Qereqozax’taki görkemli direnişle durduruldu. İlerlemelerinin önleri alındı ve bir süre sonra da bu paramiliter gruplar arasındaki anlaşmazlıklar baş göstermeye başladı. Giderek grupların yetersizliği, kafa yapılarının Suriye’yi yönetemeyeceği açığa çıktı. Alevi halkına karşı gerçekleştirilen katliamlar, Durzilerin olası böyle bir durumla karşı karşıya gelmemek için İsrail ile girmiş olduğu ilişkiler sonrasında Güney Suriye'de özerklik ilan ettiler. Bu kaos ortamında Kürtler kendi durumunu korudu ve güçlendirdi. Bu badireyi atlattıktan sonra Suriye sahasında en istikrarlı, en yaşanabilir bölge olma vasfını da bir kez daha pratikleriyle tüm dünyaya yeni bir model olarak kanıtladı. 
 
TÜRKİYE’NİN HESAPLARI
 
Suriye üzerinde İsrail'in de hesapları var. İsrail, İran ve İran yanlısı cihadist yapıları kendisi için tehdit olarak görüyor. Lübnan ve Suriye’de bunları temizlerken, Sünni cihadist yapıların Türkiye'nin patronluğunda yeniden güç haline gelmelerini kabul etmiyor. Türkiye'nin de hesabı bu cihadist İslamcı yapılarla Ortadoğu'nun kısmen de İran'dan boşalan alanların yeni hamisi rolünü oynamak istiyor. Bundaki temel motivasyonunu ise Kürtlerin kazanımlarını bertaraf etmek. Bu amaçla hem Suriye’ye hakim olmak, hem de böylece Kürtleri statüsüz bırakacak bir Suriye çözümü üzerinde çalışıyor. Suriye’deki güçlerden çok Türkiye üniter yapı Arap Cumhuriyeti, merkezi bir yapı' diyor.' Farklılıkları kabul edeceğiz ama kimse ayrı bir yönetim ayrı bir güç olmayacak' tarzında Suriye adına açıklamalar yapması, bunu teşvik etmesi, Kürtleri de sürekli tehdit ederek, saldırılar düzenleyerek olası kazanımların önünü almak ve bir anlamda Kürtleri yeni iktidara teslim etmek için arayışı söz konusu oldu. Bu hesap Suriye sahasındaki diğer hesaplarla uyuşmadı. Özellikle İsrail buna çok ciddi tepkiler ortaya koyuyor.
 
Suriye’nin Kuzey kesiminin Cerablus, Grê Spî, Serekaniyê ve Efrin’e kadar geniş bir alanı, Kuzey Batı Suriye’nin bir kısmı fiili olarak Türkiye'nin hakimiyetinde. İsrail de son süreçte Golan Tepeleri’nden Şam'ın eteklerine kadar geniş bir alanı askeri anlamda kontrol ediyor. İki devletin el altından görüştükleri, pazarlıklar yaptıkları belirtiliyor. Türkiye aslında her alana hakim olacağı, Suriye’nin yeni yönetiminin belirleneceği, HTŞ'ye söz geçirebileceği pozisyonunu korumak istiyor. Fakat buna ne ekonomik gücü var ne de siyasi gücü. İsrail'in istekleri burada önemli. Çünkü başta ABD olmak üzere batılı güçlerin bölgedeki en temel önceliklerinden birisi İsrail'in güvenliğidir. Dolayısıyla İsrail'in istemediği bir şekillenme burada gerçekleştirilemez. 
 
ŞARA HESAPLARI
 
Alevi katliamının yapıldığı bir süreçte bölgedeki koalisyon güçleri ki- İngiltere'nin başını çekiyor- ABD’yi de ortak ederek buradaki yerel güçlerle-QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî ile Şara'yı bir araya getirip bir protokol imzalattı. Protokolün özellikle HTŞ tarafından basına servis edilmesi onların Alevi katliamı sonrası sıkışması, dünyanın 'bunlar Suriye’yi yönetemez, bunlar uygun değil' demeye başladığı bir süreçte deyim yerindeyse Kuzey ve Doğu Suriye, QSD ve Rojava üzerinden meşrutiyet açmaya çalıştılar. Bu süreci yürüten uluslararası güçlerin yerel temsilcileri Kürtler ile HTŞ uzlaşıyormuş gibi bir hava yaratarak Şam'daki rejimi korumaya dönük bir hamle yaptı. Kürtler açısından da kazanımlar içeriyordu bu anlaşmanın kendisi ama sonuçta böyle bir niyeti vardı. Nitekim bundan kısa bir süre sonra ABD yeni kurulan bu hükümeti tanımadı, hatta onları temsil eden bayrakları tüm kurumlarından indirdi, eski bayrağı kullanmaya başladı ve belli şartlar öne sürdü. Bu şartlar gerçekleşmeden yeni yönetimi tanımayacağını söyledi. Kısacası Suriye de yarın ne olacağına dönük kesin bir şey yok. Mevcut HTŞ yapısının da bu haliyle Şam'da iktidar olma imkanları da gittikçe zor görünüyor. Onlar açısında aleyhlerine işleyen bir süreç var. Hızla bir dönüşüm yapmak zorundalar, ancak dönüşümü yapabilecek bir potansiyele sahip değiller. 
 
İSTİKRAR ZOR
 
HTŞ de 17-18 cihadist örgütten oluşan bir ortaklık söz konusu ve bu cihadist örgütlerin birçoğu da El Kaide bağlantılı. Dolayısıyla demokratik bir Suriye, Özerk Yönetimden oluşan ya da federal yapılardan oluşan bir Suriye’yi oluşturabilme, kurabilme olanağına sahip değiller. Bu da Suriye’de kısa vadede bir istikrarı beklememek gerektiği anlamına gelir. HTŞ'yi Şam'a taşıyan gücün hesaplarından biri de buydu: İstikrarsız bir Suriye. Tıpkı Irak gibi kendi içinde boğuşan bir Suriye öngörülüyordu. Bu İsrail'in güvenliği için, yine İsrail'in alanda hakimiyetini daha uzun vadeli sürdürebilmesi için gerekli bir şeydi. Onun için Suriye'de kısa vadede istikrar beklemek gibi bir şey pek gerçekçi görünmüyor. Ancak uluslararası, İsrail ve koalisyon baskısı ile başta ABD olmak üzere Türkiye'nin de ikna edilmesiyle Suriye’de özerk bölgelerden ya da konfederal bölgelerden oluşan yeni Suriye modeli denenebilir. Fakat bunun ne kadar yürüyebileceği, ne kadar istikrarlı olacağı henüz net değil. Yapılan anlaşmalar, dile getirilen söylemlere aslında tarafların hepsinin geleceğine dönük zaman kazanma hamlesinden başka bir anlamı yok.
 
KÜRTLER
 
Yeni şekillenen Ortadoğu'da tüm uluslararası güçlerin Türkiye de dahil hepsinin fark ettiği şey; Yeni süreçte Kürtlerin durumu netleşmeden bir istikrar sağlamak mümkün olmayacaktır. İmralı girişimleri bu çerçevede ele alınmalıdır. Ortadoğu'da söz sahibi olmanın anahtarı Kürtlerin elindedir. Rojava Kürtleriyle dünyanın her kesiminden, İsrail'den ABD'sine kadar ilişkiler geliştirmek, ortaklaşmak isteyen güçler var. Kürtler de bu duruma kayıtsız kalmıyorlar. Suriye yeniden şekillendirilecek, Kürtlerin birlik sorunu toplumda ciddi bir talep haline geldi. Özellikle Suriye Milli Hükümeti olarak tanımlanan yapı ile hareket eden ENKS çevreleri deyim yerindeyse son dakikada o gruplar tarafından itildiler. Yani onların hayal ettiği, beklediği ya da en azından Şam'da bizimde bir ağırlığımız olur, bir şey oluşur beklentileri gerçekleşmedi ve bunu gördüler, teşhir oldular. Alelacele buradan çıkmak için biraz daha Rojava Yönetimiyle, ilişkiler geliştirmek istediler. Bunda Başûr Kürdistan'ın rölü oldu. Sonrasında ise 26 Nisan'da Qamişlo'da bir konferans gerçekleşti. Hem uluslararası güçlerin katkıları, hem toplum içinde oluşan ulusal birlik duygusunun yarattığı baskıyla, askeri müştereklerde bir anlaşma sağlanabildi. Ve bu anlaşma üzerinden bir konferansa gidildi. Bunun kendisi ileride neye evrilir, gerçekten sağlıklı bir şekilde yürür mü, yürümez mi? Şimdiden bunu kestirmek zor ama iyi niyetli bir girişim olduğunu ya da en azından sembolik de olsa bu konferansın Kürtlerin birliğini ve taleplerini dünyaya deklare etmesi açısından önemli bir rolü var. Bu başta 4 parça Kürdistan olmak üzere tüm dünyada Kürtler açısından büyük bir heyecan ve sevinç yarattı. Bu anlamda etkisi azımsanamayacak kadar önemlidir. Ancak mevcut güçlerin karakteri tanındığı için belli kaygı ve endişelerin de olması gayet normal. 
 
KONFERANS
 
Biraz da bu konferansı oluşan sürecin bir kazanımı olarak görmek mümkün. Tabi bu ruhun yaratılması çok önemlidir. Rojava’daki Kürtlerin birlik ruhunun yaratılması ve önümüzdeki süreçte nasıl bir Suriye' tartışmalarına güçlü katılım olacak. Konferansta tartışılan kararlar çerçevesinde bazı müzakereler ve tartışmalar yürütülecek. Şam ile yeni sistemin oluşturulması noktasında pazarlık için ortak komiteler kurulacak. Bu komiteler üzerinden Kürtlerin talebi tek ses olarak ortaya konulacak. 'Kürtler nasıl bir Suriye istiyorlar, Kürtlerin talepleri neler, genel Suriye’ye dönük neler istiyorlar' bunlar dile getirilecek. Diplomasi alanında olsun, toplumsal siyasette olsun bir birlik ruhu yansıtılacak ve talepler bu şekilde dile getirilecek. Tabi ortak dile getirildiği için de bir güç kazanacak. Aslında konferansın kendisi her yere mesaj verdi. Ki nitekim tepkiler de gelmeye başladı. Şam yönetimi şimdiden bunun bir bölünme tehdidi olarak algılayıp öyle değerlendirdi. Bu Türkiye'nin tepkisidir. Çünkü Şam'da tam bir irade yok, ciddi muhatap alınacak bir irade yok, deyim yerindeyse Kürtlerin tüm taleplerine karşı Şam'dan yapılan açıklamalar Türkiye'nin yaptığı açıklamalar olarak görmek lazım. Türkiye'nin dışında Şam'ın herhangi bir görüşü yoktur. Şam Türkiye'ye rağmen bir şeyler söyleme iradesine sahip değildir. Bu anlamda iradesizdir. Türkiye onlar üzerinden Kürtlere dönük siyaset yapıyor. 
 
Fakat bölgedeki gelişmeler Türkiye'nin istediği gibi gitmiyor. Özellikle Alevi katliamı, Durzilerin tavrı, başta kadınlar olmak üzere cihadist olmayan tüm çevrelerin tavrı Türkiye'nin hayalindeki gibi bir Suriye'nin olmayacağını gösterdi. Tüm dünyanın ortak tavrı böyle. Türkiye'nin ise buna karşı ne direnecek gücü var, ne de imkanları var. İsrail'le uzlaşmaktan başka çareleri yok gibi görünüyor."
 

Diğer başlıklar

23:25 Bekoyê Ewan oyununa yoğun ilgi
23:02 Almanya’da araç kalabalığın arasına daldı
20:58 Dürzi lider Netanyahu ile görüştü
20:08 32 yıl sonra tahliye edildi: Süreç umut verici
19:15 Ankara ve İzmir'de 1 Mayıs gözaltıları: Bir kişi tutuklandı
19:10 İranlı partilerin Irak’taki faaliyetleri durduruldu
18:51 ‘Şifa odaları’nda ölen Fatma Parim için açıklama: Soruşturma derinleştirilmeli
18:20 Taksim’e çıkmaya çalışan 4 kişiye tutuklama istemi
17:32 Önder’in bulunduğu hastaneye ziyaretler sürüyor
17:29 Tülay Hatimoğulları: Demokratik toplumu örgütleyecek olan gençlerdir
17:15 RTÜK'ten KRT TV'ye ‘Abdülhamid’ incelemesi
17:00 İstanbul Sözleşmesi davası AİHM’e taşındı
16:44 DEM Parti Dêrsim Katliamı'nın araştırılmasını istedi
16:42 Mahkeme TTB’nin ‘Beyaz Kod’ talebini 3’üncü kez haklı buldu
16:40 Amed’de yaşanan fırtınada 370 ağaç zarar gördü
16:08 Şair Fadıl Öztürk son yolculuğuna uğurlandı
15:38 Pelin Yılmaz’ın taziyesine ziyaretler sürüyor
15:37 'Zaman ve mekânda bedenin suretleri' atölyesi
15:33 Irak’ta toz fırtınası
15:16 Mersin'de 'İsrail'e mühimmat' protestosu
15:06 Polis müdahalesine 'çekim yasağı' bir kez daha iptal edildi
15:01 Taksim gözaltılarından 372'si serbest bırakıldı
14:33 Ekolojistlerden açtıkları davada 180 bin TL keşif bedeli istendi
14:04 Güran davası sonrası açıklama: Çözüm demokratik toplum
13:57 İstanbul Barosu’ndan Marmara Cezaevi'ne ziyaret
13:51 Kaymakam olarak karşı çıktı, kayyım olunca satışa çıkardı
13:49 Lübnan’dan Hamas’a uyarı
13:47 Erxenî’de 1. Kitap Günleri başladı
13:21 Kamulaştırmaya direnen yurttaşlar gözaltına alındı
13:18 Ateşkes rağmen bin 84 saldırı
12:46 Rojhilat'ta 1 ayda 12 kadın katledildi
12:37 İstanbul’da erkek şiddeti
12:32 Tokat Cezaevi raporu: İhlallere karşı bakanlıklar göreve çağrıldı
12:19 Nisan'da dış ticaret açığı yüzde 21,7 arttı
12:17 Narin Güran davası ertelendi
12:04 Kürt Sorununda Silahsızlanma Çalıştayı: Abdullah Öcalan’ın koşulları iyileştirilmeli
11:46 Filozof Betto'dan Abdullah Öcalan'ın çağrısına destek
11:06 Ekrem İmamoğlu'ndan 200'ün üzerinde suç duyurusu
10:46 İstanbul'da fiyatı en çok artan ürün limon oldu
10:40 Amed 1 Mayıs’ına katılan emekçiler: Savaş biterse ekonomi düzelir
10:29 İsrail Şam’da başkanlık sarayının çevresini bombaladı
10:24 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi: Türkiye ‘çok vahim’ kategoride
10:05 Narin Güran davası üçüncü duruşması başladı
09:40 Dêrsim’de 4 gözaltı
09:23 Suriye'de Kürtlerin durumu netleşmeden istikrar sağlanmaz
09:19 Amed Barosu Yöneticisi Selçuk: Türkiye 'umut hakkı' kararına uymak zorunda
09:10 43 öğrenciyi tacizle suçlanan öğretmenin cezası bozuldu
09:02 Meteoroloji’den 16 kent için sarı kodlu uyarı
09:00 02 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
01/05/2025
23:34 İsrail: Şam saldırıları durdurmazsa sert yanıt verilecek
23:28 Bakan Tunç'tan CHP'nin otobüs şoförüne ilişkin açıklama
23:24 Trump: İran'dan petrol alan ülkelere yaptırım uygulanacak
23:20 Avrupa’da 1 Mayıs kutlamaları
22:37 CHP: Yöneticilerimiz Konya'da silahlı saldırıya uğradı
22:29 ABD ve Ukrayna arasında anlaşma sağlandı
22:22 Amed’de ‘Ji Kela Dimdimê’ sahnelendi
22:15 Futbolcuya kafa atan polis hakkında soruşturma başlatıldı
21:36 Amed’de sanayi sitesinde patlama
21:10 5 kent için kuvvetli yağış uyarısı
20:45 Silêmaniye’de 1 Mayıs yürüyüşü
20:28 CHP'nin otobüs şoförüne ev hapsi
20:08 Çukurova’da 1 Mayıs talepleri ‘adalet, özgürlük ve eşitlik’ oldu
19:52 Şam’da gözaltına alınan gazeteciler serbest
19:45 Şam’da 48 saatte 74 kişi öldürüldü
18:39 Antalya'da deprem
17:50 Bebeğe şiddet uygulayan erkek tutuklandı
17:25 Gün boyu Taksim mücadelesi: 400 aşkın gözaltı
16:02 'Birleşik mücadele kazanacak'
15:45 İstanbul 1 Mayıs mitingi son buldu
15:16 İstanbul'da kadınların, gençlerin, işçilerin sözü alanda
15:13 1 Mayıs kutlamalarında sosyalizm vurgusu: Öcalan'ın koşulları iyileştirilmeli
15:11 Bakırhan Öcalan’ın mesajını aktardı: Kapitalizm umudumuzu çalıyor
14:58 Tandoğan’da 1 Mayıs: Hukuk yoksa sokak var
14:51 Emek ve Demokrasi Güçleri: Demokratik toplum işçilerin mücadelesiyle mümkün
14:47 Ege'de onbinler 1 Mayıs mitinglerinde buluştu
14:41 İran’da bir günde en az 12 kişi idam edildi
14:37 İran Kürt öğretmeni ihraç etti
14:23 İmamoğlu’ndan 1 Mayıs mesajı: Bu devran elbet dönecek
14:08 Kanal8: Şam kırsalındaki muhabirlerimizden haber alamıyoruz
14:07 Sendikalardan manifesto: Eşitlik ve özgürlük mümkün, yeter ki birlik olalım
14:02 34 parti ve örgütten ‘Şam kırsalındaki savaşı durdurun’ çağrısı
13:58 SOHR: Suriye'de Nisan ayında 352'si sivil, 452 kişi öldürüldü
13:57 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Demokratik toplum emekçiler olmadan kurulamaz
13:16 Şengal 1 Mayıs: Emek özgürlüktür
13:10 Kadıköy'de 1 Mayıs mitingi başladı
13:07 Binler İstasyon Meydanı'nda: Eşitlik ve barış istiyoruz
12:55 Wan’da 1 Mayıs: Emek, demokrasi ve barış için mücadele edeceğiz
12:40 Kuzey ve Doğu Suriye'de 1 Mayıs kutlamaları
11:58 İstanbul'da 200'ü aşkın gözaltı
11:50 Tülay Hatimoğulları: Emekçiler Kürt sorunun çözümüne katkı verecektir
11:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Zürih 1 Mayıs’ına mektup
11:31 Yüzbinler 1 Mayıs alanlarında
11:09 DBP: Emeğin özgürlüğü ve demokratik toplum için 1 Mayıs’a!
11:00 Xelfetî erkek şiddeti: 1ölü, bir yaralı
10:56 Şair Fadıl Öztürk vefat etti
10:50 Mecidiyeköy'de 1 Mayıs direnişi
10:48 Gazeteci Özdal son yolculuğuna uğurlandı
10:40 Gazeteci Berekat: Dürzilere dönük saldırılar planlı
10:19 Kadıköy’e 1 Mayıs yürüyüşü başladı
10:04 Amed'de 'Kadın Emeği ve Kültür Sanat Buluşması' düzenlenecek
10:02 Kürdistan'da enerji projesi adı altında 'acele kamulaştırma' kararları
09:36 1 Mayıs: DİSK abluka altındaki Taksim Meydanı'na çelenk bıraktı
09:33 DEM Parti'den 1 Mayıs mesajı
09:32 1 Mayıs’ta alanlarda değil fabrikadalar: Kölelik sistemi devam ediyor
09:21 Oluç: Önder'i ziyaret edenler çözüm konusunda adım atılmasını istiyor
09:08 Eren Keskin: 'Umut hakkı'nın uygulanması lütuf değil, görevdir
09:05 Eğitim Sen ile uluslararası dayanışma kampanyası
09:02 Ekoloji örgütleri: Devlet ilk adım olarak elini doğadan çekmeli
09:01 Yargıtay kadın katiline verilen 'iyi hal' indirimli cezayı fazla buldu
09:00 Artemêt Eşbaşkanı: Kadının güç ve öncü olduğu bir kent için mücadele ediyoruz
09:00 01 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:31 Wan’da yolcu otobüsü devrildi: 28 yaralı
08:30 Gazeteci Ümit Özdal yaşamını yitirdi
30/04/2025
23:13 Hintli bilim insanı Gayatri Çakravorty Spivak’den Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek
22:15 MSD’den Şam’daki çatışmalara ilişkin açıklama
21:34 Agirî’de öğrenci yurdunda taciz iddiası
20:56 DAİŞ’in bomba hazırlama uzmanı yakalandı
20:50 İstanbul'a 1 Mayıs ablukası: Kapatılacak yollar, duraklar ve alternatifleri
20:27 BBC ‘Yasak Bölge’ belgeselini yayınladı
20:20 İsrail, Şam güçlerine saldırdı
20:13 Kadınlar şiddete karşı mücadeleyi tartıştı
20:07 İstanbul ve İzmir'deki gözaltılara tepki: Mücadele engellenemeyecek
19:13 KHK eyleminin 329'uncu haftasında gözaltılara tepki
18:48 Bayraktar’ın 150 bin liralık ‘dron’ davasına ret kararı
18:40 Cenevre eylemi 52’nci ayında: 26 Nisan ‘Kürt Ulusal Günü’ ilan edilsin
18:34 Eskişehir'de üniversite kampüsüne çocuk parkı: Haklarımız yok sayılıyor
18:24 TUAYDER: Hasta tutsakların özgürlüğü için adım atılsın
18:17 Bakırhan: Amed’in barış iradesi Ankara çözümü ile buluşmalı
17:57 İsveçli gazeteciye ceza
17:35 İmamoğlu'nun gittiği otelin müdürleri serbest bırakıldı
17:30 Önder’in tedavi gördüğü hastaneye ziyaretler sürüyor
16:33 BAC'ın Nisan raporu: 33 tutuklu Beluc idam edildi
16:20 Bakırhan gençlerle buluştu: Değişim için kolları sıvayalım
15:55 Taksim'de 1 Mayıs ablukası
15:43 ODTÜ'de 1 Mayıs kutlaması
15:27 Tülay Hatimoğulları'ndan tekstil işçilerine 1 Mayıs ziyareti
15:22 Aksaray Cezaevi'nde onlarca tutsağın tahliyesine engel
15:01 Amed ve Peyas Belediyesi’nde 8 yıl sonra 1 Mayıs kutlaması
15:00 DEM Parti’den Tunç’a: Görevinizi yapın
14:49 DEM Parti'den işçi hakları için Meclis'e kanun teklifi
14:25 Taksim çağrısı yapanlara ‘örgüt üyeliği’ suçlaması
14:12 'İrade gaspı' davasında adli kontrol tedbiri kaldırıldı
14:03 Kazanhan davası: Sanık polisin hattını kullanan kişi dinlenecek
14:00 AYM'den 'yeniden yargılama' kararı
13:43 Birçok kentte 1 Mayıs hazırlığı
13:34 Pakistan Enformasyon Bakanı'ndan 'Hindistan saldıracak' açıklaması
13:24 Pelin Yılmaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:01 İzmir Barosu'ndan gözaltılara tepki
13:00 Mexmur’da ambargoya karşı yürüyüş
12:43 Can’ı zırhlı araçla ezen polisin davasında mütalaa hazırlanacak