Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, son süreçte kentte artan şiddet, uyuşturucu, çeteleşme ve yozlaşmaya karşı yürüyüş gerçekleşirdi. Yürüyüşe Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, platform bileşenleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yapılan yürüyüşte sık sık “ Dêrsim sahipsiz değildir”, “Çetelere geçit vermeyeceğiz”, ”Gençlik gelecektir geleceğe sahip çık” sloganları atılırken “Uyuşturucuya, çeteleşmeye yozlaşmaya hayır” pankartı taşındı.  

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ( DEM Parti) İl Eşbaşkanı Özcan Ateş, son dönemde Dêrsim’de yaşanan çatışmalar, şiddet olayları, çeteleşme faaliyetleri ve uyuşturucu trafiğinin herkesi derinden yaraladığını söyledi. Dêrsim’liler olarak bu toprakların ruhuna ve kültürüne aykırı olan gelişmeleri asla kabul etmediklerini ifade eden Ateş, “Herkesin bildiği gibi Dêrsim yalnızca bir coğrafya değil; bir ruhtur, bir bilinçtir, bir duruştur. Kürt kimliği, Raa Haqi inancı ve sol-sosyalist değerler, tarihin her döneminde bu toprakları boyun eğmeyenlerin onurlu direniş merkezi hâline getirmiştir. Her kıyım ve her katliam bu kimliği yok etmeye çalışmış olsa da halkımız ağır bedeller ödeyerek varlığını korumayı başarmıştır. Ancak egemen güçlerin Dêrsim’e yönelik saldırıları farklı biçimlerde devam etmektedir. Egemenler Dêrsim üzerindeki kirli hesaplarından asla vazgeçmemiştir. Katliamlarla susturamadıkları, zindanlarla ve ölümlerle sindiremedikleri Dêrsim halkını biat ettiremeyenler, 2000’li yıllarla birlikte yeni yöntemler geliştirmiştir. Dêrsim’i yakıp yıkarak teslim alamayanlar, bu kez Dersim'i var eden değerlere saldırarak demokratik güçleri sürgün, zindan ve ölümle tasfiye etmeye çalışmış; ardından doğamıza, inancımıza ve kimliğimize dönük inceltilmiş asimilasyon politikalarını devreye sokmuştur. Bu politikalar bugün gelinen noktada daha da belirginleşmiş ve yoğunlaşmıştır” dedi.

 

‘MAFYATİK GÜÇ ODAKLARI’

 

Ayten Kordu, “Dêrsim asla çetelerin şehri olmayacak. Ama bu coğrafyada biz biliyoruz ki uzunca bir süreden beri gençliğin sosyal yaşamı içerisinde örgütlenmeye çalışan, o sosyal yaşam içerisinde özellikle toplumsal dokuyu bozarak gençlerin kendi içerisindeki çeşitli menfaatlerle, çeşitli vaatlerle kendi etrafında toplayarak mafyatik çeşitli güç odakları yaratmaya çalıştıklarını biliyoruz. Bu özel savaş politikasının bir parçası sadece Dêrsim'de değil Kürdistan'ın bütün şehirlerinde yıllardır uygulanmaktadır. Bu coğrafyada bu kadar güvenlikçi önlemlere rağmen uyuşturucu bu şehre giriyorsa ve uyuşturucu köşe başlarında torbacılar tarafından satılıyorsa, devlet politikalarına dönüp bakmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

Açıklama alkışlarla son buldu