ANKARA - DEM Parti ve CHP, AİHM kararına rağmen siyasetçilerin tahliye talebini reddeden mahkemeye tepki gösterdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve CHP Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ile Mahir Başarır, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra Kobanê Davası kapsamında tutuklu bulunan siyasetçiler hakkında tahliye kararı vermemesine tepki gösterdi. Meclis Genel Kurul’nda mahkemenin kararına tepki gösteren Temelli, AİHM’in üç kere ihlal kararı verdiğini ancak buna rağmen mahkemenin tahliye kararı vermediğini anımsattı.
‘KUMPASIN PARÇASISINIZ’
Mahkemenin AİHM’in kararının henüz kesinleşmediği yönünde gerekçeyi öne sürdüğünü aktaran Temelli, “Bu dava bir kumpas davasıdır, bu davanın hukukta yeri yoktur, bu dava çökmüştür, bu dava o gerekçeli karar olan 32 bin sayfayla aslında nasıl bir çöp dava olduğunu kendisi ortaya koymuştur ama arkadaşlarımız hâlâ tutukludur. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ dokuz yıldır tutukludur. Dolayısıyla, ne denli büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya olduğumuzu bu bile göstermektedir. Arkadaşlarımızı serbest bırakın, arkadaşlarımızı serbest bırakmadığınız sürece bu kumpasın bir parçasısınız” dedi.
Bu kumpasın herkese karşı yapıldığını belirten Temelli, “Bu kumpas sadece bize değil, bu kumpas size de size de herkese kurulmuş bir kumpastır. Ya bu konuda hep beraber hukuk devletini, adaleti savunacağız, bu kumpaslardan bu ülkeyi kurtaracağız ya da o kumpasın bir parçası olarak bu utancı yaşamaya devam edeceksiniz” diye konuştu.
‘İKLİMİ DEĞİŞTİRMEDEN BARIŞ OLMAZ’
Başarır da mahkemenin tahliyeye talebini AİHM kararına rağmen reddetmesine dikkat çekerek, “Şimdi, barış süreci, çözüm, güzel ve dillerde de bir demokrasi var ama görünen durum otokrasi, görünen durum hiç hoş değil. Önce Türkiye'yi özgürleştirmemiz lazım, önce ceza yasaları değiştirmemiz lazım, önce siyasilerin bu kadar kolay tutuklanmasının önüne geçecek tedbirleri Ceza Usul Kanunu'yla almamız lazım? Bunları yapmadan, bu adımları atmadan önüme gelenin bu kadar kolay tutuklandığı bu iklimi değiştirmeden Türkiye'de barış, demokrasi, çözüm olmaz. O yüzden mahkemenin kararını kınıyorum” ifadelerini kullandı.